Güncelleme Tarihi:
Financial Times gazetesinde bir süre önce “Ortadoğu Sermaye Piyasalarındaki Fırsatlar” başlıklı kitabını yayınlayan Nick Kochan'ın bir makalesine yer verildi. Kıbrıs sorununun çözümlenmediğine, Kuzey Kıbrıs’a ekonomik ambargonun sürdüğüne dikkat çekildiği makalede şöyle devam edildi:
“Kuzey Kıbrıs’ı geri kazanmak için yeni bir çaba yapılması zamanı geldi. Bu defa İngiltere Başbakanı Gordon Brown ve Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından. İkisi, kısa bir süre önce Kofi Annan tarafından başlatılan sürecin devam etmesi iradesi bulunduğu BM’de bir girişim önerdiler.”
Annan Planı referandumunda “evet” diyen Kıbrıslı Türklerin yaralı hissettiği kaydedilen makalemde şu uyarı yapıldı:
“Siyasiler, sorun ile boğuşmayı sürdürürken iş ve finansal kaygılarının, Kuzey Kıbrıs’ı Batı bünyesinden akla daha az uygun bölgelere doğru çekmeleri riski bulunuyor. Radikal Ortadoğu devletleri, Kuzey Kıbrıs ile iş yapmak için Yunanistan ve başka yerlerden gelen eleştirileri göz ardı etmeye hazır.”
"İRAN İLE İŞ TEMASLARI ARTIYOR"
Nick Kochan, Suriye’nin KKTC ile feribot seferlerini başlattığını, Kuzey Kıbrıs’ın bunu İslam dünyası ile ticaret ve ulaşım bağlarını kurmak için kullanacağını belirterek “İran ile iş temasları artıyor ve altı Kıbrıslı Türk üniversitesinde okuyan öğrencilerin birçoğu, Filistin, İran ve Sudan’dan geliyor” diye yazdı.
Kuzey Kıbrıs’da İngilizlerin mülk aldıkları, İsraillilerin otel ve mülk yatırımlarını yaptığı, bölgenin turizm sektörünün büyük ölçüde Türkiye’ye bağımlı olduğu belirtilen makalede “Güçlü casino ve kumar sektörünün bazılarının Kuzey’nin finansal dürüstlüğünü sorgulamalarına yol açtığı”nı da yazdı. Makalede şu görüşlere yer verildi:
“Ekonomik izolasyonun, Avrupa’nın kenarında ve dünyanın en hassas bölgelerinden birinde gücenmiş bir topluluğu yaratması riski var. AB’de bu tehlikeleri görenler var ve ambargoyu yumuşatmayı isterler ancak bir AB üyesi olan Kıbrıs Cumhuriyeti (Rum Kesimi) böyle bir girişimi bloke edebilir.”
Nick Kochan, siyasi değişim sağlanabilmesi için bölge ekonomisinin canlandırılması gerektiğini vurgularken de “Ekonomik refah arayışı, birleşmeye yönelik siyasi girişimler ile birlikte olmalı. Ada, ekonomik potansiyelini gerçekleştirdiğinde geçmişteki kavgalar unutularak istikrarlı ve birleşmiş bir devlet yaratılabilir” diye yazdı.