Güncelleme Tarihi:
Irak güçleri, Pazartesi erken saatlerde düzenlediği operasyonla kentin kontrolünü Peşmerge'den almış, bunun üzerine kentin on binlerce Kürt sakini Süleymaniye ve Erbil gibi kentlere gitmişti. Financial Times, son günlerde artan bazı söylentilerin ve kentte yeni şiddet olayları yaşanabileceğine dair kaygıların ikinci bir kaçış dalgasına neden olduğunu belirtiyor.
Kent yakınlarındaki kontrol noktasındaki bir Peşmerge gazeteye şunları söylemiş: "İnsanlarımızın evlerini yakmak, eşlerimize ve kızlarımıza tecavüz etmek istiyorlar".
Haberde bu söylentilerin teyit edilmediği belirtiliyor: "Söylentiler abartılı. Röportaj yaptığımız hiç kimse bir yağma ya da saldırganlık olayı görmemiş. Ancak Kerkük gergin.
"Kerkük'ten ayrılan birçok kişi, belirsizliğe tahammül edemiyor. Ailesiyle arabada bulunan bir kadın şöyle diyor: 'Duyduklarımız TV'den ve telefon aramalarından geliyor. Şu aşamada neden kaçtığımızı bilmiyoruz. Haşdi Şabi'den mi? Peşmerge'nin karşı saldırısından mı? Neden olursa olsun, artık kendimi güvende hissetmiyorum.
"Kerkük'te kalan Kürtler, daha önce çoğunlukta oldukları kentte Kürtlerin şimdi sadece dörtte birinin kaldığını gördüklerini söylüyor. Kentten kaçış, Iraklı diktatör Saddam Hüseyin'in Kürtlere yönelik acımasız saldırılarıyla ilgili hatıraları diriltmiş". Kürtlerin büyük bir bölümünün yaşananları liderlerinin ihaneti olarak gördükleri de belirtilen haberde bir KDP (Kürdistan Demokrat Partisi) ve bir KYB (Kürdistan Yurtseverler Birliği) üyesi gencin kaygıları aktarılmış:
"Haytam, tacizden korktuğu için KDP kartını kahvede sakladığını söylüyor. Arkadaşı, KYB üyesi Ari ise Kürtler arası bir iç savaştan korkuyor. KDP 1990'larda, KYB'yi Erbil'de yenmek için Saddam'ın birliklerine çağrı yapmıştı. Ari, 'Biz Kürtler karanlık bir tarihe sahibiz. Öyle görülüyor ki sadece birbirimize ihanette iyiyiz. Bu partilerin bağımsızlık değil sadece kendi çıkarlarını düşündüğünü bilmeliydim."