'Freeze'i, 'Please' anladı ve öldü

Aynı günlerde Florida'lı bir papazın 50 kadar müridiyle Kur'an yakma teşebbüsü hristiyan liderler yanısıra ABD Başkanı Obama, Genel Kurmay Başkanı General Petreus'un müdahalesiyle önlendi ama bir başka papaz tek başına yakma eylemini üslendi.
New York'ta 21 yaşında iyi bir aileden gelen Michael Enright müslüman olduğunu öğrendiği Bangladeş'li şoför Ahmed Şerif'in boğazı, kolunu, omuzunu bıçakla kesti. Şoför Şerifin avukatı Enright ailesiyle tazminat görüşmesi yapıyor.

Üç hafta sonra Tokyo'da yaşayan bir Japon aile ve yakınları, oğulları Yoshihiro Hattori'nin Louisiana'da ölümünün 8'inci yıldönünü anmak için bir araya gelecekler. 1992 Ağustos sonunda öğrenci mübadelesi programıyla İngilizce öğrenmek için Baton Rouge şehrine gelen 16 yaşındaki Hattori'nin ölümünün nedeni Japon olmasıydı.

'' Cadılar Bayramı'' (Halloween) nda öğrencilerin düzenlediği eğlence partisine katılmak üzere verilen adrese giden genç Japon yanlışlıkla bitişik kapının zilini çaldı. Kapıyı açan iki çocuk babası Rodney Peairs karşısında ''Saturday Night Fever''da John Travolta'nın giydiği smokin benzeri  içinde Hattori'yle burun buruna geldi. Daha sonra savcılıkta ifade veren Rodney '' Hayatımda ilk kez bir Japon gördüm. Çekik gözleri, eve girmek için salınarak yürümesinden çok korktum. ''Freeze'' Don, olduğun yerde kal.) diye bağırdım, yürümeye devam edince .44'lik Magnum revolverimi ateşledim. Düştüğü yerde kaldı. Ambulans geç gelince kan kaybından öldü.'' dedi.

Bir yakın arkadaşı 16 yaşındaki Japon'un ''Freeze'' sözüğünün anlamını bilmediğini, muhtemelen ''Please''(Lütfen, buyrun) sanarak içeri girmeye çalıştığını söyledi.

Cinayet davasında Rodney suçsuz bulundu, Hattori'nin hikayesi ''Dünya çevresinde duyulan kurşun sesi'' başlığıyla bir belgelesel konu oldu.

Bu ve buna benzer olayları yaşayanlar çıkıp korkusuzca ''Ben müslümanım' diyebilir mi?'' Cesaret gerek.  Ama burası Amerika, uygarlığın, insan hakları savunuculuğun odak noktası. Gene de ülkede fazla açığa çıkmayan din ve ırk ayrımcılığı var. Yalnız müslümanlara değil, bazı bölgelerde siyah teninden ötürü zencilere, türbanlı, top sakallı Sıh'lara, Uzak Doğulu'lara ve yahudilere karşı. İlaveten Methodist, Jesuit, Mormon, protestan gibi mezheplerin izleyicileri ile katolik ilişkilerinin dostane oldukları pek söylenemez.

Yahudiler Amerikan Rüyası'ndan en fazla nasibini alan azınlık. Bankacılık, finansman, tıp, hukuk, medya ve eğlence aleminde lider ve yöneticilerin önemli kısmı yahudi kimlikli. Milyarder ve milyonerlerinin sayısı yüzde oranı itibariyle diğer diğer azınlıkların üstünde. Parlamentoda mebusları, senatörleri de var. Ama Amerika'nın güney eyaletlerinde varlıklı kesimin onlarca bin dolar aidat ödediği özel klüplerine yahudiler alınmıyor. Amerikalı arkadaşlarım bu konuyu açtığıma memnun olmuyorlar. 'Niye?' dediğimde ''Bizde de çok bağnaz insan var.'' diyorlar kısaca. Çoğunlukla hristiyanlığın hakim olduğu ülkede bu dinin katolik ve protestan mezhepleri arasında  ayrımcılık da ciddi.

Din, mezhep, ırk ayrımcılığı sosyal yaşamda beyaz ırkın kayrılmasına da sebeb oluyor. İşsiz beyazlar zenci, Uzak Doğu'lu, Hispanik kökenlilerden önce iş buluyorlar. Sayım İdaresi'ne göre yoksul sayısı 43.6 milyon. Bu meblağın zenciler yüzde 25.8'le başta, Hispanikler ise yüzde 25.3 ikinci sırada. Beyazlar ise yüzde 9.4 ile liste sonunda. Ayrımcılık kolay kolay tarihe karışacağa benzemiyor.