Güncelleme Tarihi:
Anayasa Mahkemesi'nin kararında, geçen yıl sonunda yasalaşan tasarının "zaten var olan nefrete teşvikle ilgili yasaların yanında gerekli olmadığı" vurgulandı. Kararda, "Bu yasa, işlendiği zaman suç teşkil etmeyen olaylar hakkında yorumda bulunmayı cezalandırma yolu açıyor. Aynı zamanda yasa normalde tarihi tartışmalarla kararlaştırılması gereken olay ve ifadelerin yasallığı konusunda belirsizliğe neden oluyor. Dolayısıyla bu yasa, ifade özgürlüğüne gereksiz ve orantısız bir saldırıdır." denildi.
Yasanın Ulusal Meclis ve Senato'dan geçmesi, Türkiye'nin ve Fransa'daki Türk toplumunun tepkilerine neden olmuş, ilgili madde daha sonra bir anayasa hukukçusu ve Türk derneklerinin başvurusuyla nihai karar merci olan Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüştü. Anayasa Mahkemesi'nin, normalde bu tür bir itirazı kabul etmeme yetkisi bulunmasına rağmen kabul edip değerlendirme yoluna gitmesi ise "Türkiye'nin bir hukuki zaferi" olarak değerlendiriliyor.
Yasal değişiklikte 1915 olaylarıyla ilgili iddialara yönelik doğrudan herhangi bir ifade bulunmuyordu. Ancak yasanın, 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımamayı "nefret suçu" kapsamına sokarak, bu konuyla ilgili cezalandırmanın önünü açacağı belirtiliyordu. Bu yasaya göre bir kişiye 1 yıl hapis ve 40 bin avro para cezası verilebilecekti.
Fransa'da Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanlığı döneminde kabul edilen benzer bir yasa da Anayasa Mahkemesi tarafından, "ifade hürriyetini sınırlandırdığı" gerekçesiyle iptal edilmişti.
Fransa Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Perinçek Davası'ndaki kararını göz önünde bulundurduğu değerlendiriliyor. AİHM'in temyiz niteliğindeki büyük dairesi, Ermeni iddialarına ilişkin açıklamaları sonrasında İsviçre'de mahkum olan Doğu Perinçek'in yaptığı başvuru ile ilgili olarak İsviçre'nin "insan hakları ihlalinde bulunduğuna" hükmetmişti.