A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 10, 2008 17:03
Fransa'nın güneyindeki Tricastin nükleer tesisinde, uranyum içeren yaklaşık 30 bin litre sıvının tesis yakındaki nehir sularına karışması üzerine bölge halkı, nehir sularını kullanmamaları yolunda uyarıldı.
Sıvının, nükleer atıklardan sorumlu Socatri şirketinin konteynerler arasında iki gece önce yaptığı nakil sırasında meydana gelen arıza nedeniyle sulara karıştığı belirtildi.
Fransız nükleer güvenlik kurumu ASN, Salı günü tesiste meydana gelen sızıntıyı doğruladı ve tesis yakınındaki iki küçük nehrin kirlenmesinden sonra bu nehirlerden gelen suyun kullanımına kısıtlama getirildi.
Fransız yetkililer, bu suların içilmesini,
balık avlanmasını, burada avlanan balıkların tüketilmesini yasakladı. Nehirlerde yüzmek ve su
sporları da yasaklandı. Yasak, dünden itibaren koşullara bağlı olarak bir süre geçerli olacak.
Fransa nükleer güvenlik kurumundan yetkililer, sıvının 360 kilogram zenginleştirilmemiş doğal uranyum içerdiğini, bunun "çok radyoaktif bir madde" olmadığını kaydetti.
Çevre Bakanı Jean-Louis Borloo, konuyla ilgili tam kapsamlı bir soruşturma başlatıldığını, yasağın, suyun radyasyonla ilgili bir tehlike içermediğinden emin olununcaya kadar süreceğini belirtti.
Almanya Çevre Bakanlığı Müsteşarı Michael Müller de "olayın hafife alınmaması gerektiğini" söyledi. Berlin'de dün olayla ilgili açıklama yapan Müller, "aktif uranyumun toprağa karışmasının önemsiz bir olay olmadığını" kaydetti. Müller, Almanya hükümetinin Fransa'dan olayla ilgili bilgi istediğini de belirtti.
ASN, 2007 yılı için bölgedeki nükleer güvenlik ve koruma durumuna ilişkin Mayısta yayımladığı raporda, Socatri'ye ait, sıvı atıkları boşaltan kanalizasyonun çok eski olması nedeniyle tekrarlanan sızıntıların meydana geldiğini belirtmişti. Raporda ASN, kanalizasyonun en kısa zamanda yenilenmesini ve o tarihten itibaren denetimin artırılmasını istemişti.
Yetkililer, kazanın insan sağlığı için çok acil ve büyük bir tehlike yaratmadığı ve sudaki radyasyon oranının düştüğü yönünde açıklama yapsalar da çevre örgütleri, bu sızıntının nükleer enerjinin barındırdığı risklere örnek olduğunu vurguluyor.