Güncelleme Tarihi:
BİR bölümü basına sızan 39 maddeden oluşan kılavuz, işveren kadar işçilerin de uyması gereken kurallara açıklık getiriyor. Buna göre, işveren çalışanın dini ibareti gereği, Musevilerin kullandığı kipa, Hintli Sihlerin kullandığı başörtüsü veya Müslüman kadınların taktığı türbana ‘dini inanca saygı’ gereği karışamıyor. Ancak ‘hijyen’, ’güvenlik’ ve ‘işyerinin organizasyonu’ açısından buna karşı çıkabiliyor.
Yine mezbahada kasap olarak çalışan bir kişi, işe başlangıçta itiraz etmemişse, daha sonra ‘domuza el sürmem’ gerekçesiyle çalışmamazlık ettiğinde işveren tarafından işten çıkartılabiliyor.
Çalışanların mesai sırasında verilen dinlenme molalarında, iş organizasyonunu aksatmadan ibadet etmelerine olanak sağlanıyor. Ancak, bu amaçla toplantı odalarının kullanımı yasaklanıyor.
İBADET YERİ ZORUNLULUĞU YOK
Kılavuz, işverene dini ibadet için özel yer ayrılması zorunluluğu getirmiyor.
Ramazan ayı boyunca çalışanın serbestçe oruç tutabileceğine vurgu yapılıyor. Bununla birlikte kılavuz ’güvenlik açısından’ sorun teşkil etme riskine karşı oruç tutan kişinin çalışma yerinin değiştirilmesi veya saatlerinin ayarlanması konusunda işverene düzenlemeye gitme hakkı tanıyor.
Kılavuz, işe alınırken, adaya hangi dinden olduğu yolundaki soruları yasaklarken, izin almadan kendi dini bayramını kutlamak için işe gelmemeyi, dini inançları yüzünden zorunlu tıbbi kontrollerden geçmeyi reddetmeyi yasaklıyor.
Ülkede önemli tartışmalar yaratması beklenen kılavuz, Çalışma Bakanı Myriam El Khomri tarafından pazartesi günü resmen kamuoyuna açıklanacak.