Fransa’da laiklik kavgası
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 25, 2005 00:00
Fransa’da 2007 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde rekabet laiklik üzerinde kızışmaya başladı. Muhtemel adaylardan İçişleri Bakanı Sarkozy, 1905 tarihli laiklik yasasının değişmesini istedi. Chirac cephesini temsil eden Başbakan Villepin ise ‘Cumhuriyetin temel ilkesi olan laiklik yasası değiştirilemez. Chirac da aynı fikirde’ dedi.
FRANSA’da kilise ile devletin ayrılığı ilkesi, daha seçim sürecine girilmeden sıcak tartışma atmosferi yarattı. Nüfusu 5 milyonu bulan Müslümanların oyunu almak için harekete geçen rakip liderler, yoğun bir laiklik tartışmasının içine girdiler. Tartışmanın baş aktörleri ise 2007’de cumhurbaşkanlığı makamına oturmayı hedefleyen İçişleri Bakanı Nicolas Sarkozy ve Cumhurbaşkanı Jacques Chirac cephesini temsil eden Başbakan Dominique de Villepin.
Tartışma Sarkozy’nin geçen hafta laiklik yasasında değişiklik yapılması için bir komisyon kurulmasını önermesiyle başladı. Ülkedeki dini cemaatlerin kamu yönetimiyle ilişkilerini düzenleyen komisyonun başkanı Jean-Pierre Machelon’a mektup yazan Sarkozy, 1905 yasasını değiştirmek için çalışma başlatılmasını istedi.
Cumhurbaşkanlığı yarışında Sarkozy’nin rakibi olması beklenen Başbakan de Villepin ise 100 yıllık laiklik yasasında değişikliği reddetti ve ‘Laiklik yasası, cumhuriyet sözleşmemizin en önemli direklerinden biridir ve bu yasada değişiklik gündemimizde değildir’ dedi. Başbakan de Villepin, bu konuda Cumhurbaşkanı Chirac’ın da aynı yönde düşündüğünü belirtti.
MÜSLÜMANLAR İÇİN
Fransa’da siyasi gözlemciler, ‘Sarkozy’nin özellikle İslam dininin toplumdaki rolüne bakarak, yasada gerekli değişikliklerin yapılmasını ve ibadet yerlerinin finansmanı konusuna açıklık getirilmesini istediğini’ belirtiyor.
Sarkozy’nin geçen yıl yazdığı, ‘Cumhuriyet, Dinler ve Umut’ isimli kitaba atıfta bulunan gözlemciler, Sarkozy’nin, devletin doğrudan para vermek yerine, ucuz kredi sağlayarak, Müslüman toplumunun kendi ibadet yerlerinin bakımı ve inşasına katkıda bulunmayı düşündüğünü savunuyor.
Müslümanlara Radikal yardıma karşı Sarkozy önlemi
İçişleri Bakanı Sarkozy’nin (solda) radikal İslam ülkelerinden Fransa’daki Müslüman cemaatine gelen para yardımlarının önüne geçebilmek için laiklik yasasında değişiklik teklif ettiği düşünülüyor. Başbakan Villepin (sağda) ise değişikliğe karşı çıkıyor.
Cemaatler ne diyor
FRANSIZLARIN büyük çoğunluğu cumhuriyet ve demokrasinin temeli olarak laikliği destekliyor. Ancak 1905 tarihli kanunun Müslümanların bu ülkeye göçünden önce hazırlanmış olması nedeniyle günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığı ileri sürülüyor. En büyük şirketten en küçük sosyal kulübe kadar birçok kuruluş kamu fonlarıyla desteklenirken, laiklik yasası dini cemaatlerin devletten yardım almasını engelliyor.
Katolik ve Yahudiler:
Fransa’nın en büyük dini kurumu olan Katolik Kilisesi ve Yahudi cemaati liderleri laiklik yasasında değişikliğe kesinlikle karşı çıkıyor.
Müslümanlar:
Tartışmada taraf olmak istemiyor. Fransız Müslüman Konseyi Başkanı Dalil Boubakeur dün yayınladığı açıklamada laiklik yasası çerçevesinde alternatif çözümler üretilebileceğini bildirdi.
Protestanlar:
Fransa Protestan Federasyonu ise öteden beri yasada değişiklik istiyor. Cemaati giderek genişleyen Protestan Federasyonu yeni kiliselerin inşa edilmesinde idari sorunlarla karşılaşıyor. Çoğunluğu Afrika ve Karayipler’den gelen göçmenlerden oluşan Protestanlar ülkede Amerikan tarzı din politikasını hedefleyen bir Truva Atı olarak değerlendiriliyor.
Tartışma Sarkozy’nin geçen hafta laiklik yasasında değişiklik yapılması için bir komisyon kurulmasını önermesiyle başladı. Ülkedeki dini cemaatlerin kamu yönetimiyle ilişkilerini düzenleyen komisyonun başkanı Jean-Pierre Machelon’a mektup yazan Sarkozy, 1905 yasasını değiştirmek için çalışma başlatılmasını istedi.
Cumhurbaşkanlığı yarışında Sarkozy’nin rakibi olması beklenen Başbakan de Villepin ise 100 yıllık laiklik yasasında değişikliği reddetti ve ‘Laiklik yasası, cumhuriyet sözleşmemizin en önemli direklerinden biridir ve bu yasada değişiklik gündemimizde değildir’ dedi. Başbakan de Villepin, bu konuda Cumhurbaşkanı Chirac’ın da aynı yönde düşündüğünü belirtti.
MÜSLÜMANLAR İÇİN
Fransa’da siyasi gözlemciler, ‘Sarkozy’nin özellikle İslam dininin toplumdaki rolüne bakarak, yasada gerekli değişikliklerin yapılmasını ve ibadet yerlerinin finansmanı konusuna açıklık getirilmesini istediğini’ belirtiyor.
Sarkozy’nin geçen yıl yazdığı, ‘Cumhuriyet, Dinler ve Umut’ isimli kitaba atıfta bulunan gözlemciler, Sarkozy’nin, devletin doğrudan para vermek yerine, ucuz kredi sağlayarak, Müslüman toplumunun kendi ibadet yerlerinin bakımı ve inşasına katkıda bulunmayı düşündüğünü savunuyor.
Müslümanlara Radikal yardıma karşı Sarkozy önlemi
İçişleri Bakanı Sarkozy’nin (solda) radikal İslam ülkelerinden Fransa’daki Müslüman cemaatine gelen para yardımlarının önüne geçebilmek için laiklik yasasında değişiklik teklif ettiği düşünülüyor. Başbakan Villepin (sağda) ise değişikliğe karşı çıkıyor.
Cemaatler ne diyor
FRANSIZLARIN büyük çoğunluğu cumhuriyet ve demokrasinin temeli olarak laikliği destekliyor. Ancak 1905 tarihli kanunun Müslümanların bu ülkeye göçünden önce hazırlanmış olması nedeniyle günümüz ihtiyaçlarını karşılamadığı ileri sürülüyor. En büyük şirketten en küçük sosyal kulübe kadar birçok kuruluş kamu fonlarıyla desteklenirken, laiklik yasası dini cemaatlerin devletten yardım almasını engelliyor.
Katolik ve Yahudiler:
Fransa’nın en büyük dini kurumu olan Katolik Kilisesi ve Yahudi cemaati liderleri laiklik yasasında değişikliğe kesinlikle karşı çıkıyor.
Müslümanlar:
Tartışmada taraf olmak istemiyor. Fransız Müslüman Konseyi Başkanı Dalil Boubakeur dün yayınladığı açıklamada laiklik yasası çerçevesinde alternatif çözümler üretilebileceğini bildirdi.
Protestanlar:
Fransa Protestan Federasyonu ise öteden beri yasada değişiklik istiyor. Cemaati giderek genişleyen Protestan Federasyonu yeni kiliselerin inşa edilmesinde idari sorunlarla karşılaşıyor. Çoğunluğu Afrika ve Karayipler’den gelen göçmenlerden oluşan Protestanlar ülkede Amerikan tarzı din politikasını hedefleyen bir Truva Atı olarak değerlendiriliyor.