Güncelleme Tarihi:
1991 yılından bu yana kreşte çalışan, 1997 yılında da formasyon eğitimi verilerek kreş öğretmeni yapılan Fatima Afif adlı Arap kökenli kadın, bakımevi yönetiminin ısrarlı uyarılarına rağmen türbanla işe gelmeye devam etti.
Salafist ve Müslüman Kardeşlerin etkin olduğu mahallede, dindar bir gençle evlenen Fatima 6 yıl boyunca doğum ve çocuk iznine ayrıldıktan sonra 2008 yılında göreve türbanıyla dönmek isteyince yönetimle tartıştı. Kreş Müdürü Natalia Baleato, ‘Fatima’ya dini sembollerle küçücük çocukların eğitim gördüğü kreşe giremeyeceğini, kamusal alanlarla dini göstergelerin yasaklandığını” söyledi ve kendisinin de diğer kapalı çalışanlar gibi içerde türbanını çıkarmasını istedi.
Fatima, “bütün türbanlı kadınları ayağa kaldırmakla” tehdit ederek tazminat
istedi. Kreş Yönetimi ise kadının talebini reddederek “ağır suç ve tehdit” maddesini işleterek işine tazminatsız
son verdi.
Laiklik çiğnenemez
Ayrımcılıkla Mücadele Yüksek Otoritesi Halde’e başvuran Fatima’nın talebi Mart 2010 yılında ilk incelemede olumlu görüldü. Genç kadın bunun üzerine 80-120 bin Euro arasında tazminat talebiyle dava açtı. Ancak Halde yönetimi değişip başına gelen Janette Bougrab “laiklik ilkesi herkesin özgürlüğünün garantisidir. Bu ilke aşılarak özgürlükler verilemez” diyerek örgütün Fatima’ya desteğini çekti.
Önceki gün özel iş anlaşmazlıkları mahkemesinde görülen davaya Halde’nin yeni başkanı Bougrab, Yavru Kurt kreşinin destekçilerinden yazar Elisabeth Badinter ve Sosyalist milletvekili Manuel Vals de katıldı. Mahkeme kararını 13 Aralık’ta verecek.
Cumhuriyet ve laiklik test ediliyor
YOKSUL annelerin çocuklarına bakan Yavru Kurt kreşini savunan Elisabeth Badinter, “Kendi kendime soruyorum, bir kreşte dinin ne işi var. Kamu okullarında her türlü dini sembol yasak. Bir arada barış içinde yaşayabilmek için bu tarafsız mekanları korumamız lazım. Bu çocuklarımıza dinin kişisel bir seçim olduğunu göstermek için de en önemli yöntemdir” dedi. Badinter, “Radikal İslamcılar, direnme kapasitemizi test ediyorlar. Hem minicik çocukların, hem de kadınların özgürlüklerine ciddi tehdit var” dedi.
Bilgi notu
2004 yılından bu yana Fransa’daki devlet ilk, orta ve lise bölümlerinde tüm dini semboller (türban, kipa ve haç) yasak. Geçtiğimiz aylarda ise parlamento, peçeli çarşafı, kamusal alanda yasaklayan bir yasa tasarısını onayladı.