Formula 1 takviminde İstanbul park kalmalı

Roma’dan söz ediyorum. Hemen hemen her gün Roma Belediye Başkanlığı spor yöneticileri Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone’un kapısını çalıyorlar. Üstelik olası Roma Grand Prix’i, Roma’nın  10 kilometre dışında bulunan EUR semtindeki sokaklar arasında koşulacak. Aynı şekilde Sofya da, İstanbul’un gözünün içine bakıyor gelecek yıl son kez Formula 1’e katılacak olsun diye. Elbette Renault takımının yeni pilotu Petrov nedeniyle Rusya’da Moskova’yı aday göstermeye çok hevesli.

Kısacası o kadar çok ülke var ki düşüncesi “İstanbul 26 Milyon Dolar’ı vermese de takvimden çıksa!” olan. Evet geçen iki yıl boyunca ekonomik kriz, biletlerin pahalı oluşu ve maalesef medyamızın Grand Prix öncesi ve sırasında gereken ilgiyi göstermemesi İstanbul Park’ı zor durumda bırakmış üç günün seyirci toplamı çok düşük kalmıştı. Ama bu yıl Kurtköy’de yine medyanın ilgisiz kalmasına rağmen bariz bir kalabalık, coşku, yabancı seyirciler ve heyecan vardı. Eski yıllara emin bir dönüş görülüyor. Sıralama turları sırasında Padok’ta spordan sorumlu devlet Bakanı Faruk Özak ile karşılaştım. Roma’nın İstanbul’un yerine takvime girmek için nasıl kulisler yaptığını anlattım. Üstelik İstanbul Park Formula1’in en zevkli, en zor, en heyecanlı ve izlemesi mest eden parkuru unvanını uzak ara koruyor. Bakan  “Hayır, Türkiye Grand Prix’den asla vazgeçmeyeceğiz. Pazarlıklar sürüyor” dedi. Kısacası rahatlattı beni.  Grand Prix’in ertesi günü dünya medyasına bir göz attım. Red Bull ekürisindeki sürücüler Vettel ile Webber arasında yaşanan kaza sonrası polemik için “İstanbul’da birbirlerini yediler”, “İstanbul’da büyük kavga”, “ Bir zamanlar çaylaktı. Hamilton İstanbul’da krallığını ilan etti”  başlıkları ön plana çıkmıştı.

Benim tahminim yaklaşık 2500 kez “İstanbul” adı geçiyordu. Sorarım böyle bir propaganda, böyle bir reklam var mı? Uluslararası medyaya ilanlar versek, dünyanın belli başlı başkentlerinde billboardlara dev afişler astırsak Formula 1 sayesinde gerçekleştirdiğimiz başta turistik tanıtım propagandasını yaptıramazdık.

İstanbul Park her yönden elimizde ki en etkili tanıtım kozu. Bunun kıymetini algılayalım. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Formula 1’e ilgisini biliyorum. Altın yumurtlayan tavuğu asla bırakmaz. İstanbul Park halen yapılabilecek çok şey olmasına rağmen, bu yıl rayına oturmaya başladı. Gelecek yıl hele Rusya ile aramızda ki vizenin kaldırılmasıyla bu ülkeden gelecek yarış meraklıları ve Petrov taraftarları ile seyirci ve hâsılatın artacağı bir gerçek. Bunun için devletten ve tüm ilgililerden ricam İstanbul Park’ın değerini bilsinler. Elimizde sıkı sıkı tutalım bu avantajı.

İstanbul Grand Prix’ini üç gün boyunca 2.5 Milyar meraklı ekranlardan izliyor. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonasını elimizden şike ile aldılar. Olimpiyatlarda ev sahipliğimiz bugüne kadar hep hayal oldu. O zaman elimizde ki tek dev uluslar arası spor şölenini başkalarına gönüllü ikram etmeyelim. Özellikle’de pusuda bekleyen Roma’ya.