Güncelleme Tarihi:
Daniel Dombey imzasıyla yayımlanan yazıda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Latin Amerika dönüşünde, ’Dünya nezdinde yalnızlığı umursamıyorum. Bizim için halk nezdindeki durumumuz önemli’ sözlerini hatırlatarak, ’Türkiye’nin büyük güç olma hayalleri buraya kadarmış. Bundan daha 3 yıl önce o zamanki Dışişleri Bakanı ve şimdiki Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin yeni Ortadoğu’nun efendesi, lideri ve hizmetçisi olmasıyla övünüyordu. Ama ülkenin müttefikleriyle ve komşularıyla ilişkileri, ağırlıkla Erdoğan’ın kişiselleşmiş diplomasi tarzı nedeniyle bozuldu’ diye yazdı.
Gazete, Ankara’nın Mısır, İsrail ve Suriye’de büyükelçisinin olmadığını belirttikten sonra, ’Kahire Türk TIR’larının Afrika ve Körfez’e ulaşmasına izin veren değerli bir anlaşmadan vazgeçmek üzere. Libya geçen hafta, bir zamanlar Türk inşaat sektörü için büyük bir gelir kaynağı olan firmaların devlet sözleşmelerine artık alınmayacağını açıkladı. Geçen hafta da Türkiye Yemen’deki elçiliğini kapayarak vatandaşlarından ülkeyi terk etmelerini istedi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Türkiye’nin gerilemekte olan uluslararası itibarının bir göstergesi. 2008’de oy birliğiyle üyeliğe seçilen Türkiye 6 yıl sonra aynı başarıya yaklaşamadı bile’ ifadelerine yer verdi.
Ortadoğu’daki başlıca gerginlik kaynaklarından birinin, Ankara’nın Mısır’da iktidardan devrilen İslamcı hükümete ve Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin terörist olarak nitelediği Müslüman Kardeşler hareketine verdiği destek olduğunu kaydeden gazete, Erdoğan’ın bu hafta Riyad’a yaptığı ziyaretle bir uzlaşma arandığını, ancak Mısır’la görüş ayrılıklarının devam ettiğini bildirdi.
Türkiye’nin yaşadığı gerginliklerin Ortadoğu’yla sınırlı kalmayıp Atlantik ötesine de yayıldığını belirten gazete şu ifadelere yer verdi: ’Başkan Barack Obama’nın Erdoğan’ın güvenilir 5 uluslararası liderden biri gördüğü günler geride kaldı. Erdoğan’ın söylemi giderek artan bir şekilde İslami bir havaya bürünüyor. Erdoğan, Afrika ile ilişkileri geliştirmekle övünüyor, ama bu konuda da çok iyi sayılmaz. Cumhurbaşkanı, Fethullah Gülen hareketi tarafından açılan, çoğu Afrika’daki okulların kapatılması için diğer ülkeler nezdinde kampanya yürütüyor. Ancak sadece birkaç ülke Gülen okullarını kapattı, ama diğerleri bu okulları savundu. Hatta geçen hafta da Afrika Birliği Gülen’in başlıca vakıflarından biriyle işbirliği anlaşması yaptığını açıkladı. Erdoğan da ülkesinin yalnız kalmasına şaşırmış görünüyor. Geçen ay, ’Türkiye liderler nezdinde yalnız kalmış olabilir, ama bu da kıskançlıktan başka bir şey değil’, demiş ama bu kıskançlığın nedenini söylememişti. Yine, Obama ilk göreve geldiğinde çok iyi ilişkilerimiz vardı. Sonra ne olduysa işler değişti, diye eklemişti.’