Güncelleme Tarihi:
Ukraynalı aktör ve müzisyen Roman Matsiyta için rolü ve gerçek hayat bir anda iç içe geçti ve 45 yaşındaki oyuncu tıpkı bir filmde canlandırdığı rolündeki gibi ülkesini işgal eden Ruslara karşı silahlanarak cepheye gitme kararı aldı…
Bir dijital platform için çekilen ‘The Narrow Bridge’ (Dar Köprü) filminde canlandırdığı rol gerçeğe dönüşen oyuncu savaşa katılma kararı alan binlerce Ukraynalı sivilin arasına katıldı. Ancak onu diğerlerinden ayıran bir özelliği var: Roman Matsiyta’nın oynadığı filmde canlandırdığı rolü artık hayatının en kritik gerçeğine dönüşmüş bir durumda.
Filmde Kiril adında, ülkesi işgale uğramış bir ressamı canlandıran oyuncu fırçasını bir kenara bırakarak silahını eline alıyor ve işgalcilerle savaşmaya gidiyor. Kiril’i canlandıran Matsiyta da aynı şeyi yaparak Rusya’ya karşı savaşa katılanlar arasında yerini aldı.
ROLÜ GERÇEK OLDU
Filmin çekimleri birkaç yıl önce Kiev’de başladığında kimsenin ‘sanatın gerçeğe dönüşeceğinden’ haberi yoktu elbette. Şimdi ise savaşın acı gerçekliği tüm Ukraynalılar gibi sanatçıları da kuşatmış durumda.
“Hayatım boyunca birçok rolü canlandırdım; bu rollerin arasında savaşa giden asker rolleri de vardı. Ama bu rollerden birinin gerçeğe dönüşebileceğini hiç düşünmemiştim. Şimdi ise ordumuzun bize ihtiyacı var.” Matsiya, bu sözleri elinde silahı, Kiev’de birçok devlet binasının arasında konuşlandığı kum torbalarının ardında beklerken söylüyor.
Öte yandan Roman Matsiyta filmde canlandırdığı karakter gibi eline silah alırken içsel bir bunalım ya da kararsızlık yaşamamış. “Bir sabah patlama seslerine uyandım. Hepimiz işgalin başladığını anlamıştık. Hemen koşup ben de ülkemi savunanların arasına katılmak istedim.” diyor Ukraynalı aktör.
“Birçok kişi gibi biz de bir yerde, bir şekilde fayda sağlamak istiyorduk. Birkaç gün içinde kara savunmasına katılmamıza izin çıktı. Silahlarımızı teslim aldık ve cepheye koştuk.”
Roman Matsiyta’nın katıldığı bu kara savunma birliği 2014’te, Rus yanlısı Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukovych döneminde kurulmuş.
ORDUYA YARDIM EDİYORLAR
Kara savunma birliğinin üye sayısı Rusya-Ukrayna arasında yükselen tansiyonla birlikte son birkaç ayda tekrar artmaya başlamış. O süreçte on binlerden bahsedilirken son iki haftadır bu gönüllülerin sayısının 2 milyona yaklaştığı görüldü.
Aslında bu kişiler başta kontrol noktalarında bulunma, güvenlik kontrolü yapma ve profesyonel askerlere yardımcı olma amacıyla birlikte yer alırken savaşın şiddetlenmesiyle birlikte çatışmanın kalbine doğru çekilmeye başlamış. “Normal insanlar Molotof kokteyli yapmaya başladı, kimimiz yemek pişiriyor, kimimiz ise dondurucu havada savaşan askerlere yardımcı oluyor.” Diyen Matsiyta, birincil görevlerinin düzeni sağlamak ve halkın paniğe kapılmasını önleyecek yardımları yapmak olduğunu söylüyor. Bu görevde temel amaç profesyonel askerleri engelleyebilecek şeyleri ortadan kaldırmak.
“HEPİMİZ SİLAHLANDIK. KİEV’İ VERMEYECEĞİZ.”
Matsiyta, savaşa katılmamış olsaydı şimdilerde filminin Gürcüce altyazıları için kayda girecek ve filmin tanıtım çalışmaları için ABD’ye uçacaktı.
“Küresel kültür topluluklarına bizi her platforma desteklemeleri için çağrı yapıyorum. Bu savaşı bitirmek için yapabilecekleri protesto eylemlerinden kaçınmasınlar. Sesiler ne kadar yüksek olura o kadar etkili olur.”
Ukrayna’ya yapılanları ‘soykırım’ olarak nitelendiren aktör Putin’in Rus halkını zombilere dönüştürdüğünü ve Rusların Ukrayna’yı faşistlerden temizlediğine inandırdığını söylüyor.
55 yaşındaki Yuriy Temirbulatov, cephede aktör Roman Matsiyta’nın yanında silah tutanlardan biri. Temirbulatov, bir hafta önce inşaat şirketini yönetirken kendini savaşın ortasında bulmuş. Anne tarafı Rus olan iş insanı yanlarında emekli askerler, baletler ve öğretmenler olduğunu ve hepsinin Ukrayna bayrağı altında savaştığını anlatıyor.
Rusya’daki aile üyelerinin hâlâ savaşla ilgili fikirleri olmadığını ve Ukrayna’da yaşanan geçekleri bilmedikleri anlatan Yuriy Temirbulatov “Ukrayna’da yıllarca siyasi nedenlerle birbirine küsen, ayrı düşen herkes şimdi tek bir amaç uğruna birleşmiş durumda” diyor ve ekliyor “Sadece normalleşmek istiyoruz. Eski hayatlarımıza geri dönmek istiyoruz.”