Filistin Elçisi: Şaron'la barış konuşulmaz

Yasin, Şaron'un temaslarını değerlendirerek, ''Bu kısa ziyaret göstermiştir ki, Şaron ile barış haricinde her şeyi konuşmak mümkündür. Şaron, barış adamı olmaktan hoşlanmıyor. Barış adına çalıştığını söylüyor, ancak onun barışı herkesin anladığı barış kavramından hayli farklı'' dedi. 

''ŞARON İKNA EDİCİ OLAMADI''

Temaslarında Şaron'un, Ankara'yı bölgedeki şiddetle ilgili olarak ikna edemediğini vurgulayan Büyükelçi Yasin, İsrail'in güçlü ordusuna dikkat çekerek ''Kimse İsrail'in Filistin halkına karşı kullandığı silahlarla Filistinlilerin kullandıklarını karşılaştıramaz bile'' diye konuştu. 

Yasin, Türkiye'nin görüşmelerde bölgede istikrar ve barıştan yana tavrını açık biçimde ortaya koyduğunu belirterek şöyle devam etti: 

''Şaron, Ankara'nın söyledikleri karşısında kör gibi davrandı. İsrail, barışa sadece kendi koşullarında yanaşıyor. Filistin halkının teslim olmasını ve bölgede bir İsrail egemenliği istiyor. Bu hiçbir zaman olmayacak. Filistin halkı, bağımsızlık için bugüne kadar yüksek ve değerli bir bedel ödedi ve ödüyor''. 

Yasin, İsrail gibi demokratik bir ülkenin Şaron'u nasıl başa getirmiş olduğunu anlayamadığını da belirtirken, ''Şaron ve kabinesi şahin olarak değil, canavar olarak anılmalı. Onların hedefleri sadece Filistinliler değil, bütün Araplardır'' yorumunda bulundu. 

''Barış adamı'' olarak nitelediği Dışişleri Bakanı Şimon Perez'in Şaron ile beraberliğine anlam veremediğini de söyleyen Yasin, ''Peres, Şaron'un kanlı politikasını örtmek için kullanılıyor'' diye konuştu. 

''BASKIYI ŞARON GÖRMELİ"

''Bölgede barışın tekrar sağlanabilmesi için, önce Şaron'un masum insanları öldüren İsrail ordusunu geri çekmesi lazım'' diyen Yasin, ''Bu, barış masasına geri dönülmesi için zemin hazırlayacaktır'' dedi.

Şaron'un ''Arafat, bağımsız devletin başında mı bulunmak istiyor, yoksa canilerin başında mı bulunmayı yeğliyor?'' sözlerini de değerlendiren Yasin, şöyle konuştu:

''Şaron'un canilerden bahsetmesini ciddiye bile almıyorum. Şaron'un uzun geçmişine bakıldığında onun bir katil olduğunu herkes biliyor. Başbakan olunca geçmişinin unutulacağını düşünmüştü ancak yanıldı.'' 

Yasin, Şaron'un ''Arafat'a baskı yapılması'' konusundaki görüşleri için ise , ''Asıl baskı görmesi gereken Şaron'un kendisidir. Arafat barışın sağlanması için elinden geleni yapıyor. Ancak Arafat, İsraillilerin oğlunuza yaptığı bir şeyin intikamının alınmasını önleyemez'' dedi. 

ULUSLARARSI GÖZLEMCİLER

Yasin, uluslararası gözlemcilere İsrail saldırılarından korunmak amacıyla acilen ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerken, ''Şaron neden gözlemcilere izin vermiyor, anlamıyorum. Bir deyiş vardır, 'Sadece hırsızlar polisi sevmez' diye. Eğer Şaron hırsız değilse, korkmasına da gerek yok'' diye konuştu. 

''Bölgede bir savaş beklemiyoruz'' diyen Yasin, ''Ancak Şaron söz konusuysa her şey olabilir'' ifadesini kullandı. Savaşın sorunları çözmediğini, sadece yeni sorunlar yarattığını kaydeden Yasin, ''Savaş çıkarsa, Şaron'un Filistin ve Arap dünyasının tepkisinin ne olabileceği konusunda bir kez daha düşünmesi lazım'' dedi. 

Filistin'e uygulanan ambargoyu ''toptan ceza'' olarak niteleyen Yasin, ambargo nedeniyle çok sayıda sağlık sorunu bulunduğunu vurguladı. 

Mitchell ve Tenet raporlarının Filistin tarafından kabul edildiğini hatırlatan Büyükelçi, İsraillilerin ise raporları sadece ''sözde'' kabul ettiklerini, ancak pratikte uygulamaya geçmediklerini belirtti. 

Ortadoğu barış görüşmelerine ilişkin olarak, ''El sıkışmalardan, fotoğraf çektirmekten bıktık'' diyen Yasin, ''İster Ankara'da olsun, isterse başka bir yerde... Artık önemli olan kesin sonuca ulaşacağımızbir görüşme'' diye konuştu. 

Yasin, son olarak Şaron'un ziyareti sırasında Türk halkının, Fiistin'e ve Filistin halkına gösterdiği yakınlıktan memnuniyet duyduğunu sözlerine ekledi.