Güncelleme Tarihi:
DIŞİŞLERİ Bakanı Hakan Fidan, Katar merkezli AlJazeera’nin İngilizce servisine röportaj verdi. Suriye’deki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Fidan, bu ülkedeki Türk askeri varlığının Türkiye’ye daha fazla kitlesel göçün engellenmesi ve terörle mücadele olduğunu belirterek, “Şam’daki yeni yönetimin terör konusunu doğru ele alması halinde Türkiye’nin müdahalesine gerek kalmayacağını” söyledi.
‘DEAŞ İLE KANDIRIYORLAR’
Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunu işgal etmiş olan terör örgütü PKK/YPG’ye yönelik bir operasyon hazırlığında olduğu iddiaları sorulan Fidan, PKK terör örgütünün Suriye’deki uzantısı YPG’nin Türkiye için önemli bir tehdit oluşturduğunu belirterek, YPG’nin kendisini Batı’ya DEAŞ’la mücadelede eden bir grup olarak gösterdiğini ve böylece işgal ettiği yerlerdeki varlığını sürdürmeye çalıştığını ifade etti: “DEAŞ ile mücadele, tek başına bir iyilik göstergesi olamaz. Zira orada farklı devletler ve farklı gruplar da oldu, farklı nedenlerden bunların her biri DEAŞ ile mücadele etti. YPG, esas itibarıyla PKK’nın uzantısıdır. (YPG/PKK) Saflarını Türkiye, İran, Irak ve Avrupa ülkelerinde gelen uluslararası yabancı terörist savaşçılarla doldurmuş bir örgüttür. Ancak Batılı dostlarımız, YPG’nin esasen PKK’nın uzantısı olduğu gerçeğini görmezden geliyorlar.”
‘ŞAM’IN SORUMLULUĞU’
Fidan, Türkiye’nin PKK/YPG kontrolündeki Ayn el Arab’a askeri müdahalesi olup olmayacağı sorusuna ise “Şam çözerse girmemize gerek kalmaz” yanıtını verdi. “Şunu belirtmek isterim ki, Şam’da şu anda yeni bir yönetim var. Bu durum öncelikli olarak onların sorumluluğunda. Eğer bu konuyu düzgün bir şekilde ele alırlarsa, bizim müdahale etmemiz için bir sebep kalmayacağını düşünüyorum” diyen Fidan, bu bağlamda Suriye’deki yeni hükümetin ülkenin tamamı üzerinde kontrol sağlaması gerektiğini vurguladı.
‘ZATEN ONLARI DİNLEMEYİZ’
Suriye’deki Türk askeri varlığının Türkiye’ye daha fazla kitlesel göçü engellemek ve terörle mücadele olmak üzere iki temel hedefi bulunduğunun altını çizen Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin bu iki mesele çözüldüğü takdirde Suriye’de durması için herhangi bir sebebi kalmayacağını vurgulayarak, bu yönde doğru adımların atıldığını bildirdi. Fidan, ABD’nin, Türkiye’den, PKK/YPG’ye karşı büyük bir saldırı başlatmaması talebinde bulunduğu iddialarına yönelik ise “DEAŞ ilgili operasyonların aksamaması konusunda hep bir vurgu var. Ancak bizden, kendimize yönelik terör tehdidini ele almamamızı isteyemezler. Zaten böyle bir şeyi dinlemeyiz. Bunu yapamazlar” yanıtını verdi.
TRUMP’A YANIT VERDİ
ABD’nin Seçilmiş Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki iktidar değişikliğinde Türkiye’nin rolü olduğuna ve Türkiye’nin Suriye’yi “ele geçirdiğine” ilişkin değerlendirmeleri de sorulan Fidan, “Suriye’de yaşanan hadiseyi ele geçirmek diye tanımlamak ciddi bir hata olur” yanıtını verdi. “Suriye halkı açısından bu bir ele geçirme değil. Yaşanan şey, Suriye halkının iradesinin yönetimi ele alması, orada kontrolü ele almış olmasıdır” ifadelerini kullanan Bakan Fidan, “Suriye’yi yönetecek gücün Türkiye olduğunu söylemek doğru olmaz mı” sorusuna, “Biz asla böyle bir şey istemeyiz. Bölgemizde yaşananlardan hepimizin büyük dersler çıkardığına inanıyorum” diyerek, tahakküm kültürünün bölgeyi mahvettiğine işaret etti. “Dolayısıyla ne Türk tahakkümü, ne İran tahakkümü, ne de Arap tahakkümü olmalı. Hep birlikte işbirliğini esas almalıyız” diyen Fidan, Suriye halkının yanında olunması gerektiğini ve bunun tahakküm gibi görülmemesi gerektiğini vurguladı.