Güncelleme Tarihi:
Kumuçakos, Yunan özel ALPHA radyosuna verdiği demeçte, Yargıtayın dün aldığı, Fener Rum Patrikhanesinin ekümenik niteliği iddiasının yasal temeli bulunmadığını belirten kararına değindi.
"Patrikhane'nin ekümenikliğini tanınmasının, gerek Avrupa, gerekse dünyaya, daha çağdaş, Avrupalı ve demokratik bir Türkiye'de kültür ve dinlerin uyum içinde var olabilme imkanı bulunduğunu göstereceğini" belirten Kumuçakos, "patriğin 17 yüzyıldan bu yana bu onursal unvanı taşıdığını ve bir mahkeme kararının bunu değiştiremeyeceğini" öne sürdü.
Yargıtay kararının hukuki olmaktan çok ziyade siyasi olduğunu iddia eden Kumuçakos, "Patriğin ekümenikliğinin, yüzyıllardır Ortodoks olsun olmasın, tüm dünyada milyonlarca Hristiyan veya başka din ve mezhep taşıyan insanın bilincinde kök salmış durumda olduğunu" kaydetti.
Kumuçakos iddialarını şöyle sürdürdü:
"Ancak görünen odur ki, komşu ülkede birtakım, geçmişte takılıp kalmış teorilerden kaçınılamıyor. Bilindiği gibi, ekümenik Patrikhane'nin 'Megali İdea' görüşünü bir biçimde hayata geçirdiği ve Türkiye için tehlike kaynağı teşkil ettiğine dair bir algılayış vardı ve korkarım ki halen bunun kalıntıları bulunmakta. Hatta tarihin bir ironisi olarak, Türkiye'deki 'Helenizm'in köklerinin sökülmesinde' dahi bu görüş muhafaza edildi.Bunların gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Ancak göründüğü gibi komşu ülkede bazı çevreler, bu takıntıdan kopamayarak, engelsiz çalışan ekümenik bir Patrikhane'nin tehdit veya engel değil, avantaj olduğunu göremiyor."
-"PATRİKHANE'NİN EKÜMENİKLİĞİ TÜRK-YUNAN KONUSU DEĞİL"-
Radyonun "Yargıtayın kararının Türk-Yunan ilişkilerine olası etkisine" ilişkin sorusunu da yanıtlayan Sözcü, "Patrikhane'nin ekümenikliğinin Türk-Yunan konusu olmadığını" söyledi.
Kumuçakos, "Patrikhane'nin, güvence altında olması, normal ve engelsiz biçimde çalışması konusunda Türkiye'nin yükümlülüğünün, AB üyelik perspektifiyle ilgili tüm metinlerde bulunan dini özgürlüğe saygı ilkesinden kaynaklandığını" kaydetti.