Güncelleme Tarihi:
Tampon tampona ilerleyen trafikte Ortaköy'e geldiğimizde ''Burada bir yere gidelim, gün batmadan etrafı görmek istiyorum.'' dedim. Oysa yola çıkarken Yeniköy'de bir balıkçıya girmeyi kararlaştırmıştık. Ortaköy eski göz ağrımız. Yatılı dört yıl okuduğum Kabataş'ta sabahları uyandığımda ilk gördüğüm Ortaköy Camii'nin silueti idi. Lise yıllarımdan bu yana hayli değişmiş, ana caddeden sahile çıkan bir sokağa direksiyon kırdığımızda bu kez insan kalabalığı içine düştük. Arabamızı bir lokantanın park görevlisine teslim ettik.
Mahalle lokanta, meyhane irili-ufaklı dükkanlardan geçilmiyor. Denize sıfır restoranlar ise oldukça lüks. Fransız Rivyerasında, Florida ve San Diego'nun plaj klüpleriye rahatça görkem yarışına girebilirler. Birbirine bitişik ecnebi isimli restoranlar dizisinin ortasında modern mobilyalı, fazla kalabalık olmayan lokantada bir masa bulduk. Yeğenim Berdan ''İyi bir seçim yaptın, eğer bir sonrakine girelim deseydin engel olurdum.'' Neden? Yeni açılan klüp ve restoranları arkadaş gurubuyla ziyaret eden, eleştirmenlerin yazılarını takip eden yeğenim ''Yandaki lokantada burada bir içkiye ödeyeceğin paranın üç mislini ödemen lazım. Yemekler de öyle.''
Masa üstüne bırakılan mönüde yemek fiyatlarını inceliyorum, Manhattan'da gurme yazarlarının göklere çıkardığı Fransız, İtalyan, Japon restoranlarından fazla. Listede ısmarladığım buzlu votka New Yorklu emlak kralı Donald Trump'ın gökdelen barındakinden pahalı. Garson sipariş ettiğim votkayı getirdiğinde şaşırıyorum. Bardağın alt kısmında iki parmak içki var. İtiraz ediyorum: ''Duble istemiştim.'' Yanıt '' Evet, duble bu.'' İçindeki buzları çıkartsam votka bir parmak kalacak, tek votkadan dahi az.''
İtirazımı dostça ve yumuşak üslupla yapıyorum. Garsonu öfkelendirmeye hiç niyetim yok. Ismarladığım yemeği kapılar arkasındaki mutfaktan o getirecek. Gene de anlayışlı bir genç, bardaktaki içkinin miktarı ona da ters görünmüş olmalı, barmenle konuşacağını söylüyor. Berdan ''Başka yere gidelim yemeğe.'' diyor ama bu saatten sonra tekrar yollara düşmek de akıl karı değil. İçkim takviye edilmiş bardağın yarısında masaya getiriliyor. 'Sağlığa' diyerek kadeh tokuşturuyoruz. Sonra bakışlarımla çevreyi tarıyorum, konuşmadan.
Kısa tatilde dost ve arkadaş gruplarından İstanbul geceleri hakkında çok hikaye dinledim. Tarabya'dan Yeniköy, Kuruçeşme, Bebek, Ortaköy, Sıraselviler, Florya'ya bir düzine restoranda yemek yedim. Özellikle Boğaziçi restoranlarındaki pahalılığı ürkütücü buldum. Yakınlarımın verdiği isimleri açıklamak istemiyorum ama rakamlar astronomik. Genç bir yakınım '' Benim önümde son model Mercedes'ini oto parkçıya teslim eden çocuk yaşındaki sürücü 150 dolar verdi. Yalıdan devşirme butik otelin barında biri kız iki arkadaşımla ikişer kadeh viski içtik. Hesap bin dolar gelince gözlerim açıldı. Yanlış diye geriye gönderdim. Bu kez 750 dolara indirmişler.
Garson'a '' Ben burada bulaşık yıkarım ama bu parayı ödemem. Üzerime gelseniz dahi.''dedim. 500 dolara indirdiler son kez. Direttiğim takdirde olay çıkacağını anladım ve ödedim.'' diyor.
Bazı tanıdıklar yabancı isimli bazı lokantalarda vasat şarapların 100-150 dolardan başlayıp bir kaç bin doların üstüne çıktığını, bu restoranların hiç boş kalmadığını söylüyorlar. Üstelik son yıllarda yeni zengin olanların bir diğeriyle servet sergileme yarışına giriyorlarmış. Nasıl? ''Çırağan Sarayı'nda yapılan düğünlere bazı davetliler özel teknelerle geliyorlar. Yeniköy ve Tarabya'da yalılarda oturan zenginler ise 1000 dolardan fazla para ödeyerek Çırağan bahçesine helikopterle iniyorlar. Boğaza yeni taşınan bir zengin deniz taksisiyle gelmiş bir Çırağan düğününe. Sürat tekneleri ve helikopterle düğüne gelenleri görünce üzüntüye kapılmış. İstanbul'da zengin sayısı giderek artıyor, klüp ve lokantalardaki pahalılık onları etkilemiyor.
Boğaziçi Köprüsü'nin ışıkları yansıyor durgun sularda. Garsonun getirdiği hesap pusulası pahalı ama insafsız değil. Gecenin ileri saatine rağmen Ortaköy'de hayat akşamki canlılığında devam ediyor. Berdan ''Bu sefer nasıl buldun İstanbul'u?'' diye soruyor. ''Fazla makyajlı. Eskiden daha güzeldi.''