Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 00:00
Teknik olarak hala savaş halinde olan Lübnan ile İsrail, mutfakta da birbirine girdi. "Yahudi devleti yemeklerimizi çalıyor" diyen Lübnanlı girişimciler, Ortadoğu mutfağının olmazsa olmazları sayılan falafel, humus ve tabuliyi, AB nezdinde Lübnan adına tescil ettirmek üzere harekete geçti.
NOHUT, tahin, zeytin yağı, limon suyu ve sarımsak ile yapılan humus mezesi... Kısırı andıran bir bulgur salatası olan tabuli... Ve Sudan’dan Hindistan’a dek bütün Ortadoğu’da çok sevilen, nohut ve bakla köftesi falafel. İsrail’in de pazarladığı bu yiyeceklerin aslında kendilerine özgü olduğunu savunan Lübnanlılar, Avrupa Birliği tescili peşinde.
Lübnan Sanayiciler Birliği Başkanı Fadi Ebbud, ülkesinin hala teknik olarak savaş halinde olduğu İsrail devleti aleyhine, "bazı Lübnan yiyeceklerinin kimliğinin çalındığı ve tescil haklarının ihlal edildiği" iddiasıyla uluslararası bir dava açmaya hazırlandıklarını açıkladı.
İsrailli üreticilerin sattığı geleneksel Lübnan yemekleri yüzünden her yıl on milyonlarca
dolar kaybettiklerini öne süren Ebbud, "Yahudi devleti, falafel, tabuli ve humus gibi özel yemeklerimiz üzerinde hak iddia etmeye çalışıyor. Bunlar bütün dünyada sanki İsrail yemekleri gibi pazarlanıyor" dedi. Ebbud, milli mutfaklarının tüm yiyecek ve tariflerini tescil etmeye hazırlandıklarını belirterek, "Gerekli yasa, meclis gündeminde. Bunu hükümetimize de sunacağız. Onlar da İsrail’e karşı uluslararası mahkemelere başvuracaklar" diye konuştu.
Emsal, feta peyniriEbbud ve ekibinin hazırladığı tescil talebi dosyasında, Avrupa Birliği’nin "feta" peynirini Yunanistan adına tescillemesi emsal olarak gösterildi. Ebbud, altı yıl önce çıkan tartışmalar üzerine, koyun sütünden yapılan bu peynirin isim haklarının AB tarafından Yunanistan’a verildiğini hatırlattı. Ebbud, Yunanların bu ürünün "mucidi" olduğunu uluslararası kurumlarda kanıtlamasından bu yana, peynirin bu isimle ancak Yunanistan onayıyla satılabildiğini ifade etti.
Ebbud, "Avrupa Parlamentosu Ekonomi ve Para işleri Komitesi, feta isminde hak talep eden Fransa, Danimarka ve Almanya’yı haksız bulmuştu. Biz de, Yahudi devletinin kuruluşundan çok önce üretmeye başladığımız geleneksel yiyeceklerimizi kurtaracağız. Zaten bu isimler, İbranice değil, Arapça" dedi.