Güncelleme Tarihi:
ALMANYA'DAKİ YANGINDA ÖLEN TÜRKLER...
LUDWİGSHAFEN’de 9 Türk’ün öldüğü feci yangına sahne olan binada, alevler yükselmeden hemen önce elinde bir çakmak, çıra ve kağıt olan birini gördüklerini anlatan Aylin (9) ve Bedriye Kaplı (8), Alman ve Türk basınının ilgi odağı haline geldiler. İki küçük kızın anlattıkları akıllara ırkçıların kundaklaması sonucu yaşanan Solingen faciasını getirirken, binanın hemen karşısındaki dev park yerine takılı iki güvenlik kamerasından olayın sırrının çıkıp çıkmayacağı merak ediliyor. Bu iki kameradaki görüntülerde, olay anının kayda alınıp alınmadığı ve kameraların binanın girişini çekebilecek açıya sahip olup olmadıkları konusuna, Alman yetkililer henüz açıklık getirmedi.
ÇAKMAKLA YAKTI
Tanımadıkları bir kişinin binaya girmek istediğini ve elindeki çakmakla binayı ateşe verdiklerini defalarca basına anlatan Bedriye ve Aylin’in, bu yaşadıklarını, yangın sonrası, ailenin yakını Turgut Bulut’a ve kendilerini tedavi eden doktora da anlattıkları belirtildi. Turgut Bulut, çocukların kendisine ve dede Zeki Karakaplan’a aynı olayı anlattıklarını belirtirken, "Olaydan sonra bana olayın bu şekilde cereyan ettiğini söylediler" dedi. İki küçük kız, gördüklerini, olay yerini incelemeye gelen Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Mehmet ali İrtemçelik’e de şöyle anlattılar: "Tam kapıyı kapatacakken bu adam kapı aralığına ayağını koydu ve içeriye girdi. Elindeki çakmakla tahta parçasını tutuşturdu ve yandıktan sonra bebek arabasının yanına attı. Arkasında sakladığı bir şey vardı. İçki şişesi olduğunu gördük."
BAYRAKLAR YARIYA İNDİ
Binanın sahibi de olan Zeki Karakaplan, yangın konusunda kendisini torunlarının uyardığını belirterek, şu açıklamayı yaptı: "Çocuklar koku geldiğini ve yangın çıktığı söylediler. Bunun üzerine 1. kattan aşağıya baktığımda hem bodrum katına inen merdivenlerin, hem de zemin kattaki merdivenlerin yandığını gördüm. Hemen yukarıya çıkacaktım ki, bir anda polis beni kolumdan tuttuğu gibi dışarıya çıkarttı." Yangın faciasından sonra akşam saatlerine doğru
BAKAN OLAY YERİNİ İNCELEDİ
Ludwigshafen'daki faciayı yerinde incelemek için Almanya'ya giden Yurt dışındaki Türklerden sorumlu Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Almanya'daki ırkçı yaklaşımların sıkıntı verdiğini söyledi.
Yazıcıoğlu, bugün Almanya'nın Ludwigshafen kentinde, Alman hükümetinin göç ve uyumdan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ile birlikte yanan binanın önüne bakanlığı adına çelenk koydu.
Yazıcıoğlu'nun, elini sıkarak teşekkür ettiği bir itfaiye görevlisinin ağladığı görüldü.
TÜRKİYE'YE SERT ELEŞTİRİ
Die Welt gazetesi “Türk Güvensizliği” başlığıyla yayımladığı yorumda, yangının sebebinin henüz kesinlik kazanmadan Türkiye'nin kendi uzmanlarını olay yerine göndermek istemesini eleştirdi. Alman makamlarına duyulan güvensizlikten ya da bazı olayların gizleneceği endişesinden kaynaklandığı, Schaeuble'nin bu güvensizliği görüşmelerinde gidermeye çalışacağı görüşüne yer verildi.
Berliner Kurier gazetesi ise “Bir Yangın Şeytanı mıydı?” başlığıyla verdiği haberde, Aylin ve Bedriye adlı kız kardeşlerin yangından önce bina içindeki merdivenlerin yanında yangın çıkaran bir kişiyi gördükleri yolundaki sözlerini hatırlattı.
B.Z gazetesi de “Saldırı mıydı?” başlığıyla verdiği haberde, 2006 yılının Ağustos ayında da aynı binaya yanıcı madde atıldığını ve suçluların bugüne kadar yakalanmadığını bildirdi.
Bild gazetesi de, “Yaşıyor - Alev Cehennemindeki Bebek” başlığıyla birinci sayfada yayımladığı haberde, amcası Kamil Kaplan (32) tarafından yangından kurtulması için pencereden aşağıya atılarak Türk kökenli polis Hakkı Paker tarafından kurtarılan 11 aylık Onur'un fotoğrafına yer verdi.