Evini terk etmeyeni vuruyorlar
Güncelleme Tarihi:
Sarhoş Sırplar, aynı Bosna’da olduğu gibi Kosova’da da çocuk, kadın ve yaşlı demeden herkese tecavüz ediyor
Adı Adem Başa... Arnavutluk'un başkenti Tiran'ın 250 kilometre kuzeyinde Kukes yakınlarındaki sınır kapısında, evini, işini, doğduğu toprakları, yakınlarını terk ederek yollara düşen on binlerce Arnavuttan biri. Şunları söylüyor soluk soluğa:
‘‘Sırp milisler evlerinden ayrılmayı reddeden herkesi gözünü kırpmadan vuruyor. Kosova'nın ikinci büyük kenti Pec cesetten geçilmiyor. Ölüler ortalıkta, gömülmeyi bekliyor. Sırplar Pec'in en iyi evlerine yerleşti. Burada etnik temizlik tamamlandı. Önce Zatra, Kabeçtic bölgelerinde yaşayanları evlerinden sürdüler. Önceki gün Pec'e girdiler. Yaktılar, yıktılar, bizleri kamyonlara doldurup Zhur köyüne getirdiler. Oradan yalınayak kaçtım, yürüdüm, yürüdüm, Arnavutluk sınırına ulaştım.’’
Arnavutluk'a NATO operasyonundan bu yana 70 bin, Karadağ'a 10 bin Kosovalı akın etti. Adem Başa, Kosova'daki tarif edilmez şiddetve vahşeti şöyle anlatıyor:
‘‘Kosovalılar, birlikte yola çıktıkları aile fertlerini kaybediyor, ne yapacaklarını, nereye gideceklerini bilemiyor. Arnavut çocuk ve kadınlar sokaklarda, kaldırımlarda geceliyor.
Kosova'nın Celline köyü yakınlarındaki bir tepede toplandık. Sırplar öğle vakti tepeyi bastılar. Önce havaya ateş açtılar, sonra hepimizin yere oturmasını, yüzlerimizin yere bakmasını ve ellerimizi başımızın üzerine koymamızı söylediler. Mermiler tepemizden geçiyordu. Ayağa kalkmamızı ve Sırp zafer işareti yapmamızı emrettiler. Baş, orta ve işaret parmağıyla Sırp zafer işareti yapılmasını ‘‘Sırbistan, Sırbistan’’ diye bağırmamızı buyurdular. Sırbistan diye bağırmayı reddeden bir Arnavutu öldürdüler, üç erkeği de kenara çekip arkalarından vurdular. Sırp katliamı sırasında çocuklar dehşet içinde haykırıyorlardı. Sırp milisleri üzerimizdeki paraları, mücevherleri topladılar, yağmadan sonra Arnavutluk'a gönderdiler. Tüm bu olup bitenlerin Amerika yüzünden başımıza geldiğini, daha büyük Arnavutluk düşümüzü gerçekleştirebileceğimizi söylediler...’’