Güncelleme Tarihi:
Evcil hayvanlarımızla ve sokak hayvanlarıyla pek çok şeyi paylaşıyoruz. Aynı evde ve şehirde ortak hayatı sürdürdüğümüz dostlarımız, vazgeçilmez parçamız haline geliyor. Onlarla güçlü bir bağ ve güven ilişkisi geliştiriyoruz. Hayvanlarla kurduğumuz bu yakın bağ, insan ve çevreyle kurduğumuz ilişkilere de olumlu yansıyor.
Fakat, bu yakın bağ bir süre sonra kimi sorunları beraberinde getirebiliyor. Günün yorgunluğuyla yatağa girip derin bir uykuya hazırladığımız anda adeta tepeden üzerimize düşen dostlarımız, bizimle uyumak için yatağımıza yerleşiyor. Bazı geceler ise çok geç saatte, olmadık yöntemlerle uyandırılabiliyoruz.
Peki, bu durum uyku sağlığını ne şekilde etkiliyor? CNN’de yayımlanan “Evcil hayvanınızla uyumak mı; bu sizi (ve onu) nasıl etkiliyor?” başlıklı haberde bu soruya yanıt aranıyor. Fakat bu konuda uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf, evcil hayvanlarla birlikte aynı yatağı paylaşmanın uyku sağlığı başta olmak üzere pek çok sağlık sorununu doğurabileceğini söylüyor. Diğer taraf ise insanlardaki kaygı bozukluğu ve duygusal problemleri çözmede evcil hayvanlarla beraber uyumanın büyük yararı olduğunu belirtiyor.
ONLARLA BİRLİKTE DAHA RAHAT UYUYORLAR
“Evcil hayvanlarımızla yatağımızı paylaşmamızda bir sorun var mı?” sorusunu yanıtlayan, Kuzey Amerika Veteriner Topluluğu’nun (NAVC) veterineri Dr. Dana Varble, sahipleriyle aynı yatağı paylaşan evcil hayvanların daha yüksek güven duygusu geliştirdikleri ve bunun insanlarla daha sıkı bağ kurmalarına yardımcı olduğunu söylüyor ve devam ediyor: “Sahipleriyle yakın bağ kuran köpekler ve kedilerde, oksitosin ve dopamin gibi yararlı nörotransmitterlerde artışlar görülüyor. Bu da sağlıklı bir gelişim göstermeleri için oldukça önemli.”
ABD’nin Arizona eyaletine bağlı Phoenix şehrinde bulunan Uyku Merkezi Mayo Clinic tarafından 2017’de yayımlanan verilere göre, klinikte tedavi görenlerin yarısından fazlası evcil hayvanlarıyla beraber yatmaya başladıktan sonra, daha rahat uyuduğunu ortaya çıkarttı. Yüzde 20’lik bir kesim ise evcil hayvanlarıyla aynı yatağı paylaşmanın uyku durumlarını kötü etkilediğini öne sürdü.
2017 yılında uyku kalitesini ölçmek için yapılan bir başka araştırmada, aynı yatağı paylaşan köpeklere ve insanlara uyku izleyicisi takıldı. Ortaya çıkan verilere göre, evcil hayvanlarıyla birlikte uyuyan insanların daha iyi uyudukları tespit edildi.
‘EVCİL HAYVANLAR İÇİN ALTERNATİF DÜZENLEMELER YAPILABİLİR’
Evcil hayvanlarla uyumak çocuklar için de oldukça yararlı olabiliyor. Çocukların erken yaşlardan itibaren hayvanlarla yakın ilişki kurması duygusal ve sosyal gelişimlerine büyük bir katkı sağlıyor.
Bu yıl 17 ve 13 yaş grubu arasında yapılan bir araştırma, çocukların yaklaşık üçte birinin evcil hayvanlarıyla yattığını ve bunun uyku kalitelerini etkilemediğini ortaya çıkarttı. Uzmanlar ayrıca, evcil hayvanlarıyla birlikte uyuyan çocuklarla, yalnız uyuyan çocukların benzer uyku profilleri olduğunu açıkladı.
Mayo Clinic'in Minnesota eyaletindeki kampüsünde görevli uzman Dr. Bhanu Prakash Kolla, araştırma verilerini şu sözlerle değerlendirdi: “Elde ettiğimiz sonuçlar, yatakta veya odanın içerisinde evcil hayvan bulundurmanın olumsuz bir etkisinin olmadığını gösteriyor.”
“Evcil hayvanların, insanların yakınlarında bulunması psikolojik bir rahatlık yaratıyor. Bu da rahat bir uyku sürdürmenize yardımcı oluyor” diyen Kolla, “Eğer yatağınızı paylaştığınız evcil hayvanınızın uykunuzu böldüğünü düşünüyorsanız, onlar için alternatif düzenlemeler yapabilirsiniz” önerisinde bulunuyor.
'BERABER UYUMAK, UYKU BÖLÜNMELERİNE YOL AÇABİLİR'
Bazı uzmanlar ise evcil hayvanlarla aynı yatağı paylaşmanın iyi bir tercih olmayacağı görüşünde. Bunun da nedeni, yataktaki hareketlerin kaliteli bir uykuyu engelleyebileceği.
Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Uyku Araştırmaları direktörü olan Prof. Vsevolod Polotsky, “Hayvanlar sürekli hareket edebilir veya ses çıkartabilir. Köpekler ve kedilerin uyku süreleri kesintisiz olmadığından, sürekli uyanırlar, yatakta yürümeye ve sahiplerinin üzerine çıkmaya çalışırlar. Bu durum ise insanlarda uyku bölünmelerine yol açar” ifadesini kullandı.
Northwestern Üniversitesi’ne bağlı Feinberg Tıp Fakültesi'nden Nöroloji uzmanı ve Koruyucu hekim olan Doç. Dr. Kristen Knutson, “Evcil hayvanların hareketleri sonucunda farkında olmadan gerçekleşen ‘mikro uyanışlar’ rahatsız edicidir; çünkü sizin REM uykusuna geçmenizi engeller. Bu da stres hormonunu tetikler ve kortizonun artmasına neden olur” açıklamasını yaptı.
DEPRESYONA KARŞI EN İYİ ÇÖZÜM
Öte yandan Güney Kaliforniya Üniversitesi Keck Tıp Okulu uyku uzmanı ve aynı zamanda bir göğüs hastalıkları uzmanı olan Dr. Raj Dasgupta, depresyon ve kaygı bozukluğu bulunan insanların evcil hayvanlarıyla uyuyarak kendilerini daha rahat hissedebileceğini öne sürdü.
Klinik psikolog ve uyku uzmanı Michael Breus ise “İyi geceler: Uyku doktorundan 4 haftada daha iyi bir uyku için sağlık rehberi” kitabında, evcil hayvanlarla paylaşılan alanlarda sorunsuz bir şekilde birlikte uyumanın derin uykuya geçip geçmediğinizle alakalı olduğunun altını çiziyor. Breus, “Köpekler genellikle bütün bir gece deliksiz uyuyabilir ancak kediler doğaları gereği geceleri de hareket halinde olabilirler” dedi.
Michael Breus: "Evcil hayvanlarımız da aynen insanlar gibi gürültülü biçimde horlayabilir ve bu durum uykunuzu bölebilir. Küçük köpekler ve kediler ise genellikle insanlarıyla birlikte yorganın altına girmeyi severler, fakat bu da vücut ısınızı yükseltip uykunuzu bozabilir.”
Michael Breus: "Evcil hayvanlarımız da aynen insanlar gibi gürültülü biçimde horlayabilir ve bu durum uykunuzu bölebilir. Küçük köpekler ve kediler ise genellikle insanlarıyla birlikte yorganın altına girmeyi severler, fakat bu da vücut ısınızı yükseltip uykunuzu bozabilir.”
UYKUSUZLUK ÇEKENLER ETKİLENEBİLİR
Yeni araştırmaların ışığında, evcil hayvanlarla aynı yatağı paylaşırken bazı kişilerin daha dikkatli olması gerektiği ortaya çıkıyor. Prof. Vsevolod Polotsky, “Uykuları hassas olanlar bu durumdan en fazla etkilenenler oluyor” dedi ve devam etti: “Evcil hayvanlarınızla birlikte uyumak, uykusuzluğa neden olmaz veya uykusuz kalmanızı tetiklemez; ancak kronik bir uyku problemi varsa, bunun üstesinden gelmenizi zorlaştırır.”
Uyku döngüleriniz ne zaman bir kesintiye uğrasa, beynin hücresel düzeyde kendini onarma, yeni bilgileri depolama ve vücudun performansını hızlandırma yeteneği bozulmuş oluyor. İdeal bir dinlenme için uykunun dört aşamasını (NREM ve REM uykusu) tamamlamanız gerekiyor.
Bir uyku döngüsü, ortalama 90 dakika olduğundan, çoğu insanın 7 ile 8 saat arası kesintisiz bir uykuya ihtiyaç duyduğu biliniyor. Bu aşamalarda meydana gelecek kopuşlar, kronik bir yorgunluk hissine, dikkat dağınıklığına, sorunları çözme ve karar verme yetilerinde olumsuzluklara neden olur.
UYKU BÖLÜNMELERİNİN YIPRATICI ETKİLERİ
Uyku bölünmelerinin insan üzerindeki etkilerini araştıran çalışmalar ise karanlık bir tabloya işaret ediyor. Gece saatlerinde sık sık uyanan kişilerde demans riskinin arttığı, ileriki yaştaki kişilerin ise hayatını kaybetme riskinin yüksek olduğu ortaya çıktı. Prof. Polotsky, “Uykusuzluk çeken kişilerde veya uyku bozuklukları yaşayanlarda (‘Gecikmiş Uyku Fazı Sendromu’ ve ‘Uyku Apnesi Sendromu’), solunum durmasından kaynaklı sık yaşanan uyku bölünmeleri ve bir daha uykuya geçememe durumu görülüyor; bu durumun ise vücut üzerinde yıpratıcı etkileri bulunuyor” açıklamasını yapıyor.
Eğer astım, alerji ve kronik akciğer hastalığı bulunan milyonlarca kişiden biriyseniz, tüylü dostunuzla aynı yatağı paylaşmak kabusa dönüşebilir. Konuya ilişkin açıklama yapan Dr. Raj Dasgupta, “Tedavilerini yaptığım astım ve KOAH hastalarım bana, ‘Doktor merak etme köpeğim tüy dökmüyor’ diyor. Evet, tüy dökmeyebilirler ama unutmayın ‘alerjenler’ hayvanların tükürüğünde ve derisinde bulunabilir. Yani gecede 8 saat alerjenlere maruz kalmanız gözlerinizde yaşarmaya neden olabilir ve tıkalı bir burun nedeniyle uykunuz sürekli bölünebilir. Elbette dostunuzun hareketleri de uyku döngünüzün bozulmasına neden olabilir” ifadelerini kullandı.
‘KAS VE TENDON YARALANMALARINA DAHİ İYİ GELİYOR’
Yapılan araştırmalar ve uzman görüşleri genel anlamda hayvanlar ve insanların beraber uyumasının hem olumlu hem de olumsuz yanları olabileceğinin altını çiziyor. Bu görüşlere katılan bir diğer isim de Veteriner Hekim Altuğ Özer. Konuyla ilgili fikrini merak ettiğimiz Özer, aslında kendisinin de evcil hayvanıyla uyuduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Hem bir veteriner hem de evcil hayvanlarla uyumanın verdiği deneyimlerden yola çıkarak söylüyorum ki; bunun son derece pozitif etkileri var. Örneğin kedi ‘gırlaması’nın insanlardaki kan basıncını ve kalp atış hızını düzenlediği, solunum güçlüğü problemlerini ortadan kaldırdığı, kas ve tendon yaralanmaları sonucu meydana gelen problemleri rahatlattığı biliniyor.”
‘UYKU ANINDA KARŞILIKLI BİR ENERJİ GEÇİŞİ YAŞANIYOR’
“Beraber uyumanın huzur verici ve metabolizma düzenleyici etkileri sadece insanlarda değil hayvanlarda da söz konusu” diyen Özer, “Birlikte uyuma sürecinden sonra pet hayvanların daha mutlu, daha enerjik olduğunu gözlemliyoruz. Uyku anında karşılıklı bir enerji geçişi yaşanıyor. Negatif enerji karşılıklı olarak absorbe ediliyor, bunun sonucunda da psikolojik ve fizyolojik olarak hem pet hayvanlarımız hem de bizim için bir rahatlama, psikolojik olarak iyileşme yaşanıyor” ifadelerine yer verdi.
TÜY YOLUYLA GEÇEN PARAZİTLERE DİKKAT!
Hayvanlarla uyumanın ne gibi zararları olabileceğini sorduğumuz Altuğ Özer, özellikle parazit konusuna dikkat çekti. Bu parazitlerin insan sağlığı için büyük risk oluşturduğunun altını çizen Özer, şöyle anlattı:
“Kedilerde toksoplazma adlı bir parazit bulunuyor. Bu parazit kadınlarda gebelikte düşüğe dahi neden olabiliyor. Köpeklerde de özellikle kist hidatik adlı parazit, insanlarda iç organlarda sorunlara yol açabiliyor. Ve bu parazitler tüy yoluyla insanlara geçebiliyor. Özellikle bu iki noktada hayvanlarla beraber uyumak sorun teşkil edebiliyor.
Öte yandan evcil hayvanlara iç ve dış parazit aşılarının yapılması, bu risklerin önüne geçmek için en etkili yol olacaktır.”
‘ALERJİK HASTALIĞI OLANLAR AYRI UYUSUN’
Parazit riskinin yanı sıra bazı insanlar için hayvanlarla uyumak risk barındırıyor. Özer, “Alerjik problemleri, solunum güçlüğü, kronik astım gibi birtakım rahatsızlıkları olan insanların evcil hayvanları ile uyuması önerilmiyor” dedi.
Peki ya hangi durumdaki hayvanlar için beraber uyumak riskli. Veteriner Hekim Altuğ özer, şöyle cevapladı:
“Hayvanlar için insanlarla beraber uyuması sakıncalı olan bir durum genel anlamda yok diyebiliriz. Sadece çok küçük ise, yavruysa, hastaysa uyuma sırasındaki hareketlerimize dikkat etmemiz gerekiyor, hatta riske atmayarak beraber uyumamak daha iyi olabilir.”