ETA mı yaptı El Kaide mi
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2004 02:41
Dün sabah işe gidiş saatinde İspanya'nın başkenti Madrid'deki üç tren istasyonunda dört vagonda toplam 200 kiloluk tam 10 bomba patladı. 190 kişi öldü, 1247 kişi yaralandı. Genel seçimlere üç gün kala yapılan kanlı terör saldırısının ardından ortaya çıkan katliam manzarası, ülkeyi şok etti.
İSPANYA'nın başkenti Madrid, Avrupa'da şimdiye kadar görülen en kanlı terör saldırısına sahne oldu. Dün sabah işe gidiş saatinde, Madrid'in merkezindeki üç ayrı istasyondaki, 4 vagon art arda gelen şiddetli patlamalarla sarsıldı. Olay yerindeki ilk panik atlatıldığında ortaya çıkan bilanço da korkunçtu: İlk belirlemelere göre, 190 kişi öldü, 1247 kişi de yaralandı. Pazar günü yapılacak genel seçimlerden üç gün önce yapılan, El Kaide tipi bombalı saldırılar ülkeyi ve Avrupa'yı şok ederken, hükümet, üç gün yas ilan etti.
10 DİNAMİT BİRDEN
İlk patlamalar, yerel saatle 07.30 sıralarında Atocha'da gara giren trende meydana geldi. Bu patlamaları, Santa Eugenia ve El Pozo istasyonlarındaki trenlerdeki diğer patlamalar takip etti. Uzmanlar, toplam 200 kiloluk 10 adet dinamitin, vagonlar kadar, istasyon ve raylara da yerleştirilmiş olabileceğini açıkladı.
İlk tespitlere göre, işlerine, okullarına giden insanlarla tıka basa dolu olan vagonlara sırt çantalarıyla getirilen dinamitler yerleştirildi. Hayatta kalmayı başaran bir görgü tanığı, Alcala de Henares-Madrid seferini yapan banliyo trenine sırt çantası içinde getirdikleri bombaları yerleştiren ETA üyesi genç teröristlerin ilk durakta inerek kaçtıklarını bildirdi. Polis bu iki teröristin peşine düşerken, dinamitlerin raylara da yerleştirilerek eş zamanlı olarak patlatıldığı, bu yüzden patlamaların çok güçlü olduğu açıklandı.
Şiddetli patlamaların etkisiyle, vagonlar konserve kutusu gibi yırtıldı, parçalandı. Ceset ve ceset parçaları, yaralılar rayların üzerine ve platformlarda çevreye saçıldı. İstasyonlara yetişen ambulanslar ve kurtarma ekipleri, panik halinde, birbirini ezerek kaçan insanları aşmakta güçlük çekti. Olay yerine geldiklerinde ise, gördükleri manzara bu ekiplerdeki en profesyonel görevlilerin bile kanını donduracak cinstendi.
VAGONLAR KONSERVE KUTUSU GİBİ YIRTILDI
Ambulans şoförü Enrique Sanchez, gördükleri karşısında duygularını şöyle dile getirdi:
‘‘Bir vagon, konserve kutusu gibi yarılmış ve tamamen parçalanmıştı. Yaralı insanlar, cesetler ve ceset parçaları platforma saçılmıştı. Dehşeti gördüm ve hayatım boyunca unutmayacağım.’’
Kime yardım edeceğimizi şaşırdık - Olay yerine ilk yetişen görevliler arasında bulunan bir acil durum doktoru, ‘‘Şu anda çevremizde, her an ölebilecek gibi ağır yaralı 20-25 kişi var. İlk kez böyle birşey yaşıyoruz ve önce kime yardım edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Trenlerde de hálá yaralılar var ve dışarı çıkarılmayı bekliyorlar’’ dedi.
Savaş alanı gibi - 40 yaşlarında bir avukat ise şunları söyledi:
‘‘Burası savaş alanı gibi. Tanık olduğum vahşet, anlatılır gibi değil. Madrid felç olmuş durumda. Tam bir kaos havası var. Dehşet verici.’’
Kaos ve şaşkınlık - Patlayan bombalarla birlikte, önce olayların meydana geldiği istasyonları, ardından da başkent Madrid'i ve nihayet tüm ülkede 11 Eylül havası yaşandı. Ortaya çıkan panik, şaşkınlık ve kaos, her alanda hissedildi, yaşandı.
Lockerbie’den sonra en kanlı eylem
MADRİD’de 190 kişinin öldüğü dünkü eylem İskoçya’nın Lockerbie kasabasında 270 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak bombalama eyleminden bu yana Avrupa’nın yaşadığı en kanlı terör eylemi oldu. 1988 yılında Amerikan PanAm Havayolu şirketine ait bir Boeing uçağı, Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmiş ve eylem Avrupa’da meydana gelen en büyük terör saldırısı olarak tarihe geçmişti. ABDeylemin ardında iki Libyalı ajanın bulunduğunu tespit etmiş ancak Muammer Kaddafi Yönetimi bu suçlamayı reddetmişti. Eylemde sorumluluğu olduğunu yıllar sonra kabul eden Libya, hem eylemin faillerini adalete teslim etti, hem de kurbanların yakınlarına 2.7 milyar dolar tazminat ödeme taahhüdünde bulundu.
10 DİNAMİT BİRDEN
İlk patlamalar, yerel saatle 07.30 sıralarında Atocha'da gara giren trende meydana geldi. Bu patlamaları, Santa Eugenia ve El Pozo istasyonlarındaki trenlerdeki diğer patlamalar takip etti. Uzmanlar, toplam 200 kiloluk 10 adet dinamitin, vagonlar kadar, istasyon ve raylara da yerleştirilmiş olabileceğini açıkladı.
İlk tespitlere göre, işlerine, okullarına giden insanlarla tıka basa dolu olan vagonlara sırt çantalarıyla getirilen dinamitler yerleştirildi. Hayatta kalmayı başaran bir görgü tanığı, Alcala de Henares-Madrid seferini yapan banliyo trenine sırt çantası içinde getirdikleri bombaları yerleştiren ETA üyesi genç teröristlerin ilk durakta inerek kaçtıklarını bildirdi. Polis bu iki teröristin peşine düşerken, dinamitlerin raylara da yerleştirilerek eş zamanlı olarak patlatıldığı, bu yüzden patlamaların çok güçlü olduğu açıklandı.
Şiddetli patlamaların etkisiyle, vagonlar konserve kutusu gibi yırtıldı, parçalandı. Ceset ve ceset parçaları, yaralılar rayların üzerine ve platformlarda çevreye saçıldı. İstasyonlara yetişen ambulanslar ve kurtarma ekipleri, panik halinde, birbirini ezerek kaçan insanları aşmakta güçlük çekti. Olay yerine geldiklerinde ise, gördükleri manzara bu ekiplerdeki en profesyonel görevlilerin bile kanını donduracak cinstendi.
VAGONLAR KONSERVE KUTUSU GİBİ YIRTILDI
Ambulans şoförü Enrique Sanchez, gördükleri karşısında duygularını şöyle dile getirdi:
‘‘Bir vagon, konserve kutusu gibi yarılmış ve tamamen parçalanmıştı. Yaralı insanlar, cesetler ve ceset parçaları platforma saçılmıştı. Dehşeti gördüm ve hayatım boyunca unutmayacağım.’’
Kime yardım edeceğimizi şaşırdık - Olay yerine ilk yetişen görevliler arasında bulunan bir acil durum doktoru, ‘‘Şu anda çevremizde, her an ölebilecek gibi ağır yaralı 20-25 kişi var. İlk kez böyle birşey yaşıyoruz ve önce kime yardım edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Trenlerde de hálá yaralılar var ve dışarı çıkarılmayı bekliyorlar’’ dedi.
Savaş alanı gibi - 40 yaşlarında bir avukat ise şunları söyledi:
‘‘Burası savaş alanı gibi. Tanık olduğum vahşet, anlatılır gibi değil. Madrid felç olmuş durumda. Tam bir kaos havası var. Dehşet verici.’’
Kaos ve şaşkınlık - Patlayan bombalarla birlikte, önce olayların meydana geldiği istasyonları, ardından da başkent Madrid'i ve nihayet tüm ülkede 11 Eylül havası yaşandı. Ortaya çıkan panik, şaşkınlık ve kaos, her alanda hissedildi, yaşandı.
Lockerbie’den sonra en kanlı eylem
MADRİD’de 190 kişinin öldüğü dünkü eylem İskoçya’nın Lockerbie kasabasında 270 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak bombalama eyleminden bu yana Avrupa’nın yaşadığı en kanlı terör eylemi oldu. 1988 yılında Amerikan PanAm Havayolu şirketine ait bir Boeing uçağı, Lockerbie kasabası üzerinde infilak etmiş ve eylem Avrupa’da meydana gelen en büyük terör saldırısı olarak tarihe geçmişti. ABDeylemin ardında iki Libyalı ajanın bulunduğunu tespit etmiş ancak Muammer Kaddafi Yönetimi bu suçlamayı reddetmişti. Eylemde sorumluluğu olduğunu yıllar sonra kabul eden Libya, hem eylemin faillerini adalete teslim etti, hem de kurbanların yakınlarına 2.7 milyar dolar tazminat ödeme taahhüdünde bulundu.