Güncelleme Tarihi:
‘Eski kömünistler’, tarihe karışan eski Doğu Almanya’daki Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) uzantısı konumundaki 1990 yılında kurulan Demokratik Sosyalizm Partisi’ydi (PDS).
PDS, 2005 yılında isim değiştirdi ve ‘Die Linkspartei’ (Sol Parti) adını aldı.
O zamandan beri de Sol Parti, köklü partilerin gözünde ‘eski komünistler’.
Hem Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CU) hem de Sosyal Demokrat Parti (SPD) yıllardır aynı politikayı savunur.
Hem CDU’lu hem de SPD’li politikacılar, “Eyaletlerde partiler kiminle ortaklık edeceklerine kendileri karar verir. Biz müdahale etmeyiz. Ama biz federal düzeyde eski komünistlerle (Sol Parti) kesinlikle ortaklık etmeyeceğiz, onların desteğiyle hükümet kurmayacağız” derler.
*
Sol Parti, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan eyalerde bir hayli güçlü.
Brandenburg’da SPD ile ortaklık etmekte.
Thüringen’de ise Eyalet Başbakanı Sol Partili Bodo Ramelow.
Sol Parti-SPD ve Yeşiller iktidarda.
Yani ‘kırmızı-kırmızı-yeşil’ koalisyon.
Sol Parti, Hamburg, Bremen, Hessen ve Saarland Eyalet Parlamentolarında temsil edilmekte.
Bu gelişmeler ışığında ilk kez en yüksek düzeyde politik sorumluluk taşıyan SPD’li bir politikacı, gelecek yıl yapılacak genel seçimlerden sonra Sol Parti ile işbirliği yapılmasını gündeme getirdi.
SPD Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, “Kırmızı-kırmızı-yeşil’ koalisyon (SPD-Sol Parti-Yeşiller) oluşturulmasının üzerinde durulmalı” dedi.
CDU/CSU ve SPD’den oluşan ‘büyük koalisyon’un yerine bunun alternatif olarak düşünülmesini önerdi.
Gerekçe olarak da, “Güçlü bir muhalefet yok. Bu yüzden de seçmenler, Almanya için Alternatif (AfD) gibi sağ popülist partilere desteğini artırıyor” içerikli bir açıklamada bulundu.
Son kamuoyu yoklamalarına bakıldığında SPD’nin Sol Parti ve Yeşiller’le ‘üçlü koalisyon’ oluşturması çok zor.
Zira son verilere göre Almanya’da bu hafta sonu genel seçim olsa CDU/CSU’nun yüzde 33, SPD’nin yüzde 22, Yeşiller’in yüzde 13, AfD’nin yüzde 13, Sol Parti’nin yüzde 10 ve Hür Demokrat Parti’nin (FDP) de yüzde 5 oranında oy alması bekleniyor.
*
Bu veriler ışığında SPD’nin Sol Prati ve Yeşiller’le ‘üçlü koalisyon’ oluşturması mümkün değildir.
Kaldı ki, Sol Parti ile federal düzeyde bir koalisyon hükümeti kurulması da kolay olmayacaktır.
Çünkü Sol Parti’nin özellikle dış politika ile güvenlik politikasındaki talepleri, diğer partilerin politikalarıyla hiç örtüşmemektedir.
Sol Parti, NATO’nun lağvedilmesini istemektedir.
Sol Prati, Alman askerlerin yurtdışındaki askeri operasyonlarda görev almasına kesinlikle karşıdır.
Sol Parti, Avrupa Birliği’nin (AB) köklü bir biçimde reforme edilmesini istemektedir.
Yani bir yerde AB’nin etkisiz ve yetkisiz bir kurum olmasını.
Sol Parti, sosyalist sistemlerde olduğu gibi ‘anti kapitalist’ bir pozisyonu savunmaktadır.
Sosyal alanda olduğu gibi köklü bir vergi reformunu da.
SPD’nin de Yeşiller’in de iktidar değişikliğini gerçekleştirmek için Sol Parti’nin bu yöndeki taleplerine “Evet” demesi mümkün değildir.
Sol Parti’nin bu yöndeki taleplerini kabullenmesi halinde, SPD’nin çöküşü hızlanacaktır.
Bunu sağduyulu Sosyal Demokratlar da bilmektedir.
Bilmeleri de gerekir.