Güncelleme Tarihi:
Bu ayın başında peş peşe meydana gelen depremler sonrası Suriye'nin kuzeybatısındaki bir apartmanın enkazından çıkarılan 5 kişilik aile yaşanan dramın içinde ender bir sevinç anı olarak hafızalara kazınmıştı.
DEPREMDEN 40 SAAT SONRA KURTARILDILAR
Türkiye sınırındaki Harem bölgesinde yer alan Besnaya-Bseineh kasabasında arama kurtarma çalışmaları yapan bir ekip Mustafa El-Sayed, eşi Duaa ve üç çocukları Meryem, Züheyr ve Ilaf'ı depremden 40 saat sonra canlı olarak kurtarmayı başardı.
Ailenin enkazdan çıkarılışına bölgedeki binlerce kişi şahit olurken sosyal medyada yayınlanan o anlar kısa sürede viral hale geldi. Dünya günlerce Suriyeli ailenin kurtuluşunu konuştu...
33 yaşındaki Mustafa depremden yaklaşık 3 hafta sonra Aljazeera'ya konuştu ve yaşadıkları anları anlattı.
A true miracle...the sounds of joy embrace the sky... joy beyond belief.
— The White Helmets (@SyriaCivilDef) February 7, 2023
An entire family was rescued from under the rubble of their house this afternoon, Tuesday, February 7, in the village of Bisnia, west of #Idlib.#Syria #earthquake pic.twitter.com/Cb7kXLiMjT
Dört katlı bir apartmanın birinci katında yaşayan El-Sayed ailesi depremin olduğu sabah uykularından büyük bir sarsıntı ile uyandı.
Uyanır uyanmaz odada uyuyan çocuklarını kontrol etmek istediğini ancak saniyeler içerisinde binanın çöktüğünü ve enkaz altında kaldığını anlatan Mustafa, "İlk olarak karıma seslendim. İkimizin de hayatta olduğunu öğrendikten sonra çocuklarımı bulmaya çalıştım" dedi ve şöyle devam etti;
"İlk cevap veren altı yaşındaki kızım Meryem oldu. Onun sesini duymanın beni ne kadar mutlu ettiğini anlatamam. Daha sonra beş yaşındaki oğlum Züheyr cevap verdi. En son 'Buradayım baba' diyerek Ilaf cevap verdi”
"ENKAZ ALTINDA KALMAK TABUTTA KALMAK GİBİYDİ"
Karısının ve çocuklarının hayatta olduğunu öğrenen Mustafa aynı apartmanda oturan annesi ve kardeşine de seslendi ancak geri dönüş olmadı. Enkaz altından kurtarılıp hastaneye kaldırıldığında hepsinin hayatını kaybettiğini öğrendi. Apartmanda yaşayanların çoğu kurtulamamıştı.
'Bütün ailemi, kardeşlerimi, arkadaşlarımı ve komşularımı kaybettim' diyen Mustafa enkaz altında geçirdiği 40 saati tabutta kalmaya benzetti ve sözlerine şöyle devam etti;
'Eşim ve çocuklarım enkaz altında uyuyup uyanırken sürekli yukarıdan bir ses bekledim, bizi duyabilecek birilerini aradım. İnsanlar bizi duysun diye elimdeki bir kayayı defalarca kez vurup ses çıkarmaya çalıştım sonunda taş elimde parçalandı.
"ÇOCUKLARIM YAŞASIN İSTEDİM, ONLARIN ÜSTÜNDEKİ MOLOZLARI ALIP KENDİ ÜSTÜME ALDIM"
Çocuklarım açlıktan ve susuzluktan şikayet edince onlara dua etmelerini söyledim. Bacaklarımı hareket ettiremiyordum ama kollarım serbestti. Bu süre içinde uzanıp çocuklarıma ulaşmayı başardım, kızımın saçlarını okşadım.
Hepsi enkaz altında sıkışmıştı. Yavaş yavaş onların üzerindeki molozları alıp kendi üzerime koymaya başladım. Onların yaşamasını istedim. Meryem demir çubuklara sıkıştığı için bacağını kırmıştı ama hiç ağlamadı."
Söyleşinin tam bu noktasında küçük oğlu Ilaf babasının sözünü kesiyor ve kurtarılma anlarını anlatıyor:
"İçeride üşüdüm ama dışarı çıktığımda ışığı gördüm. Herkes bizim için tezahürat yapıyordu. Önce Meryem'i, Züheyr'i, sonra beni en son da annemi ve babamı kurtardılar.”
Binanın yıkımına tanık olan yakınlarının kendileri için mezar taşı bile hazırladığını söyleyen baba, "Oradan birinin sağ çıkamayacağını düşünmüşler. Bu gerçekten bir mucize" dedi.
Deprem sonrası evsiz kalan aile hala yaşadıkları acı tecrübenin travmasını atlatmaya çalışıyor. Kızı Meryem'in depremin etkisinden çıkamadığını anlatan baba, "Binamızın enkazını gördüğünde fiziksel olarak hastalandı. Hepimiz travma geçirdik. Üstünde çatısı olan bir yere girdiğimde bacaklarımı hissetmiyorum" ifadelerini kullandı.