Güncelleme Tarihi:
25 Temmuz’da Kopenhag Valisi Ritt Bjaerregaard tarafından yapılan açılışta, eşcinsel milletvekilleri, belediye başkanları, doktor ve mühendisler gibi üst düzey Danimarkalılar hazır bulundular. En çok dikkat çeken, ise Sosyalist Halk Parti’nin Pakistan asıllı Müslüman Milletvekili Kemal Quarishi oldu. Kemal Quarishi, dünyanın neresinde olursa olsun eşcinsellerin düzenledikleri faaliyetlere katılarak destek veriyor. Tıpkı Norveç Veliaht Prensi Haakon gibi.
80 ülkeden 5 bin 500 eşcinsel, Kopenhag belediye binası önündeki meydanda düzenlenen açılış töreninde, ellerinde ülkelerinin ismini taşıyan pankartlar ve bayraklarla dev sahneye çıkarak meydandaki yerlerini aldılar. Türkiye’deki eşcinselleri 6 kişi temsil etti. 3 erkek 3 bayan. İlginç giysileri ve davranışları ile en kalabalık gruplar, Danimarka, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Kanada gibi ülkelerden gelen eşcinsellerdi.
Sahnede akrobasi, dans ve müzik gösterileri yapıldı. Danimarka’nın ünlü sanıtçıları eşcinsellere destek vermek için sahne aldılar. Modern dans ve sporda Avrupa ve Dünya şampiyonu olmuş eşcinseller de sahneye çıktılar. Büyük bir çoşku ve renk cümbüşü içinde doyasıya eğlendiler. Eğlenenler sadece eşcinseller değildi. Onlara destek veren kişi ve kuruluşlar, yakınları, Kopenhag’ı ziyaret eden turistler. Yani topumun her kesiminden insanlar.
Böyle bir organize İstanbul’da yapılsa ne olurdu? Acaba toplum ve siyasiler buna izin verirlermiydi? Diye düşündüm. Sorumun yanıtını biliyordum ama ben, en doğru yanıtı Türkiye’de eşcinsel olarak yaşayan insanlardan almayı tercih ettim. Sorumu, organizeye katılan Türkiye Gay ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma derneğinden Kemal Ördek’e yönelttim. Aldığım cevap „Umarım böyle bir organize bir gün İstanbul’da yapılır. Bugün Türkiye’den fazla kişi yoktu ama olmamız gerekirdi. Bu etkinliğin, sanatsal, kültürel ve spor ayakları var. Bütün bunlar eşcinsellerin sorunlarını öne çıkarmak açısından önemli. Dünya’da sadece Danimarka gibi bir kaç ülkede böyle bir şey oluyor. Umarım üçüncü dünya ülkeleri olarak tanımlanan ülkelerde de olur. Biz, önce Türkiye’de Gay ve Lezbiyen bireyleri olarak varlığımızı hem topluma hem de hükümete anlatabilmiş değiliz. Kopenhag’da böyle bir etkinliğin olacağı medyamızda yer almayınca katılım az oldu. Örneğin Türkiye’de eşcinsellere karşı işlenen nefret cinayetleri var. Sokak ortasında eşcinseller öldürülüyor. Kimse bunu duymuyor, görmüyor. Medya ve hükümet bile görmemezlikten gelirken bizim burada daha fazla sayıyla temsil edilmememiz normal. Umarım bir gün olur. Bu yıl ikincisi düzenlenen festivale 6 kişi katıldık. Önemli olan yaşam hakkımıza yönelik saldırıları önlemek. Ne hükümet ne kolluk kuvvetleri ne toplum bunu önemsemiyor. Oysa biz de onlar gibi insanız. Transeksüel arkadaşlarımıza yönelik saldırılar var. Son 6 ay içinde 15-16 transeksüel arkadaşımız öldürüldü. Bunlar nefret cinayetleri. Ayrıca İstanbul’da derneğimizin kapatılması istendi. Valilik ve yargı organları çok uğraştı ama iyi ki Yargıtay’dan döndü. Biz burada da anlatılmaya çalışıldığı gibi sadece insanlık haklarımızı istiyoruz“ oldu.
Hürriyet’in 28.07.2009 Trihli İnternet sayfasında Hande Yenerin sözlerini okudum. „bizim camiada çok lezbiyen ve gay var“ diyordu. Sanki çok gizli bir konuyu açıklıyor gibiydi. Oysa, lezbiyen yada gay olmak değil, insan olmak önemliydi. Danimarka’da yapılan organizenin de amacı buydu. Eşcinsellerin her insan gibi, normal yaşamaya, saldırıya uğramadan, rahatsız edilmeden yaşamaya, çalışmaya hakları vardı. Danimarka Eşcinseller Derneği Başkanı Uffe Elbaek,Danimarka’nın eşcinsellere evlenme hakkını tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlatarak, eşcinsellerin sevme, sevilme ve insan haklarının tüm dünyada, Danimarka’da olduğu şekilde tanınması gerektiğini söyledi.
Danimarka’da Kraliçe Margrethe bile kraliyet kurallarını değiştirdi aynı cinsten eş olan kişileri saraya eşli olarak davet etmeye başladı. Danimarka eşcinsellere resmi evlilik yapma hakkını tanıyan ilk ülke oldu. Ayrıca çocuk edinme hakkı tanındı. Şimdi de kiliselerde evlenme hakkı verilmesi tartışılıyor. Umarım, bir gün bütün bu haklar tanınmasa bile AB’ye girmek isteyen bizim ülkemizde de eşcinseller en az Danimarka’daki kadar rahat yaşayabilirler.