Esad'ın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri! Sednaya Cezaevi'ne girdik

Güncelleme Tarihi:

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 11, 2024 08:31

Baba ve oğul Esad’ın hüküm sürdüğü yıllar boyunca binlerce kişinin infaz edilerek yakıldığı, işkence yapıldığı, tecavüze uğradığı dünyanın en kirli siciline sahip cezaevlerinden Sednaya’ya girdik. ‘İşkence üssü’ndeki daracık ve leş kokan hücreleri tüylerimiz diken diken dolaştık.

Haberin Devamı

Esad döneminde özellikle siyasi mahkûmların konulduğu ve infazlar, işkenceler, tecavüzlerle anılan Sednaya Cezaevi’ne, rejimin çökmesinin ardından yüz binlerce Suriyeli akın etti. Tek amaçları vardı, yakınlarından ölü ya da diri bir haber alabilmek. Zira baba Esad zamanından bile mahkûmların olduğu cezaevinde kalanlarla yıllar boyunca hiç iletişim kurulamıyordu.

TÜYLER ÜRPERTİCİ, DEHŞET VERİCİ...

Arama kurtarma ekipleri de cezaevinde dedektör köpeklerle arama yaptı. Yeraltında hücrelerin olup olmadığını araştırdı. Cezaevinde işkence odaları, ceset presleme makineleri, kanlı urganlar, işkence aletleri, infaz odası ve infaz edilen mahkumların cesetlerinin yakıldığının iddia edildiği yerler olduğu gibi duruyordu.

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

Haberin Devamı

Tek kişilik hücreler ise tüyler ürpertiyordu. Yer altında bulunan, insanın ayağa bile kalkamayacağı yaklaşık 1 metrelik hücreler şok ediciydi. Lağım çukurlarının bulunduğu bazı hücreler koyu bir karanlık içindeydi....

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

BABAMI BİR GECE ALIP GÖTÜRDÜLER

Suriye rejiminin kendilerine zülüm yaptığını söyleyen Muhammed Süleybi, “Suçu günahı olmayan babamı bir gece alıp götürdüler. Uzun süre kendisinden haber alamadık, sonra öldü dediler. Cenazesini bile vermediler” dedi. Fediye Şubra da Sednaya Cezaevi’ne konulan ve bir daha haber alınamayan 3 kardeşinin izini sürmek için gelmişti: “Kardeşlerim sorgusuz sualsiz alınıp bu cezaevine atıldı. 10 yıldır hiç haber alamadık. Belki yaşıyorlar diye geldik. Şu ana kadar hiçbir haber alamadık.”

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

PRES MAKİNESİ KAN DONDURDU

Cezaevinde gördüğümüz infaz edilenlerin cesetlerinin ezildiği pres makinesi, kan dondurucuydu.

Haberin Devamı

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

Beşşar Esad rejimi tarafından kısa süre önce işkenceyle öldürüldüğü anlaşılan kişilerin cesetleri ortaya çıkmıştı.

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

ZİNDANLARDA 33 YIL

Suriye'de rejimi deviren grupların, başkent Şam'da işkence üssüne dönüşen Sednaya ve diğer cezaevlerindeki tutukluları serbest bırakmasıyla ülkesine dönen Lübnanlı Süheyl Hamevi, Esed rejiminin elinde 33 yıl süren esaretinde yaşadıklarını anlattı.

Hamevi, "Suriye'nin bir dönem Lübnan'daki askeri varlığına karşı çıkan gruplara mensup olmak" suçlamasıyla 1991'de Suriye istihbaratı tarafından alıkonulan yüzlerce Lübnanlıdan biri olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

Suriye cezaevlerinde geçirdiği 30 yılı aşkın sürede büyük ızdıraplar yaşadığını ifade eden Hamevi, "Sednaya Cezaevinde müebbet hapis cezasına mahkum edilmiştim. Şimdi ise İsrail istihbaratının 33 yıl önce beni tutukladığı kasabam Şekka'daki evime geri döndüm." diyerek mutluluğunu dile getirdi.

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

Hamevi, Suriye rejimi tarafından gözaltına alındığında, önce Lübnan'ın doğusunda yer alan ve o dönem Suriye rejiminin idaresindeki Ancer Cezaevine nakledildiğini, ardından Şam ve Lazikiye'ye ve en son işkence üssü olarak bilinen Sednaya Cezaevine getirildiğini aktardı.

Haberin Devamı

Hamevi, "15 yıl tek kişilik hücrelerde kaldım. Sonra Sednaya'da başka kişilerin de olduğu bir zindana yerleştirildim. Her gün işkence çektim. Tutuklandığım andan itibaren yaşadığım ve nefes aldığım her an bir işkenceydi. Vatanıma, aileme döneceğime dair hiç umudum kalmamıştı. Aile ve akrabalarımızla görüşmek tamamen yasaktı. Hiçbir ziyaretçimiz yoktu." dedi.

Tutukluğu sırasında "umutsuzluk ve yoksunlukla karışık" bir duygu yaşadığını ifade eden Hamevi, hapisteyken özgürlüğüne kavuşmayı hiç hayal edemediğini, umutlarının tükendiğini anlattı.

Hamevi, dışarda bazı olayların olduğundan haberdar olduklarını ancak bu hızla cezaevinden çıkacaklarını hiç tahmin etmediklerini belirterek, "Silah sesleri duydum ve beni içerden kimin çıkardığını anlamadım. 15 kilometre boyunca yürüdüm. Sonra beni Lübnan'a getirdiler." diye konuştu. (AA)

Haberin Devamı

"UMUDUMUZU KAYBETMEDİK"

Suriye'de Baas rejiminin 8 Aralık'ta devrilmesinin ardından başkent Şam'daki Sednaya Hapishanesi önüne binlerce kişi akın ederken, bazılarının umutlu bekleyişi hüsranla sonuçlandı, bazıları ise yıllar sonra yakınlarıyla kucaklaşmanın mutluluğunu yaşadı.

Üsama Beşir, yıllardır haber alamadığı 3 kardeşine kavuşma umuduyla başkente geldiğini kaydederek, "Onlarla ilgili bir haber alamadık. Şu an neredeler, neler yapıyorlar bilgim yok. Suriye'de yaşananlarla hiçbir ilgileri yoktu. Yaşıyorlar mı onu da bilmiyoruz." diye konuştu.

Beşir, "İnşallah buradadırlar ve kurtulurlar, umudumuzu kaybetmedik. İnşallah tüm mahkumlar serbest kalır ve ailelerine kavuşurlar." ifadelerini kullandı.

Esadın işkence ve ölüm hücreleri: Ceset pres makinası, kanlı urganlar, işkence aletleri Sednaya Cezaevine girdik

"BİZ TERÖRİST DEĞİLİZ"

Humuslu Halid Mahmud Hamza, 2012'de alıkonulan oğlundan güzel haber alma ümidiyle hapishane önünde 2 gündür uyumadan nöbet tuttuğunu söyledi.

Hamza, "Durumunu takip etmeye çalıştık ama bir sonuç alamadık. Sednaya'ya getirildiğini öğrendik. Ziyaret etmek istedik ancak bizi uyardılar, 'Eğer ziyaret talebi oluşturursanız onu ölü olarak teslim alırsınız.' dediler. Onu ziyaret etmeye cesaret edemedik. Çocuklarımızı istiyoruz, buradaki herkes çocuklarını istiyor. Allah'tan başka kimseden bir şey istemeyiz. Biz terörist değiliz." görüşlerini paylaştı.

"ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ"

İyad Mercan, 2020'de alıkonulan kardeşini bir kez ziyaret edebildiğini sonra da kendisini görmediğini anlatarak, "Kardeşim buradan kurtulanlar arasında yok henüz. Bu yüzden buradayım daha." dedi.

Mercan, şunları kaydetti:

"Bu sürede neler yaşadı bilemiyoruz. Yeni hükümetten bu çalışmalara destek vermelerini bekliyoruz. Hapishaneden sorumlu olanları bulup içeriye giriş yollarının tespit edilmesi lazım. Çocuklarımızı istiyoruz. On binlerce aile var dışarda. Hepsi çocukları ve yakınları için burada."

"2011'DEN BERİ BURADA, AKIBETİ HAKKINDA BİR ŞEY BİLMİYORUZ"

Deralı Üdey Hamza da oğlunu beklediğini belirterek, "2011'den beri burada, akıbeti hakkında bir şey bilmiyoruz. Ziyaret bile edemedik. Öldüğü haberini almıştık ama buradayız, başına ne geldi bilmiyoruz. İnşallah ölüm haberi yalandır. (Rejimin firar eden hapishane yetkilileri) Gelsin hapishaneyi açsınlar, hepimiz buradayız, evlatlarımızı istiyoruz." ifadelerini kullandı. (AA)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!