Güncelleme Tarihi:
SURİYE’de Hayat Tahrir Şam’ın (HTŞ) başını çektiği muhalif grupların Şam’da kontrolü ele geçirerek Beşar Esad rejimini devirmesinin ardından bir hafta geçti.
Bu bir haftalık sürede Suriye halkı için tarihte yeni bir sayfa açılırken, yaşananlar tüm bölgedeki güç dinamiklerinin değişeceği yeni bir evreyi de başlattı.
SURİYELİLER: ARTIK ÖZGÜRÜZ
Yıllarca süren iç savaşın etkisiyle gerek sosyal gerek ekonomik açıdan büyük hasar gören Suriye’de halk hem Esad rejiminin yarattığı travmaları atlatmaya hem de normal hayata geri dönmeye çalışıyor. Suriye Kurtuluş Hükümeti ismiyle duyurulan geçici hükümet; yoksulluk, enflasyon, işsizlik ve altyapı yetersizliğinin pençesindeki ülkeyi Mart 2025’e kadar idare edecek. Aradan geçen bir haftada İslamcı ideolojiye sahip ve Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanınan HTŞ’nin altında radikal bir yönetim olacağına işaret eden çok az sinyal vardı. Şam’dan haber veren uluslararası muhabirler, mezhepsel şiddet, intikam cinayetleri, misilleme gibi durumların asgari düzeyde olduğunu bildirirken, alkol kullanımı gibi bireysel özgürlüklerin de kısıtlanmadığı haberleri olumlu karşılandı. On yıllardır süren Esad rejiminin ardından büyük bir rahatlama hissi yaşayan Suriyeliler ise “İlk kez özgürüz” diyor. HTŞ haricindeki muhalif aktörlerin ve halkın mesajlarıyla Suriye, ülkenin bütünlüğünü sağlayarak normalleşme sürecine girmeye çalışacak.
RUSYA ALAN VE PRESTİJ KAYBETTİ
Rus birliklerinin Şam, Humus ve farklı şehirlerden Lazkiye’deki Hımeymim Hava Üssü’ne çekilmeleri sürüyor.
- 2015 yılında iç savaşın seyrini Esad lehine değiştiren Rusya’nın bu defa devrik lidere dikkate değer bir destek vermemiş olması muhaliflerin zafere hızlıca ulaşmasındaki önemli unsurlardan biri olarak görüldü. Beşar Esad ve ailesine insani sığınma hakkı tanıyan Moskova’dan ilk aşamada gelen sinyaller net değil. Bu ülkedeki gelişmiş silahlarını Hmeymim’deki hava üssüne ve oradan da Rusya’ya nakletmek için operasyon başlattığı belirtilen Moskova yönetiminin, Şam’daki diplomatik temsilcilik personelinin bir kısmını dün Rusya’ya geri çektiği belirtildi. Suriye’deki yeni yönetimle anlaşarak bu ülkedeki askeri varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği henüz belirsiz. Ancak uzmanlar Rusya’nın Ukrayna savaşı devam ederken ikinci bir noktada yüksek perdeden varlık gösterememiş olmasının, askeri ve siyasi gücünün sınırlı olduğunu ifşa ettiği görüşünde. Özellikle Afrika’daki varlığını sürdürme ve destekleme açısından stratejik konumda olan Suriye’de Esad rejiminin devrilmesi, prestij kaybının yanı sıra Rusya’yı etki alanı kaybına uğratabilir.
HİZBULLAH VE İRAN DARBE ALDI
- İran’ın “direniş ekseninin” en kritik bağlantı yolu olarak gösterilen Suriye’de yönetimi ele geçiren HTŞ’nin “İran’ı Suriye’den çıkaracağız” mesajını vermesi, yoğun İsrail saldırıları karşısında zayıflayan Hizbullah başta olmak üzere Şii milis güçlerin buradaki etkisini ciddi oranda kaybedeceğini gösteriyor. Nitekim Hizbullah lideri Naim Kasım da dün akşam yaptığı açıklamada Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte tedarik hatlarının kesildiğini söyledi. Çöküşünden önce Suriye hükümeti, İran’ın Lübnan’daki Hizbullah’a silah ve malzeme tedarik etmesi için bir kara koridoru sağlıyordu. ABD’de gelecek ay göreve başlayacak seçilmiş başkan Donald Trump’ın da İran’a karşı daha sert bir politika izleyeceğinin konuşulduğu bir dönemde Tahran yönetimi buradaki etkisini iyice yitirebilir. İran, Esad rejimini ayakta tutabilmek için milyarlarca dolar yardımda bulunmuş ve Şii milis gruplar aracılığıyla uzun süre askeri destek sağlamıştı.
İSRAİL İŞGAL ETTİ YAKTI, YIKTI
- Esad rejiminin yıkılmasının ardından ortaya çıkan güç boşluğunu fırsat bilen İsrail, 1967’den beri süren Golan Tepeleri’ndeki işgalini genişleterek silahtan arındırılmış bölgeye girdi. İsrail savaş uçakları ise hiç durmadan ülke genelindeki askeri üsleri hedef aldı. Bir haftada 800’den fazla hava saldırısı düzenleyen İsrail ordusu; hava savunma sistemleri, radar istasyonları, füze bataryaları, helikopter ve uçakların konuşlandığı hava üsleri, mühimmat ve silah depoları, Lazkiye açıklarındaki Suriye donanması gibi ülkenin dört bir yanına dağılmış askeri altyapıyı imhaya girişti. Tel Aviv yönetimi yapılan saldırıları “silahların yanlış ellere geçmesini engellemek” diye gerekçelendirdi.
Ayrıca İsrail-ABD’li gazeteci Barak Ravid’in bildirdiğine göre Tel Aviv yönetimi, HTŞ’ye bir mesaj göndererek “İsrail sınırına yaklaşmamaları uyarısı yaptı”. Ravid ayrıca Suriye’deki Dürzi nüfusa yönelik bir tehdit oluşması halinde “İsrail’in müdahale edeceğini” ülkedeki Dürzi topluluklara ilettiğini söyledi. İsrail, bölgedeki yeni denklemden kendi saldırgan politikalarına fayda sağlama arayışında.