Esad İdlib’in dörtte birini aldı
Güncelleme Tarihi:
Rusya ve İran’ın desteğiyle 19 Aralık’ta yeni bir saldırı başlatan Esad rejimi, son saldırılarla birlikte neredeyse İdlib’in dörtte birini ele geçirdi. Suriyeli muhalif liderlerden Abdurrahman Mustafa, “Saldırılar böyle devam ederse bu göç dalgası Türkiye’yi aşar, Avrupa’ya, başka yerlere ulaşır” uyarısında bulundu.
RUSYA ve rejim güçlerinin İdlib’in güneyinde saldırıları devam ederken, rejimin İdlib merkezinin güneyindeki Maarat El Numan ve güney doğusundaki Serakib’e giden M-5 karayolu üzerinde bulunan stratejik öneme sahip Hiş ve Babulin köprülerini ele geçirdiği bildirildi. Yerel kaynaklar, son saldırılardan sonra rejimin İdlib vilayet sınırları içinde büyük bir alanı kontrol altına aldığını bildirirken, Suriye Genelkurmay Başkanlığı da içinde 40 köy barındıran yaklaşık 320 kilometrekarelik bir alanı Suriye ordusunun ele geçirdiğini duyurdu. Suriyeli muhalif kaynaklara göre İdlib’in dörtte biri Esad rejiminin kontrolüne geçti.
GÜÇ KAYDIRILIYOR
Muhalif güçler ise Esad birliklerinin İdlib merkezini hedef alacak olası harekâtına karşı güç toplamaya başladı. Muhaliflere yakın internet siteleri, özellikle Zeytin Dalı (Afrin) ve Fırat Kalkanı (El Bab) harekât bölgelerinde bulunan bazı güçlerin İdlib’in kuzeyine doğru kaydırıldığını ve bu güçlerin toplanarak Suriye ordusunun İdlib merkezi hedefli harekâtına karşı hazırlık yapmaya başladığını duyurdu. Bazı yerel kaynaklar da güneyde küçük birkaç köyün yeniden muhaliflerin eline geçtiğini iddia ederken, dün sabah özellikle Maarat el Numan’ın kuzeybatı kırsalı ile Serakib ilçesinin havadan ve karadan yoğun şekilde bombalandığı bildirildi.
BATI’YA GÖÇ UYARISI
Suriye Geçici Hükümet Başkanı Abdurrahman Mustafa, Batı dünyasının varılmış olan anlaşmaya rağmen Rusya ve Suriye ordusunun saldırgan tutumuna karşı sessiz kalmasına tepki gösterdi. İdlib’in dörtte birinin Esad rejimine geçtiğini, kadın çocuk ayırt edilmeden sivilleri hedef alan saldırılarla inanılmayacak boyutta katliam yapıldığını vurgulayan Mustafa, Hürriyet’e şunları söyledi: “Batı dünyası olup biteni sadece televizyonlardan izliyor. Göç tehdidini sadece Türkiye’nin meselesi gibi görüyor. Eğer saldırılar böyle devam ederse bu göç dalgası Türkiye’yi aşar, Avrupa’ya, başka yerlere ulaşır. İdlib’den göç edenler zaten buraya Suriye’nin başka bölgelerinden göç etmek zorunda kalmışlardı. Bu insanlar artık nereye gidecek? Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı bölgeleri, İdlib’in kuzeyi, Türkiye sınır hattı doldu taştı. On binlerce insan arada sıkışıp kaldı. Gidecek başka yerleri yok. Tek seçenek olarak bu insanlara ölmeyi mi bırakmalıyız? Batı dünyasını bu drama karşı artık duyarlı olmaya davet ediyoruz.”