A.A.
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2009 00:00
ABD'nin New York kentinde, Ermeni terör örgütü ASALA cinayetlerine kurban giden Türk diplomatlarının ve yakınlarının anıldığı bir etkinlik düzenlendi.
İstanbul Üniversitesi Mezunları Derneği-ABD (IUMEZUSA) tarafından Amerika Türk Koalisyonunun (Turkish Coalition of America) desteğiyle Türkevinde düzenlenen etkinlikte, yönetmen Zeynep Keçeciler'in, dış temsilciliklerde görev yapan ve Ermeni teröristleri tarafından öldürülen Türk diplomat şehitlerini anlatan İngilizce belgesel filmi de gösterildi.
Türkiye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Baki İlkin, Daimi Temsilci Yardımcısı Fazlı Çorman, New York Başkonsolosu Mehmet Samsar, KKTC'nin New York Temsilcisi Büyükelçi Kemal Gökeri başta olmak üzere, Türk diplomatlar ve eşleri ile ABD'de yaşayan Türk toplumu ve Amerikalıların katıldığı programın başında, şehit Türk diplomatları ve yakınları için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. IUMEZUSA Başkanı Mehveş Sönmez tarafından sunulan etkinlikte, New York Başkonsolosu Samsar ve ABD'de Washington Post gibi pek çok ünlü basın-yayın kuruluşunda yazı yazan ve konuşma yapan Avukat Bruce Fein, Ermeni terörü ve Ermenilerin 1915 olaylarıyla ilgili iddiaları hakkında konuşmalar yaptı.
-BAŞKONSOLOS SAMSAR-
Başkonsolos Mehmet Samsar konuşmasında, "Türkiye'nin, soykırım iddialarını savunmak için tüm fırsatları kullanan son derece iyi organize edilmiş, tamamen iftiraya ve yalanlara dayalı bir Ermeni kampanyasıyla karşı karşıya olduğunu" söyledi.
Ermenilerin iddialarını dünya kamuoyuna anlatmak için terörizm yöntemine de başvurduğunu anlatan Samsar, ASALA'nın aralarında olduğu çeşitli Ermeni terör örgütlerinin 1973-1985 yılları arasında Türk diplomatlarına ve hedeflerine karşı 21 ülkede ve 4 kıtada 200'den fazla saldırıda bulunduğunu ve bu saldırılarda 30'dan fazla diplomatın, memurun ve yakınlarının öldürüldüğünü anımsattı.
Samsar, "Çeşitli ülkelerde görevlerini yaparken suikasta kurban giden Türk diplomatları, sadece Türk oldukları ve Türkiye'yi temsil ettikleri için Ermeni teröristlerinin hedefi oldu. Maalesef onların acıları ve anıları uluslararası toplum tarafından unutuldu, ama Türk milleti onları asla unutmayacak" dedi.
Samsar, yabancı basının o zamanki cinayetleri kısa başlıklarla duyurduğunu, ancak bu haberlerde 1915 olaylarına ilişkin uzun, detaylı, tek taraflı ve neredeyse ırkçı görüşlere dayanan değerlendirmelerde bulunulduğunu ve Türk diplomatlarına karşı işlenen terör cinayetlerine yabancı medya tarafından zımnen göz yumulduğunu ve bu cinayetlerin affedildiğini ifade etti.
Samsar, Türkiye'nin tarihinden utanacağı hiçbir dönem bulunmadığını da vurgulayarak, Türkiye'nin tarihiyle yüzleşmeye ve tarihi gerçekleri gün ışığına çıkarmaya her zaman hazır olduğunu da belirtti.
-BRUCE FEIN: "SESSİZ KALINMAYACAK"-
ABD'nin eski başkanlarından Ronald Reagan'ın hukuk danışmanlığını da yapan Bruce Fein ise konuşmasında, özellikle ABD'deki Ermeni diasporasının soykırım iddialarıyla Türkleri dünyanın her yerinde korkutmaya, sindirmeye ve tehdit etmeye çalıştığını belirtti.
Fein, Türklerin ve Türkiye'nin buna izin vermeyeceğini, soykırım iddiaları konusunda artık sessiz kalınmayacağını vurguladı.
ABD'de ve Batı dünyasında genel olarak Müslümanlara karşı önyargı bulunduğunu da belirten Fein, Birinci Dünya Savaşında Ermenilerin Osmanlı devletine karşı ayaklandığını ve düşmanla birlikte Osmanlı'ya karşı savaştığını anımsatarak, "O dönemde sadece Ermeniler ölmüş gibi yanlış bilgilerin" yayıldığını, bunun kesinlikle doğru olmadığını söyledi.
Fein, sayılar tam olarak bilinmemekle birlikte, o dönemde Müslüman Türklerin kayıplarının 2 milyon, Ermeni kayıplarının ise 300 ila 600 bin civarında olduğunun sanıldığını, ancak Ermenilerin kendi kayıplarının sayısını giderek artırdığını kaydetti.
Fein, 1948 BM Soykırım Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşmede soykırım tanımının yapıldığını, o tanıma göre de Osmanlıların, Ermenileri din, ırk, etnik ayrımcılık gibi nedenlere dayanarak yok etmek gibi amaçlarının hiçbir zaman bulunmadığının görüldüğünü vurguladı.
Fein, Ermeni terör örgütleri tarafından öldürülen Türk diplomatları konusunda da Türkleri öldüren bu kişilerin Ermenistan'da asla kınanmadığını, hatta "kahramanlaştırıldığını" ve hiçbir ceza görmediğini söyledi.
Bugün Ermeni terörünün durduğunu, ancak Ermeni gruplarının "sözlü kurşunlarının" Türkiye'yi hedef almaya devam ettiğini ifade eden Fein, ABD'deki Türk toplumunun beraber hareket ederek, Ermenilerin iddialarına karşı harekete geçmesi, aktif olması ve iyi organize olması gerektiğini, bu irade ve dayanışma gösterilirse tüm önyargıların silinebileceğini ve her şeyin başarılabileceğini belirtti.
Fein, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ortak tarihi komisyon kurma fikrinin son derece doğru ve önemli bir öneri olduğunu, ancak Ermenistan tarafından kabul görmediğini de hatırlattı.
Fein, Ermenistan'la ilişkilerin düzeltilmesi yönündeki bir soru üzerine ise iki taraf arasında bazı görüşmeler olduğunun bilindiğini, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarının ve Türklere duyulan "nefret duygularının", Ermeni diasporasını birlikte tutan "dini bir ilke" gibi kabul gördüğünü, ancak Ermenistan'ın Ermeni diasporasından daha farklı olduğunu da söyledi.
ABD'nin Barack Obama başkanlığındaki yeni yönetiminin Ermeni iddialarına destek veren tutumu değiştirmede yeni bir fırsat dönemi sunduğunu, Obama'nın göreve başlamasının ardından Beyaz Saray'da bu konuyla ilgili olarak daha çok şey öğrendiğine ve işlerin yolunda gittiğine inandığını da söyledi. Fein, Obama'nın Türkiye'nin önemini çok iyi bildiğini ve Türkiye'nin Obama'nın ziyaret edeceği ilk Müslüman nüfusa sahip ülke olacağını da vurguladı.
Fein, bir soru üzerine, Türkiye'yi, Türk Ceza Kanununun 301. maddesinin ifade özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle eleştiren Fransa gibi kimi Avrupa ülkelerinde, 1915 olaylarına ilişkin iddialara karşı düşüncelerini ifade edenlere ceza verildiğini de belirterek, bunun son derece "iki yüzlü" bir yaklaşım olduğunu kaydetti.