Güncelleme Tarihi:
Yaklaşık 80 bin kişinin yer aldığı belirtilen miting, yerel saatle 15.00'te (TSİ 16.00), İstiklal Marşı ve Alman Milli Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehit olanların yanı sıra Paris ve Münih'teki saldırılarda hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulunuldu.
Yaklaşık 100 derneğin desteklediği Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'nde Almanca ve Türkçe darbeyi kınayan ve demokrasiye ve demokratik kurumlara destek verilen ortak bildiri okundu.
Darbe karşı dururken şehit olanların isimlerinin okunduğu mitingde, ayrıca Münih ve Ansbach saldırılarında hayatını kaybedenler de anıldı. Sanatçı Uğur Işılak'ın da sahne aldığı etkinlikte, TBMM ortak deklarasyonu okundu. Mitingde, Türk, Alman, Afgan, Suriye bayraklarının dalgalandığı görüldü. Katılımcılara telekonferansla seslenmesi mahkeme kararıyla engellenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı da mitingde paylaşıldı.
"O GECE DEMOKRASİ SEVDALISI BİR MİLLET VARDI"
Mesajında, Türkiye'nin 15 Temmuz gecesi en hain, en alçak, en onursuz darbe girişimlerinden birine, bir terör saldırısına, bir işgal teşebbüsüne maruz kaldığını belirten Erdoğan, "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu bir grup asker, kendi milletine, kendi devletine, kendi meşru kurumlarına ve demokrasimize karşı silahlı bir darbe girişimi başlatmıştır" ifadesini kullandı.
Darbe teşebbüsünde bulunanların, devletin kendilerine emanet ettikleri savaş uçaklarıyla, helikopterlerle, tanklarla, silahlarla milleti teslim alabileceklerini sandıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Milletimiz darbecilerin niyetini ve kim olduklarını anlar anlamaz, çağrımız üzerine sokaklara dökülerek, canı pahasına istiklaline ve istikbaline sahip çıkmıştır. Darbecilerin silahlarının karşısına korkusuzca dikilen milletimiz bu kararlı ve fedakar tavrıyla oynanmak istenen oyunu bozmuştur. Türkiye, 15 Temmuz'u 16 Temmuz'a bağlayan gece, tarihinin başlangıcı itibariyle en karanlık ama hamdolsun bitişi itibariyle en şanlı günlerinden birini yaşamıştır. O gece milletimiz köken, bölge mezhep, meşrep farkı gözetmeksizin, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, her kesimden insanıyla milli irade ve demokrasiye olan bağlılığını tüm dünyaya örnek olacak şekilde göstermiştir. 15 Temmuz gecesi meydanlarda AK Partilisi, CHP'lisi, MHP'lisi, şu ya da bu partili yoktu. Sünnisi, Alevisi, Caferisi, milliyetçisi, muhafazakarı, sosyal demokratı yoktu. O gece sokaklarda ve meydanlarda farklı düşünceler, farklı hesaplar değil, sadece ve sadece özgürlük ve demokrasi sevdalısı bir millet vardı."
"ARAMIZDAKİ GÖNÜL BAĞINI, KALPTEN KALBE GİDEN YOLU KESMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
Demokrasisine, hukuk devletine, temel ve hak özgürlüklerine, iradesine, geleceğine sahip çıkan milletle iftihar ettiğini dile getiren Erdoğan, "Şundan emin olunuz; bugün Türkiye, 15 Temmuz sabahı olduğundan çok daha güçlüdür; 2023 hedeflerine ulaşmaya çok daha yakındır. Bugünkü Türkiye, dünyanın her köşesindeki kardeşlerine, dostlarına, mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkma konusunda dünden daha kararlı, daha azimlidir" değerlendirmesinde bulundu.
Darbe teşebbüsünün duyulduğu andan itibaren her yerde olduğu gibi Almanya'daki Türk vatandaşlarının da kalpleri ve dualarının Türkiye'nin yanlarında olduğunu ifade eden Erdoğan, "Almanya'da yaşadıkları şehirlerde, sokaklara dökülen, sabaha kadar ülkelerine destek olan kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Şu anda Köln'de Demokrasiye Saygı Mitingi'nde bir araya gelen kardeşlerimle aramızdaki gönül bağını, kalpten kalbe giden yolu kesmeye kimsenin gücü yetmez. İstiklal Marşı şairimizin dediği gibi, milletimizin, tüten en son ocak sönmeden bağımsızlığından vazgeçmeyeceğini 15 Temmuz'da dost düşman herkese gösterdiğine inanıyorum" ifadesini kullandı.
2 BİN 700 POLİS
Miting ve yürüyüşler sırasında tam 2 bin 700 polis gün boyunca tetikteydi. Mitingin yapılacağı alana giden tüm yollar ise araç trafiğine kapatıldı. Köln Emniyet Müdürü Jürgen Mathies kentteki mitingler nedeniyle İtalya’daki tatilini yarıda kesip görevinin başına geçti.
TÜRKİYE'DEN ALMANYA'NIN KARARINA SERT TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Köln'de gerçekleştirilen Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'ne Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videokonferans ile katılmasının Alman mahkemesi tarafından engellenmesiyle ilgili açıklamada bulundu. "Kabul edilemez bir durum" ifadesini kullanan Kalın, "Alman makamlarının tatmin edici bir izahta bulunacağını umut ediyoruz" dedi. AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de Alman mahkemesince verilen kararın demokratik değerlere aykırı olduğunu belirtti. Köln'deki mitinge, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde yaşayan binlerce Türk katıldı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Almanya'nın Köln kentindeki "Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi" ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
- Bugün Almanya'nın Köln kentinde farklı siyasi parti temsilcileri, onlarca STK ve binlerce Türk ve Alman vatandaşının katılımıyla yapılacak olan 'Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi'ne Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın videokonferans yoluyla katılmasının Alman makamları tarafından engellenmesi yoluna gidilmesi, kabul edilemez bir durumdur.
- FETÖ’nün darbe girişimini büyük bir kahramanlık hikayesi yazarak boşa çıkartan milletimizin Cumhurbaşkanı olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının Alman yerel makamları ve Anayasa Mahkemesi tarafından engellenmesinin gerçek sebebini merak ediyor, Alman makamlarının tatmin edici bir izahta bulunacağını umut ediyoruz.
- Geçmişte bölücü terör örgütünün eylem ve gösterilerine sessiz kalan makamların, darbe karşıtı bir demokrasi mitingini 'şiddet olayları çıkabilir' gibi bir gerekçeyle zan altında bırakmaya ve engellemeye çalışması kabul edilemez. Güvenlik tedbirleri, demokrasi mitingini düzenleyenlere değil, terör örgütü yanlılarına ve demokrasi karşıtı provokatörlere karşı alınmalıdır.
- Mitingin hazırlık süreci boyunca güvenlik gerekçesiyle çıkartılan zorluklar, Alman Anayasa Mahkemesinin engelleme kararını onamasıyla yeni bir boyut kazanmıştır. 15 Temmuz darbe girişimine karşı demokrasi, özgürlük ve hukukun üstünlüğünü savunan bir mitingin takdir ve teşvik edilmesi gerekirken fiilen ve hukuken engellenmeye çalışılması, demokrasi, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü ilkelerine aykırıdır."
ÇELİK DE TEPKİ GÖSTERDİ
AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik de Alman mahkemesince alınan kararın "demokratik değerlere tamamen aykırı olduğunu" belirtti.
Bakan Çelik, ""Almanya Anayasa Mahkemesi'nin Köln’deki darbe karşıtı miting ile ilgili kararı, ifade özgürlüğünden ve demokrasiden tamamıyla sapmaktır. Avrupa Birliği'nin demokrasiyi destekleme ve darbe tehdidi altındaki bir ülke ile dayanışma içinde olma konusundaki başarısızlığını görmek oldukça utanç vericidir. Carl Bildt’in de doğru bir şekilde ifade ettiği gibi, Avrupa Birliği, demokrasiyi son derece tehdit eden bu girişim karşısında şimdi harekete geçmeyecekse, ne zaman geçecektir? Almanya Anayasa Mahkemesinin, darbeyi protesto etmek için toplananlara hitap edecek olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı engellemesi demokratik değerlere tamamıyla ters düşmektedir. Mahkemenin bu kararı hem ifade özgürlüğüne hem de toplantı yapma hakkına karşıdır" diye tweet attı.
Köln'deki mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da telekonferans yoluyla kalabalığa hitap edecekti. Ancak Köln polisi güvenlik gerekçesiyle buna izin vermedi. Bunun üzerine Darbeye Karşı Demokrasi Platformu, önce yerel mahkemeye; ret cevabı alınca da bir üst mahkemeye başvurdu. Üst mahkeme de polis lehine karar verince, karar Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Almanya Anayasa Mahkemesi Köln polisini haklı bularak, daha önce verilen mahkeme kararlarını onadı. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kalabalığa hitap etmesine izin verilmedi.