Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin New York kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katıldı.
Erdoğan, Genel Kurul programına katılan devlet başkanları ile liderlere Türkiye'de farklı din ve inanç gruplarına yönelik son 21 yılda atılan demokratikleşme adımlarının, kapsamlı reformların ve hukuki düzenlemelerin yer aldığı "Aynı Coğrafyada Barış İçinde Farklı İnanış Ortak Anlayış" ile "BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitaplarını hediye etti.
Geçen yılki BM Genel Kurulu için hazırlanan ve Türkiye'nin BM reformuna ilişkin tezlerini ortaya koyan "BM Reformu: Uluslararası İş Birliğine Yeni Bir Yaklaşım" kitabı "Neden BM Reformu Yapılmalı?", "Uluslararası Barış Alanında Birleşmiş Milletlerin Önemi, Barış Gücü ve İnsanlığın Sorunları", "BM Reform Gerekçeleri ve Önerileri" olmak üzere 3 bölümden oluşuyor.
İletişim Başkanlığınca bu yılki BM Genel Kurulu için hazırlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın takdim yazısını kaleme aldığı "Aynı Coğrafyada Barış İçinde Farklı İnanış Ortak Anlayış" kitabında da, "Farklı Dil ve Lehçelerin Kullanılmasının Önündeki Engellerin Kaldırılması", "Cemaat Vakıflarının Mülk Edinmelerinin Kolaylaştırılması", "Eğitim Sisteminin Daha Demokratik ve Çoğulcu Bir Yapıya Kavuşturulması", "Farklı Din ve İnanç Gruplarının Kültürel Haklarının Genişletilmesi", "Farklı Din ve İnanç Gruplarının Özgürlük Alanlarının Genişletilmesi" başlıkları yer alıyor.
"HERKESİ KUCAKLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan takdim yazısında, bir ülkenin medeniyet seviyesinin, ekonomik ve teknolojik gelişmişlikle birlikte bireylerin din ve inanç hürriyetlerinin tam anlamıyla yaşayabilmeleriyle mümkün olduğunu belirtti.
Bir cihan devleti olan Osmanlı'nın 6 asır boyunca farklı inanç, kültür ve dile mensup tebaasını, barış ve huzur içinde ancak bu şekilde başardığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ecdadımızdan tevarüs eden bu hasletimizi devam ettirmek hem tarihimize hem de gelecek nesillere karşı görevimizdir. Bu anlayışla son 21 yılda, ülkemizde yaşayan tüm inanç gruplarının din ve vicdan özgürlüğünü genişletme, talep ve ihtiyaçlarını karşılama yönünde pek çok adım attık. İnancından, kimliğinden, kültüründen ötürü hiçbir vatandaşımızın ötekileştirilmesine, hor ve hakir görülmesine fırsat vermedik. Bölgemizde son 150 yıldır yaşanan acılar, pek çok sıkıntıya ve tahribata yol açmış olmasına rağmen birlikte yaşama irademizde en küçük bir sarsılmaya müsaade etmedik. Tahammülsüzlüklerin arttığı, kültürel ırkçılığın ve fanatizmin tüm dünyada adeta veba gibi yayıldığı bir dönemde, milletimizin farklılıklarını zenginlik kabul eden bu kuşatıcı anlayışın, daha da önem kazandığını görüyoruz. 'İnsanı yaratılmışların en şereflisi' gören bir medeniyetin mensupları olarak bundan sonra da hiçbir ayrım yapmadan, Türkiye'ye vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesi kucaklamaya devam edeceğiz. İletişim Başkanlığımız tarafından hazırlanan bu eser, ülkemizin hoşgörü iklimini gösteren müstesna bir çalışmadır. Türkiye'nin beşeri ve kültürel hazinesini daha yakından tanımak isteyenler için bir referans kaynağı olacağına inandığım eserin hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenleri tebrik ediyorum."