Güncelleme Tarihi:
Çünkü sorular, dışarıda, özellikle de ABD’de Türkiye’nin bugünkü imajını gösterir nitelikte. Zeynep Gürcanlı
WASHINGTON'DAN
BİLDİRİYOR
Başbakan, ABD’deki temaslarının ilk gününde, Beyaz Saray görüşmesinin hemen ardından Türk ve yabancı basın mensupları ile, Johns Hopkins üniversitesindeki konuşmasında akademisyenlerle, SETA’nın düzenlediği etkinlikte ise, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile ayrı ayrı bir araya geldi.
Erdoğan’la görüşenlerin meslekleri farklıydı. Ancak dikkat çeken, bu üç farklı çevreden Başbakan’a sürekli aynı konularda sorular gelmesiydi.
Erdoğan’a en çok sorulan soru, son dönemde ortaya çıkan “Türkiye dış politikası bir eksen kayması mı yaşıyor” söylentileri oldu.
Başbakan’dan yine en çok görüşleri istenen diğer konu ise, Türk-Ermeni ilişkileri idi. Bu konuda, özellikle basın toplantısına katılan Ermeni gazeteciler Başbakan’ı, Ermenistan ile imzalanan protokollerin onay süreci konusunda soru yağmuruna tuttuklar.
Üzerinde soru sorulan üçüncü konu ise İran ve izlediği nükleer programıydı. Başbakan’la farklı toplantılarda bir araya gelen Amerikalılar, Ankara’nın İran sorunu konusundaki politikasının ayrıntılarını öğrenmek istediler.
“EKSEN KAYMASI YOK”
Başbakan Erdoğan ise, her üç toplantıda bu soruları benzer cümlelerle yanıtladı.
Eksen kayması konusundaki yaklaşımları “yapay” olarak nitelendiren Başbakan, AB ile katılım müzakerelerini sürdüren, demokratik, laik yapısıyla Türkiye'nin yönünün, doğuya olduğu kadar batıya da dönük olduğunu söyledi,
"Türkiye, doğuya bakarken batıyı kaybedemez. Batıya bakarken doğuyu kaybedemez. Kuzeye bakarken güneyi, güneye bakarken kuzeyi kaybedemez. Türkiye, 360 derece ile tüm dünyaya bakabilecek güçtedir" dedi.
Bu iddiaların “kasıtlı olarak dile getirildiğini” de kaydeden Erdoğan, “Dış politikada kimi gelenekleri, kimi alışkanlıkları yıktığımız bir gerçektir. Tüm komşularıyla barışık bir Türkiye vardır. Ticaret hacmi artan bir Türkiye vardır" dedi.
MEVLANA ÖRNEĞİ
Bu konuda, Mevlana’nın “Her ne olursan ol yine gel. Dergahım umutsuzluk dergahı değildir" ve "Pergel gibi bir ayağın sabit kalacak, diğeriyle alemi gezeceksin" sözlerine atıfta bulunan Başbakan, "Türkiye işte bu konumdadır. Kapılarımızı sonuna kadar açıyoruz" diye konuştu.
ERMENİ ÇIKIŞI: “ECDADIM SOYKIRIM YAPMADI”
Erdoğan’ı özellikle Ermeni gazeteciler sürekli, sözde soykırım iddiaları ile Ermenistan-Türkiye protokollerinin onaylanması konusunda soru yağmuruna tuttular. Başbakan’ın bu sorulara karşı verdiği en çarpıcı yanıt, Johns Hopkins üniversitesinde geldi.
Soykırım iddiaları konusunda, “Lobi çalışmalarıyla, ‘ben böyle düşünüyorum’ demekle olmaz. Benim ecdadım soykırım yapmamıştır, yapmaz" diyen Erdoğan, bu konudaki belgeleri hatırlattı.
Dönemin Osmanlı devleti yöneticilerinin Ermenilere karşı göç politikası izlediğini de kaydeden Erdoğan, tehcir konusunda açık ve net belgeler olduğunu söyledi. Bu belgelerde, tehcir kararı alan yönetimin aynı zamanda, tehcir sırasında güvenlik önlemleri de alınması talimatı verdiğini hatırlatan Erdoğan, “ben, bu konudaki belgeleri bizzat, gözümle gördüm” dedi. Erdoğan, buna karşı Ermeniler tarafından ortaya atılan iddiaların “hangi delile dayandırıldığını anlamanın ise mümkün olmadığını” söyledi.
ERMENİSTAN PROTOKOLÜ
Türkiye ile Ermenistan arasındaki protokollerin onay süreci konusunda topu TBMM’ye atan Erdoğan, bu konuda kararı Meclis’in vereceğini söyledi.
TBMM'nin Karabağ sorununun çözümü halinde, protokolleri onaylamasının daha kolay olacağını belirten Başbakan, aksi halde milletvekillerinin onay vermeyebileceğine de dikkat çekti. Erdoğan, bu konuda da daha önce hükümetin sevk ettiği, Irak savaşı öncesinde ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasına ilişkin 1 Mart tezkeresinin Meclis tarafından reddedilmesini örnek gösterdi.
“İRAN’IN NÜKLEER ENERJİDEN YARARLANMA HAKKI”
Erdoğan, İran konusundaki sorulara ise İran’ın da herkes kadar nükleer enerjiden faydalanma hakkı bulunduğunu söyleyerek yanıt verdi.
İran ile yapılan gaz anlaşması ve bunun Obama ile görüşmede gündeme gelip gelmediğine yönelik bir soruya ise Erdoğan, İran'la ilişkilerin 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşması'na dayandığını hatırlattı.
İran’la 350 kilometrelik bir sınır bulunduğunu, Rusya'dan sonra doğalgaz tedarikinde İran'ın ikinci sırada geldiğini ve 10 milyar dolarlık bir ticaret hacminin olduğunu söyleyen Başbakan, Türkiye’nin bölgede nükleer silahlara karşı olduğunun da altını çizdi.