Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ortak ve dost olarak stratejik ortaklıktan model ortaklığa geçiş sürecini başarmış olan iki ülkenin, Orta Doğu'dan Afganistan'a, Balkanlar'dan Doğu Akdeniz ve Kafkaslar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yakın işbirliği içerisinde olduğunu söyledi.
Bu işbirliğinin, uluslararası barış ve istikrarın muhafazası, terör ve aşırıcılıkla mücadele, enerji güvenliği, kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesi gibi bir çok önemli meseleyi çerçevelediğini, bunlara karşı mücadeleyi gerektirdiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"ABD ile işbirliğimizi güçlendirerek devam ettirmek istiyoruz. Sayın Biden ile az önce yaptığımız görüşmede ve bilahare onura verdiğimiz yemekte de bir çalışma yemeği olarak orada da konularımızı ele alma fırsatımız oldu. Her şeyden önce birinci derecede Suriye ve Irak'ta yaşanan gelişmeler ile DEAŞ (IŞİD) tehdidi konusunda etraflıca bir görüşme imkanımız oldu. Gerek DEAŞ'ın Musul'dan doğuşu tekrar Musul'a dönüşü, Suriye'de palazlanması bütün bu süreçleri ele alma fırsatımız oldu. Tabii ki bu konuda kapsamlı, ayrıntılı bir görüşmeyi bugüne kadar sürdürdük ve sürdürmeye de devam ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde Kıbrıs, Ukrayna, Kafkaslar, Afganistan, ortaya çıkan bütün bölgedeki güncel gelişmeleri karşı karşıya bulunulan sorunları ele alma imkanlarının olduğunu anlattı.
'EN ÖNEMLİSİ DE...'
Gündemde ön planda olan bu meselelere ilaveten diğer bazı bölgesel ve küresel konuları da birlikte değerlendirme fırsatı olduğunu ifade eden Erdoğan, "Özellikle Kuzey Afrika'daki son gelişmeleri değerlendirme imkanımız oldu ve istişare ettiğimiz pek çok konuda ABD ile fikir birliği içinde olduğumuzu da memnuniyetle gördüğümüzü ifade etmek isterim. Bu konudaki işbirliğimizi ileri götürme yönünde ortak kararlılığa sahip olduğumuzu da müşahede ettik. En önemlisi iki NATO müttefiki olarak birbirimizin savunma ve güvenliğine olan bağlılığımızı bir kez daha teyit ettik" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günümüzde küresel barışın ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, bunun yansımalarının bölgede özellikle kendini gösterdiğini dile getirdi.
'ANLAMLI VE BEREKETLİ BİR ZİYARET'
Buna karşılık uluslararası sistemin, bir yandan arka arkaya gelen bölgesel şoklarla sarsılırken, diğer yandan kendisinden beklenen dengeleyici ve düzenleyici rolü ifa etmekte maalesef yetersiz kaldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte bu stratejik ortamda Türkiye ile ABD arasındaki işbirliği ve dayanışma daha da büyük bir anlam ve önem kazanıyor. ABD ile yakın işbirliği ve eşgüdüm içerisinde atacağımız bu adımlar hem bölgemizde hem ötesinde yaşanan gelişmelerin yönünü tayin edecek niteliktedir. Bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğin korunması için ABD ile işbirliğimizi derinleştirerek daha da etkin kılmaya kararlıyız. Bugünkü görüşmelerimiz bu bakımdan çok çok önemlidir. En üst düzeydeki temaslarımız aynı yoğunlukta devam edecektir. ABD ile ilişkilerimiz ortak değerler ve müşterek menfaatler temelinde karşılıklı saygıya dayalı biçimde günün stratejik şartlarına da uyum sağlayarak gelişiyor. Türkiye-ABD ilişkilerimizin bugün her zamankinden daha kapsamlı ve daha güçlü olduğuna inanıyorum. Sayın Biden'e gerek şahsı gerek heyeti gerek eşiyle birlikte yapmış oldukları bu ziyaretin anlamlı olduğunu ve neticesinin de bereketli olacağını tahmin ediyorum."
"IŞİD'İ ZAYIFLATMAK VE YENMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZDAN BAHSETTİK"
IŞİD'i zayıflatmak ve yenmek için gerçekleştirilecek çalışmalardan bahsettiklerini belirten Biden, "Sanırım rakiplerimiz artık bizim bir araya gelmemize izin vermeyecekler. Çünkü bugün öğle yemeği için bir araya gelecektik ama neredeyse 4 saat süren bir sohbetimiz oldu. Cumhurbaşkanı ile birbirimizi uzun zamandan beri tanışıyoruz. Kendisine çok saygı duyuyorum. Her zaman çok açık ve dürüstçe görüşmelerimiz olmuştur her konuda. Çünkü dostlar böyle yapar. Müttefikler de böyle yapar. Açık olan bir şey var ve bu dostluğun derinliği. Bu ortaklığın önemi. Her zaman olduğundan daha fazladır şu anda dünyanın ve kollektif olarak yüzleştiğimiz çok önemli, zor sorunlar var şu anda. Başkan ile Irak ve Suriye konularında uzun zamandan beri görüşüyoruz. Bugün yine uluslararası bir koalisyonun bir parçası olarak IŞİD'i zayıflatmak ya da DEAŞ'ı zayıflatmak ve yenmek için uluslararası koalisyonun bir parçası olarak çalışmalarımızdan bahsettik. Müttefiklerin yapması gerektiği gibi ortak stratejiler geliştirdik. Cumhurbaşkanı, Irak'taki gelişmeler ile ilgili değerlendirmelerini bana aktardı. Dün akşam ve bu sabah başbakan ile görüşme fırsatı buldum ve kendisi Irak'tan yeni döndü. Bu konuda aynı fikirdeyiz. Irak ile ilgili aynı görüşlere sahibiz. Cumhurbaşkanına da söylediğim gibi yeni Irak hükümeti ile ilgili çok memnun olduğumu söyledim. Kendisinin ve hükümetinin onlar ile diyalog kurma konusundaki liderliğini takdir ettiğimi söyledim. Abadi ile konuşmaları ile ilgili Türkiye bu konuda çok ciddi bir liderlik gösterdi. Suriye konusunda derin bir şekilde çeşitli konular ve alternatifleri görüştük" açıklamasında bulundu.
"MUHALİFLERİ GÜÇLENDİRMEK REJİMDEN UZAKLAŞACAK ŞEKİLDE OLMALI"
Suriye ve Irak'ta akan kanın önlenmesi için atılacak adımların ele alındığını söyleyen ABD Başkan Yardımcısı Biden, sözlerini şöyle sürdürdü:
"IŞİD'i zayıflatmak ve yenmek konusuna ilave olarak aynı zaman Suriye muhaliflerini güçlendirmek ve siyasi geçiş sürecini desteklemek ve bu siyasi geçiş süreci Esad rejiminden uzaklaşacak şekilde olmalıdır. Ilımlı Suriye muhaliflerini eğitmek ve donatmak konusundaki çabalarımızdan bahsettik. Türkiye, Suriye'de olanlardan dolayı çok büyük bir insancıl yükü taşımaktadır. Türk hükümeti bu insanlara kucak açmıştır. ABD de bu konuda insancıl destek veriyor. İnsancıl çalışmalarımızın ötesinde Suriye ve Irak'taki savaş meydanlarında akan kanın önlenmesi ve finansal kaynaklarının kurutulması konusunda atacağımız adımlardan bahsettik. Kıbrıs'tan da bahsettik. Biz ABD olarak BM liderliğindeki adanın iki toplumlu bir federasyon olarak birleştirilmesi konusundaki çabalarını desteklemektedir. Bugün, eğer siyasi irade varsa, Türkiye'de dahil hem bölgede hem de adadaki tüm halkın çıkarına uygun olacak bir çözüm için potansiyel vardır. Bunun gerçekleşmesi için gerginliğin düşürülmesi ve müzakere masasına dönülmesine odaklanmak gerekmektedir. Doğu Akdeniz'deki ciddi enerji potansiyeli göz önüne alındığında iki toplumun işbirliği içinde bir gelecek oluşturmasının her iki toplum için de sağlayacağı ödüller çok yüksektir. Bizim Türkiye'ye ihtiyacımız var. Sanıyorum Türkiye de bize ihtiyacı olduğuna inanıyor. Yakınız, yakın olmaya devam edeceğiz."
1,5 SAAT SÜRECEKTİ 4 SAAT SÜRDÜ
Beylerbeyi Sarayı'nda saat 14.30'da başlayan görüşme yaklaşık 4 saat sürdü. Başbakanlık kaynaklarından ise görüşmenin yaklaşık 1,5 saat süreceği belirtilmişti. Erdoğan ve Biden görüşmenin ardından saat 18.00 sıralarında kameralar karşısına geçerek bir basın toplantısı düzenledi.
Beylerbeyi Sarayı’nda gerçekleşen yemeğe Kısıklı’daki konutundan çıkan Erdoğan saat 13.30 sıralarında geldi.
Yemekte, ABD Başkan Yardımcısı Ulusal Güvenlik Danışmanı Colin Kahl, ABD Başkan Yardımcısı Avrupa ve Avrasya Özel Danışmanı Mike Carpenter, Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Toria Nuland, Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Derek Chollet, Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Enerji İşleri Özel Temsilci Vekili Amos Hochstein, Dışişleri Bakanlığı IŞİD'le Mücadele Koalisyonu Başkan Özel Temsilci Vekili Brett McGurk, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Avrupa Kıdemli Direktörü Charlie Kupchan ve ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass da bulundu.