Güncelleme Tarihi:
Başbakan Erdoğan yılbaşında verdiği mesajda, “2014 AB ile tam üyelik görüşmelerinin ve demokratikleşme reformlarının hızlanacağı bir yıl olacak” demişti. Ancak analistler 17 Aralık’ta başlatılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla meydana gelen krizin böylesi umutları boşa çıkarabileceğini ifade ediyor.
Avrupa Birliği’nden adının açıklanmaması kaydıyla AFP’ye konuşan bir kaynak, “Geçtiğimiz yıl ümit verici bir ivme yaşandı. Şu an yaşananlar bu ivmeyi bozma riski taşıyor” dedi.
Ekim 2013’te üç yıl aradan sonra müzakerelerin yeniden başlaması ve aralıkta Türkiye’nin geri kabul anlaşmasını imzalaması ikili ilişkiler için bir dönüm noktası olarak nitelendirilmişti.
'HAYAL ETMEK ZORLAŞIYOR'
AB yetkilileri bu gelişmenin ikili ilişkilerde daha fazla ilerleme vaadi taşıdığını ve Erdoğan’ın üç yıl aradan sonra 21 Ocak’ta AB’nin başkentine bir ziyarette bulunmasının yolunu açtığını vurguladı. Bununla Birlikte Avrupa Parlamentosu AB-Türkiye Grubu Üyesi Yunan vekil Yorgo Kumusakos, Erdoğan’ın Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir yaşanan en büyük krize gömülmesiyle, uzun süredir sahip olduğu “siyasi baskınlığı yeniden kazanabileceğini hayal etmenin zorlaştığını” ifade etti.
Kumusakos, “Dolayısıyla AB-Türkiye ilişkilerinde nasıl bir ilerleme kaydedilebileceğini hayal etmek zorlaşıyor” diye konuştu.
Adının açıklanmasını istemeyen bir başka AB yetkilisi ise, Türkiye’nin bu yıl içinde müzakerelerde iki yeni fasıl açılması yönündeki hedeflerine değinerek, “Komisyon hala Türkiye’yle hukuk reformları gibi konularda ilişkilere devam edilmesinin en iyisi olduğunu düşünüyor. Ancak Türkiye’de yaşananlar göz önüne alındığında üye ülkelerin devam etmek isteyip istemeyeceğini bilmiyoruz” dedi.
'TÜRKİYE PRESTİJİNİ YİTİRİYOR'
Ajansa konuşan analist Can Baydarol, “Kriz bize Türkiye’de üzerinde konuşulacak bir hukukun üstünlüğü olmadığını gösterdi. AB’nin içinde Türkiye’den şüphe duyanlar bu kargaşayı müzakerelerin askıya alınmasını meşrulaştırmak için kullanabilir” derken Carnegie Europe’tan Marc Pierini ise “Türkiye 10 yıldır ekonomik başarı ve siyasi istikrarla elde ettiği uluslararası prestijin büyük bir kısmını yitiriyor” ifadelerini kullandı.
Bir AB üyesi ülkenin diplomatının “Şoke olmuş durumdayız ve daha kötüsünün gelebileceğinden korkuyoruz” sözlerine yer veren AFP, AB’nin bu hafta içinde Türkiye’de yaşananları “kaygıyla” izlediğine dair ikinci bir açıklama yaptığını hatırlattı.
ANKARA'DAN BRÜKSEL'E YANIT
Öte yandan Avrupa Birliği’nin söz konusu açıklamalarına ilk cevap AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. Çavuşoğlu, AB’yi medya üzerinden tek taraflı ve aceleci açıklamalar yapmamaya çağırdı.
Başbakan Erdoğan’a Uzakdoğu gezisinde refakat eden Çavuşoğlu, Twitter hesabından konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. AB Bakanı Çavuşoğlu, “Devam eden hukuki süreçlerle ilgili medya üzerinden tek taraflı ve aceleci açıklamalar yapmamaya özen göstermek hukuka saygının gereğidir. Türkiye'nin AB müktesebatından kaynaklanan yükümlülüklerine ve hukukun üstünlüğü ilkesine samimiyetle bağlı olduğundan kimse endişe etmesin” dedi.