Enkazın altındaki sır! Telefon günlerdir çalıyor sebebini kimse açıklayamıyor...

ABD'nin Florida eyaletinde geçtiğimiz hafta Perşembe günü çöken çok katlı bina ülkeyi yasa boğdu. Binada yaşayan yüzlerce kişiden az 12'sinin hayatını kaybettiği kesinleşirken 149 kişiden halen haber alınamıyor. Diğer yandan binanın çöküşüne yol açan süreçle ilgili şoke eden haberler de peş peşe geliyor.

Ancak bugün Washington Post'ta yayımlanan bir haber okuyanları hepsinden farklı bir kafa karışıklığına ve şüpheye sürükledi. Uzmanlar ise gerilim filmlerini hatırlatan olayın iç yüzünü açıklamakta zorlanıyor.

YAŞLI ÇİFTTEN HABER ALINAMIYORDU

Her şey binanın çöktüğü gece başladı. Olayın üzerinden 24 saate yakın zaman geçmişti. Halen enkaz altında olduğu tahmin edilen onlarca kişi vardı ancak umutlar da yavaş yavaş tükeniyordu.

Haber alınamayanlar arasında Arnie ve Myriam Notkin çifti de vardı. 87 yaşındaki Arnie Notkin emekli bir beden eğitimi öğretmeniydi. Eşi Myriam ise Küba'da doğmuş, çocuk denebilecek yaşta Castro rejiminden kaçarak ülkeyi terk etmiş ve ABD'ye sığınmıştı. Daha sonra bankacılık ve emlakçılık yapan Myriam Notkin'i ailesi "bir dakika yerinde durmayan bir kadın" olarak tanımlıyordu.

İkisi de emekli olduktan sonra Surfside'da bulunan Champlain Towers'ın güney blokunda 302 numaralı daireye taşınmış ve ileri yaşlarının keyfini sürmeye başlamışlardı. Ta ki bina halen açıklanamayan bir sebepten ötürü kartondan evler gibi çökene kadar...

BİR ANDA TELEFON ÇALMAYA BAŞLADI

O gece Notkin ailesi Arnie ve Myriam'ın sağ salim enkazdan çıkarılabilmesi için dua ederken tuhaf bir şey oldu. Çiftin torunlarından birinin telefonu çaldı. Ekrana bakan kadın gözlerine inanamamıştı. Anneannesi ve dedesinin evlerindeki sabit hattan aranıyordu. Telefonu açıp kulağına götürdüğünde karşıdan sadece cızırtı sesi duyuldu.

Aile aramayı pek ciddiye almadı. Notkin'lerin sabit hat telefonu yattıkları yatağın yanındaki komodinin üzerinde duruyordu ama binadaki hasar düşünüldüğünde Arnie ve Myriam'ın hayatta kalabildiğine inanmak çok zordu.

Ancak telefon çalmaya devam etti. Hep aynı numara aranıyor ve arayan Notkin'lerin sabit hattı gibi görünüyordu. Pazartesi sabahına gelindiğinde aramaların sayısı 10'u geçmişti.

Çiftin torunlarından Jake Samuelson Washington Post'a yaptığı açıklamada, "Biz de anneannemleri aramayı denedik. Bazen bir şekilde telefon açıldı ve biz kapatana kadar açık kaldı. Sadece cızırtı duyuluyordu. Bazen aradığımızda da meşgul çalıyordu" ifadelerini kullandı.

Ancak bunun dışında Notkin'lerin hayatta olduğunu gösteren bir işaret bulunamadı. Samuelson, "Eğer bu iğrenç bir eşek şakasıysa aynı şeyi yaşayan başkaları da olup olmadığını bilmek istiyoruz. Yok, eğer hâlâ binadalarsa, herkesin bunu bilmesini istiyoruz" diye konuştu.

UZMANLAR KESİN BİR CEVAP VEREMİYOR

İlk aramanın üzerinden 5 gün geçti ancak uzmanlar işin aslını halen açıklayabilmiş değiller.

Gazeteye konuşan iki telekomünikasyon uzmanı aramaların bir elektriksel sorundan ya da telefonun üzerine düşmüş bir moloz parçasından kaynaklanıyor olabileceğini belirtti.

Ancak uzmanlar binada hayatta kalmış birilerinin telefonla sinyal göndermeye çalışıyor olmasının da mümkün olduğunun da altını çizdi.

Arama kurtarma çalışmalarında görev yapan emekli itfaiye çavuşu Dave Downey ise Notkin'lerin dairesinin bulunduğunun tahmin edildiği noktada kapsamlı incelemeler yapıldığını ancak herhangi bir yaşam izine rastlanmadığını belirtti.

TELEFON ŞİRKETLERİ YORUMSUZ

Samuelson, Notkin'lerin telefon hizmetini AT&T şirketinden aldığını söyledi. Şirket sözcüleri hayalet aramalarla ilgili sorulara yanıt vermedi. Numarayı arayan Washington Post muhabiri birkaç çalmadan sonra hattın Verizon Wireless'a ait olduğunu belirten bir ses kaydıyla karşılaştı. Verizon Sözcüsü Diana Alvear ise söz konusu numaranın kendi kayıtlarında bulunmadığını söyledi ancak ses kaydıyla ilgili sorulara yanıt vermekten kaçındı. Muhabirin sonraki aramalarında hattın meşgul çaldığı detayı da haberde yer aldı.

Miami-Date Emniyeti'nden ve Miami-Dade İtfaiyesi'nden yetkililer aramalarla ilgili sorulara yanıt vermedi. Ancak emekli itfaiyeci Downey, Notkin'lerden birinin ya da ikisinin birden hayatta olup olmadığını teyit etmek için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını söyledi. "Nasıl oluyor da bu aramalar gelebiliyor bilemiyorum" diyen Downey şöyle devam etti: "Eğer bir yere sıkışmış haldeyseniz telefonu nasıl çevirebilirsiniz sorusunun mantıklı bir cevabı yok. Ancak kaynaklarımızı dairenin olduğu yere yönlendirdik ve hiçbir şey bulamadık."

Downey, 2010 yılında Haiti'de meydana gelen ve neredeyse 250 bin kişinin hayatını kaybettiği depremden sonra da enkaz altından gelen telefonlar ve SMS'lerle ilgili olaylar yaşandığını hatırlatarak, "Daha sonra bu aramaların ve mesajların çok zaman önce gönderildiği ve sırada sıkışıp kaldığı anlaşıldı" ifadelerini kullandı.

CEP TELEFONU DEĞİL Kİ BU...

New York Üniversitesi'nde elektronik mühendisliği bölümü öğretim üyesi olarak görev yapan Ted Rappaport ise Downey'nin bahsettiği durumun gerçek olduğunu ancak sırada sıkışma durumunun cep telefonlarında görüldüğünü, Notkin'lerin sabit hattı gibi telefonlarda böyle bir durumun söz konusu olamayacağını belirtti.

Telekomünikasyon alanında uzman olan Rappaport, binadaki telefonların kablolarının toplandığı cihazda meydana gelen bir elektrik hatasından kaynaklanıyor olabileceğini söyledi. Bununla birlikte, Rappaport, Notkin'lerin sabit hattı sürekli aynı numarayı ararken başka hiçbir ailenin başına benzer bir durum gelmediği düşünüldüğünde, bu açıklamanın çok mantıklı olmadığını da sözlerine ekledi.

Aramaların Notkin'lerin telefonundaki devrelerde yaşanan bir sorundan da kaynaklanabileceğini ifade eden Rappaport, yine de Notkin'lerden bir ya da ikisinin hayatta olup telefonda konuşamayacak halde olmasının olası olduğunu belirtti.

"HAYATTA OLDUKLARINI DÜŞÜNDÜRECEK KADAR SIRA DIŞI"

Rappaport, "Bu bana birilerinin hayatta olduğunu, bir şekilde enkazdan korunmuş olduğunu ve hayatta olduğuna dair işaret gönderdiğini düşündürecek kadar sıra dışı bir durum" ifadelerini kullandı.

Telefon açıldığında duyulan cızırtının da ahizenin bozulmuş ya da kırılmış olmasıyla açıklanabileceğini vurgulayan Rappaport, telefonun ahizesinin yerine yerleştirilmesine bağlı olarak da telefonun meşgul çalabileceğini ya da açılabileceğini söyledi.

George Washington Üniversitesi Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Suresh Subramaniam ise başlangıçta birilerinin Notkin'lerin sabit hat numarasını kopyalayarak aramaları oradan geliyormuş gibi gösterdiğini düşündüğünü söyledi. Ancak telefonlara cevap veren ailenin karşısına bir pazarlamacı çıkmadığını hatırlatan Subramaniam, bu senaryonun düşük bir ihtimal olduğunu belirtti.

Subramaniam, numarayı arayanların karşılaştığı çalma tonunun hattın açık olduğuna işaret ettiğini ancak telefonun karşı tarafta çalıp çalmadığını bilmenin mümkün olmadığını belirtti. Telefon devrelerinin bir kısmının bina çöktükten sonra çalışmaya devam etmesinin olası olduğunu da sözlerine ekleyen Subramaniam, cızırtının da havadan ya da kusurlu cihazlardan kaynaklanabileceğini söyledi.

MOLOZLAR SÜREKLİ HAREKET EDİYOR OLABİLİR Mİ?

Subramaniam aramaların bir elektrik hatasından, telefonu kullanan canlı bir kişiden ya da telefonun üzerine düşmüş olan bir moloz parçasından kaynaklanabileceğini belirtti. Rappaport ise son ihtimalin söz konusu olabilmesi için molozların sürekli hareket etmesi gerektiğini hatırlattı.

Subramaniam telefonun hayatta kalmış bir kişi tarafından kullanılıyor olmasının diğer ihtimallerden daha güçlü olmadığını ancak herkesin dileğinin bu olduğunu belirtti ve ekledi: "Birilerinin gerçekten arama yapıyor ama konuşamıyor olması mümkün. Parazit o kadar yoğun ki hat üzerinden bir şey duyulamıyor ya da söylenmiyor."

Notkin ailesi ise net bir açıklama bekliyor ancak kurtarma görevlilerinin de ellerinden geleni yaptığını düşünüyor. Samuelson en yakın zamanda soru işaretlerinin netleşmesini istediklerini söylüyor.