Emre KIZILKAYA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 18, 2008 00:00
AB nezdinde Türkiye lobisi yapan ve Obama’nın kurduğu "geçiş idaresi" ile de temasları bulunan CPS Stratejik Danışmanlık Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Tulû Gümüştekin, "ABD Başkanlık seçimleri AB’de heyecan yarattı. Joost Lagendijk bir ara Avrupa Parlamentosu’nda Obama rozetiyle geziyordu" diyor.
AVRUPA Birliği-Türkiye ilişkilerinde uzman olan halkla ilişkiler ve danışmanlık şirketi CPS’in (Corporate & Public Strategy Advisory Group) kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Tulû Gümüştekin, Washington-Brüksel-Ankara üçgeninde yaşanan son gelişmeleri Hürriyet’e değerlendirdi.
Gümüştekin, ABD Başkanı seçilen Barack Obama’nın, göreve başlayacağı 20 Ocak’a kadar sürecek geçiş dönemini yönetecek idare ile temasta olduklarını belirtiyor. Gümüştekin’e göre, müstakbel Obama Yönetimi hakkında ciddi ipuçları veren geçiş idaresinde Türkiye’yi yakından tanıyan ve Ankara’ya sempatiyle bakan birçok isim var. Zaten bu isimlerin birçoğu Clinton Yönetimi’nde de yer almıştı.
"Yalnızca ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye karşıtı lobilere yakın bir isim. Ancak Türkiye’yi hiç tanımayan biri yerine, bilgi sahibi olan fakat Türkiye’ye mesafeli yaklaşan biriyle çalışmak yeğdir" diyor Gümüştekin. Gümüştekin’e göre, Obama’nın bu günlerde başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere Türk temsilcilere randevu vermemesi olumsuz bir tutum sayılamaz. Gümüştekin, "Bu davranış, Obama’nın Türkiye’yi ciddiye aldığını, önemli gördüğü bir görüşmeden önce hazırlık yapmak isteğini de gösteriyor olabilir. Tarafların 3-4 aydır gayriresmi temaslar kurduğunu biliyorum" ifadesini kullanıyor.
Soykırım demesi kimseye yaramaz
Küresel mali kriz yüzünden ABD seçimlerinde ekonominin temel siyaset malzemesi olduğunu ve dış politikanın geri planda kaldığını vurgulayan Gümüştekin, iki adayın da Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini belirttikten sonra ekliyor: "Obama Beyaz Saray’a uyum sağlayana kadar Türkiye’yi zorlayabilir. Yine de, Avrupa’nın sempati duyduğu bir ABD Başkanı’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesi Brüksel için daha ikna edici olacak. ABD Başkanı George W. Bush’un desteği çoğu kez ters tepiyor veya beklenen etkiyi gösteremiyordu. John McCain seçilseydi de bu durum sürerdi. Oysa Amerikalı Demokratlar, Avrupa değerlerine daha yakın."
Gümüştekin, Obama’nın 24 Nisan’da Başkan sıfatıyla "soykırım" ifadesini kullanacağına inanmadığını, zira bunun Ankara-Erivan diyaloğunun başladığı bir ortamda Ermenistan da dahil hiçbir tarafın işine gelmeyeceğini belirtiyor.
Bush’un desteği köstekti
Obama’nın Beyaz Saray’a uyum sağlayana dek birçok konuda Türkiye’yi zorlayabileceği uyarısı yapan Gümüştekin ekliyor: "Yine de, Avrupa’nın sempati duyduğu bir ABD Başkanı’nın Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesi Brüksel için daha ikna edici olacak. Bush’un desteği çoğu kez ters tepiyordu."
AB’nin değişim beklentisi hayal kırıklığı yaratabilir
TULÛ Gümüştekin’e göre, Avrupa’nın Barack Obama’ya verdiği destek, ABD’de Bush Yönetimi’nin iktidarda olduğu son 8 yıldır, transatlantik ilişkilerin tarihi bir gerileme yaşamasından kaynaklandı. "Avrupa Parlamentosu’ndaki Türkiye-AB Karma Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk altı ay kadar önce yakasında Obama rozetiyle AP koridorlarında geziyordu" diyen Gümüştekin, beklentinin fazla yükseltildiği görüşünde. Gümüştekin’e göre ilişkilerin sadece biçiminde değil, içeriğinde de ciddi bir değişim gerekiyor.