Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2005 00:00
Amerikalı bilimadamları Bush Yönetimi’nin embriyonik kök hücre çalışmalarıyla ilgili itirazlarını ortadan kaldırabilecek iki yeni yöntem geliştirdi.1- Embriyoyu yok etmeden kök hücre elde ettiler.2- Rahimde yaşaması mümkün olmayan embriyon geliştirip, kök hücre sağladılar.
ARAŞTIRMALARDAN biri Massachusetts’de bulunan Advanced Cell Tech. Şirketi’nden Dr Robert Lanza başkanlığındaki bir ekip tarafından fareler üzerinde geliştirildi.
Dişi bir fareden alınan yumurta döllendirildi. Döllendirilmiş yumurtanın embriyo aşamasına geçmeden sekiz hücreye kadar çoğalmasına izin verildi. Bu süreç iki ya da üç gün sürdü.
Sekiz hücreden biri alınarak kültüre bırakıldı. Diğer hücreler taşıyıcı annenin rahmine yerleştirilirken normal gelişimini sürdürdükleri görüldü. Bu yöntemle 48 deney gerçekleştirildi ve 29 fetüs elde edildi.
Öte yandan kültüre bırakılan tek hücre de çoğaldı ve bundan kök hücre elde edildi. Böylece bilimadamları embriyoyu yok etmeden, vücuttaki diğer organlara dönüşme yeteneği olan embriyonik kök hücre elde etmeyi başardılar.
Yeni yöntemin insan hücrelerinde de denenmeye başlandığı, ileride şeker, kalp, Alzheimer gibi hastalıklara çare olabileceği belirtiliyor.
İKİNCİ ARAŞTIRMA
Embriyonik kök hücre çalışmalarında, normalde hastadan deri hücresi alınıyor, bu daha sonra çekirdeği çıkarılmış insan yumurtasına enjekte ediliyor. Embriyo, blastokist evresine ulaştığında kök hücreler alınıyor, geri kalan ise imha ediliyor. Muhafazakar çevreler, potansiyel bir yaşamın yok edildiğini öne sürerek bu çalışmaya karşı çıkıyorlar. Bu nedenle Bush Yönetimi, sadece eski embriyonik kök hücreleriyle yapılan araştırmalara federal destek sağlama kararı almıştı.
Massachusetts’deki Whitehead Enstitüsü’nden Alexander Meissner ise, rahme yerleştirilmesi genetik olarak mümkün olmayan embriyolar üretip bunlardan kök hücre elde ettiklerini açıkladı.
Donörden yumurtaya nakledilmek üzere DNA örneği alındı. Ancak nakil öncesinde anne rahmine tutunmayı sağlayan bir geni kapattılar.
Döllenme sonrasında oluşan blastokistten kök hücre sağlanırken, rahimde yaşama olasılığı bulunmuyordu.