Güncelleme Tarihi:
YUNANİSTAN’a yılbaşından bu yana Türkiye’den gelen 130 binden fazla çoğu Afgan ve Suriyeli göçmenin dramı, Ege Denizi’nin bir yakasından diğerine geçmek için dalgalara karşı verdikleri yaşam mücadelesi ile bitmiyor. Suriye, Irak, Afganistan’dan kaçan göçmenler hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da hırsızların ve dolandırıcıların hedefi haline geliyor. Atina’da Hürriyet’e konuşan Afgan göçmen Fehim, eşi, kayınvalidesi ve iki baldızı ile birlikte 4 ay önce Çanakkale’den yola çıkmış. Afganistan’da iken oto tamirciliği yapan Fehim “Denizde fırtına vardı, ama bindiğimiz tekne sağlamdı. Taliban’dan kaçtık, ama az kaldı hem Türkiye’de hem Yunanistan’da hırsızlar ve dolandırıcılara yem olacaktık, zor kurtulduk. Bir ay içinde Hollanda ya da Fransa’ya gidemezsem elimdeki para bitecek” dedi.
ATİNA’NIN MERKEZİ
göçmen kampına dönüştürülen, Atina şehir merkezinde bir süre öncesine kadar gezi alanı olan Pedion Areos Parkı’nda kadını, çocuğu, yaşlısı 500 insan onca zorluğa ve sıkıntıya katlanarak “Avrupa hayali” uğruna varolma mücadelesi veriyor. Parlamento binasının da bulunduğu Sintagma Meydanı’ndan yayan 20 dakika mesafede Pedion Areos. Yüzden fazla çadır kurulmuş, hepsi ağaçların altında. Çamaşırlar asılı dört bir yanda. Çoğu Afgan 500 göçmen için 8 seyyar tuvalet var. Kahvaltı için uzun kuyruk oluşmuş. Bir elma, yarım muz, birkaç gram bal, sandviç ekmeği ve tencereden doldurulan bir bardak çay. Çadırların birinde gönüllü Yunan doktorlar göçmenleri muayene ediyor, ilaç veriyor. Bir diğer çadırda Yunan sivil toplum kuruluşları şişe suyu dağıtıyor. Kaçak elektrik ile cep telefonlarını şarj etmeye çalışıyor gençler. Kadınlar leğenlerle parktaki çeşmelerden aldıkları su ile çamaşır yıkıyor. Çocuklar top oynuyor. Yaşlılar gölgede günün geçmesini akşam olup havanın biraz serinlemesini bekliyor.
YAŞADIĞIMA İNANAMIYORUM:
Göçmenlerden her biri Türkiye’de kişi başına 1000-1500 dolar verip Yunanistan’a gelmiş. Ali 30 yaşında 3 yıl önce Afganistan’dan kaçıp Türkiye’ye gitmiş. Üç ay önce de Yunanistan’a. Kampın “eskilerinden” biri. “Mayıs ayı idi. Denizin suları şimdiki gibi sakin değildi. İzmir yakınlarında bir yerden 8-10 kişi can yeleklerimizle küçük bir tekneye bindik. Gece boyunca, dalgaları gördükçe hep 10 metre sonra batacağız diye korkuyordum. Adını bile bilmediğim bir adaya yaklaştığımızda denize atlayıp yüzmemizi söylediler. Nasıl hayatta kaldım ben de şaşıyorum” dedi.
Yunan hükümeti önümüzdeki günlerde parktaki göçmenleri Atina’nın varoş semtlerinden Eleonas’da altyapı hazırlıkları devam eden yeni bir kampa nakledeceğini açıkladı. İnsanlar, Eleonas’a pek gitmek istemiyor. Ortak görüşleri “Belgeleri hazırlasınlar, Yunanistan’dan çekip gidelim”.
TÜRKİYE’Yİ SEVMİŞTİK AMA
Raziye 15, Ferzane 16, Leyla da 17 yaşında. Büyükanneleri, anneleri, babaları ve kuzenleri ile birlikte Yunanistan’a gelen 14 kişilik büyük bir ailenin fertleri. İki çadırda yaşıyorlar. Midilli’de 2 hafta kaldıktan sonra cumartesi günü Atina’ya nakledildiler. “Daha dün geldik. Burayı hiç beğenmiyorum. Okula gitmek istiyorum, Almanya’ya gitmek istiyorum” diyor Raziye. Ablası Leyla “8 ay kaldığımız Türkiye’yi sevmiştim ama orada da olmuyordu işte” diye ekliyor. Firuz (19) ve Ersin (24) kardeş çocukları. “İki haftadır buradayız. Atina’da iş bulamıyoruz. Avrupa’ya gitmek istiyoruz” diyorlar. Kuzenleri Sakız adasına getiren sandalda bir arkadaşları da varmış. Denizde boğulmuş.