Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili ayrıntılı yazıda, Başbakan Erdoğan'ın son 12 yıldaki iktidarında 9. kez seçimleri kazanarak ülkenin ilk defa doğrudan seçilen Cumhurbaşkanı olduğu oyların yüzde 52'sini alarak ikinci tur oylamasını önlediği ifade edildi.
Başbakan'ın seçim sonuçlarından sonra balkon konuşmasında söylediği "yeni çağın başlangıcı" sözlerine yer veren makale, Erdoğan'ı ülkeyi Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nden yönetmek için devam etmeye niyetli olduğu sinyalini verdiği şeklinde yorumladı. Yazı şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan tüm vatandaşları etnik kimliklerine veya inançlarına bakmaksızın kucaklama sözü verdi. Başbakan 'Milli irade şimdi Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yerini bulacak' diye seslendi. Erdoğan'ı eleştirenler onun geçmişte de benzer sözler verdiğini hatırlattı. Erdoğan seçim kampanyaları sırasında kutuplaştırır bir tonda Alevi kökenli ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Zaza kökenli Kürt rakibi Selahattin Demirtaş'ı hedef almıştı."
Seçimlere katılım oranının 30 Mart'da yapılan yerel seçimlere göre oldukça düşük olduğuna dikkat çeken yazı, CHP'li seçmenler arasındaki duyarsızlığın ve milliyetçiler arasında AK Parti'ye olan kitlesel kaymanın Erdoğan'ın zaferini perçinleştirdiğine dikkat çekerek CHP ve MHP'nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yüzde 38 oy ile etkilemeyi başaramadığı yorumunu yaptı.
EN YÜKSEK İHTİMALLİ ADAY...
Erdoğan'ın bir sonraki adımının 27 Ağustos'ta yapılacak AK Parti kongresinde varisini belirlemek olacağını ve bunun kendisine tam bir kontrol sağlayacağını yazan Economist, en yüksek ihtimalli adayın "Erdoğan'ın liderliğine meydan okumayacak, İslami referansları olan ve partinin temelini bir arada tutma yeteneği olan" Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğu yorumunu yaptı. The Economist şöyle devam etti: "Ancak bu planlar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü üzebilir. AK Parti'nin kurucularından Gül, Erdoğan'ın ana rakiplerinden biri. Bu, Erdoğan'ın konuşmalarından birinde Gül'ün adını anmamasında sergilenmiş oldu. Gül, veda resepsiyonunda AK Parti'ye geri dönmeyi planladığını söyledi. Eski Dışişleri Bakanı Gül, tertemiz bir saygınlığa sahip."
Dergi, Selahattin Demirtaş'ın BDP'sinin Kürtlerin, solcuların, liberallerin, dindar Müslümanların, Alevilerin ve Hristiyanların bir karışımı olduğunu ve İstanbul ve İzmir'de parti oylarını ikiye katlayarak ulusal bazda oyların yüzde 9.7'sini alarak yazıyı şöyle noktaladı:
"AK Parti, Erdoğan'a ihtiyacı olan ayrıcalıklı güç için anayasal değişiklikleri yapmaya imkan verecek yeterli çoğunluğu sağlayamayacak. Kürtlerin bu değişimleri ve siyasi imtiyazları büyük oranda desteklemesi bekleniyor. Şimdi Gül, şapkasını ringe attı, Erdoğan'ın Fransız tarzı güçlü başkanlık planı bozulabilir."