Güncelleme Tarihi:
Dünya 28 Şubat 1986 Stockholm'den gelen bir haberle sarsıldı.
İsveç'in sosyal demokrat başbakanı Olof Palme o gece eşi, oğlu ve oğlunun kız arkadaşıyla birlikte sinemaya gitmişti. Her zaman olduğu gibi yine yanında korumaları yoktu. Palme, sinema çıkışında kimliği belirsiz bir saldırgan tarafından yakın mesafeden ateşlenen ve karnına isabet eden iki kurşunla öldürüldü. Eşi Lisbet de saldırıda yaralandı. Silahsızlanma savunuculuğuyla tanınan bir siyasetçinin, bir silahlı saldırıya kurban gitmesi, tüm dünyada manşetlere taşındı.
Aradan 38 yıl geçti. Bu süreçte Palme suikastına dair yüzlerce, hatta binlerce teori ortaya atıldı. Kimileri Başbakan'ın öldürülmesinin ardında CIA ya da KGB gibi ulusal istihbarat kuruluşlarının olduğunu öne sürerken kimileri de Palme'nin silah tüccarlarını kızdırdığı için öldürüldüğünü iddia ediyordu. Soruşturmada terör örgütü PKK'nın adı da sık sık geçiyordu.
Özellikle son 30 yılda çok farklı teoriler ortaya atıldı. Örneğin CIA'in 1986 tarihli bir özel raporunda, suikast için "KGB'nin klasik dezenformasyon kampanyalarından biri" ifadeleri yer alıyordu. Alman Die Zeit gazetesinde 1995'te yayımlanan bir makalede, saldırının ardında İsveçli aşırı sağcı polis memurlarının bulunduğu iddia ediliyordu. Yugoslavya güvenlik güçleriyle ve CIA'le bağlantılar kuranlar da vardı. (CIA yetkilileri bu iddiaların "mutlak saçmalık" olduğunu söylemişti.) Palme'nin apartheid'a karşı çıktığı için Güney Afrika yönetimi tarafından öldürtüldüğünü söyleyenler de oldu.
DÖRT YIL ÖNCE NİHAİ AÇIKLAMA YAPILDI
İsveç polisinin uzun süreli soruşturmasının ardından nihayet bir isim "olası" katil olarak öne çıktı. Bu kişi bir grafik tasarımcı olan Stig Engström'dü.
Palme suikastı dosyasının Başsavcısı Krister Petersson, 10 Haziran 2020'de düzenlediği basın toplantısında Engström'ün cinayeti tek başına işlediği sonucuna vardıklarını, 2000 yılında ölen katil zanlısını sorgulama ihtimalleri kalmadığı için artık dosyayı kapatmak durumunda kaldıklarını belirtiyordu.
Polis, adı ilk olarak İsveçli gazeteci Thomas Pettersson'un 12 yıl sürdürdüğü araştırmalarda zanlı olarak geçen Engström'ün olayla bağlantısını soruşturmaya 2018 yılında başlamıştı.
ENGSTRÖM "SKANDİA ADAMI" OLARAK ANILIYORDU
İsveç devlet televizyonu SVT'nin o dönemdeki haberinde Engström'ün Palme'nin vurulduğu yerin hemen yanındaki Skandia finans şirketinde çalıştığına dikkat çekiliyordu. Habere göre, Engström binayı saat 23.19'da terk etmiş, iki dakika sonra da Palme vurulmuştu.
Silah eğitimi aldığı ve saldırıda kullanılana benzer bir tabancaya erişimi olduğu belirtilen Engström, ifadesinde yolda yürürken kaldırımda sırt üstü yatan birini gördüğünü söylemiş ve "Yerde kan gördüm. Metro istasyonuma gidip gitmeme konusunda tereddüt ettim" demişti.
Engström, Başbakan'a suni teneffüs yaptırdığını da söylemişti ama ortada böyle bir durum yoktu.
AÇIKLAMA SORU İŞARETLERİ YARATTI
Soruşturma boyunca suikastın görgü tanığı olarak defalarca ifadesine başvurulmuş olan Engström'ün adının şüpheli olarak öne çıkması, o dönemde pek çok kişi için sürpriz oldu.
Engström'le ilgili teori soru işaretleriyle karşılandı. Engström çevresinde Palme'nin siyasetine eleştirel tavrıyla biliniyordu ama kısa boylu ufak tefek bir adam olarak, tanıkların çizdiği eşkale uymuyordu. Dahası Engström'ün böyle bir suç geçmişi de yoktu.
Suikastın 20'yi aşkın gördü tanığı vardı. Tanıkların hepsi, şüpheliyi 30 ila 50 yaşları arasında 180-185 santimetre boylarında, koyu renk ceket giymiş bir erkek olarak tarif ediyordu. Ancak hiç kimse katilin görünümüne dair başka bir ayrıntı veremiyordu.
Engström'un eski eşi, 2018'de Expressen gazetesine verdiği röportajda, Engström'ün suçlu olma ihtimalinin çok zayıf olduğunu belirterek "Çok korkak biriydi. Bir sineğe bile zarar veremezdi" ifadelerini kullanmıştı.
YAPAY ZEKÂ YENİ BİR BAKIŞ AÇISI KAZANDIRDI
Aradan geçen dört yılda yapay zekâ teknolojisinin akıl almaz bir hızla gelişmesi, Olof Palme suikastına da yepyeni bir bakış açısı kazandırdı. Güncel yazılımlar kullanılarak yapılan analizler sonucu oklar başka bir isme döndü.
Yapay zekânın şüphelilerin fotoğraflarını kıyaslaması sonucunda, başka bir kritik tanığın yüzünün, robot resimlere Engström'den daha fazla benzediği ortaya çıktı.
Bu gerçeği ortaya çıkaran kişi ise Filt isimli yapım şirketinin belgesellerden sorumlu yöneticisi Jon Jordas oldu.
Jordas, The Times gazetesine yaptığı açıklamada, Olof Palme suikastıyla ilgili "hikâyede bir boşluk olduğunu" hissettiğini belirtti.
OĞLUNUN TARİFİYLE ÇİZİLEN ROBOT RESİM KULLANILDI
Soruşturmanın kapanmasının ardından Jordas, olayla ilgili kamuoyuna açılmış yeni belgeleri taramaya başladı. Jordas bu süreçte bir robot resme denk geldi. Resim Palme'nin oğlu Marten'in ifadesi üzerinden çizilmişti. Marten Palme, resimdeki kişinin Başbakan'ın vurulduğu dakikalarda, sinemanın yakınlarında dolaştığını söylemişti.
Jordas, Palme'nin oğlunun çizdirdiği robot resmi dosyanın şüphelileriyle kıyaslanmak üzere yapay zekâya yüklediğinde oldukça ilginç bir tablo ortaya çıktı. Yapay zekâ Engström'ün yüzüyle robot resim arasında yüzde 18'lik bir eşleşme tespit etti.
Yazılım bir diğer şüpheli olan Christer Pettersson için ise yüzde 25'lik bir eşleşme oranı belirledi.
1989 yılında Palme cinayetiyle alakalı olarak resmen suçlanıp ve cezaevine gönderilen ancak 1990 yılında beraat eden Pettersson, 2004 yılında hayatını kaybetti.
TEST EDİLMEYEN TEK SİLAH ONUNDU
Jordas'ın yaptığı yapay zekâ analizinde en yüksek eşleşme oranını yakalayan kişi ise Christer Andersson oldu. Geçmişte metro hatlarında vatmanlık yapan, daha sonra ise yatırımcılığa başlayan Andersson, Palme'nin vurulduğu noktaya yakın bir yerde yaşıyordu. Üstelik tıpkı Palme suikastında kullanılan gibi bir .357 Magnum tabancaya sahipti.
Andersson'un evine yapılan baskında herhangi bir ipucu elde edilememişti. Ancak polis Andersson'un 1995'te verdiği ifadelerdeki tutarsızlıklar olduğunu düşünmüştü. Dahası 90'lı yıllarda Andersson hakkında açılan soruşturmalarda yetkililerin karşısına çıkmayı reddetmişti.
Daha da ilginç olan bir diğer detay da Andersson'un silahını balistik inceleme uzmanlarına vermeyi reddetmesiydi. Bu nedenle Andersson'un tabancası Stockholm bölgesindeki kayıtlı .357 Magnum'lar arasında test edilmeyen tek silah olarak kaldı.
Ekonomik sorunlar yaşadığını belirten Andersson, silahını borçlarını ödemek için sattığını öne sürdü.
POLİS KAPISINA GELİNCE İNTİHAR ETTİ
Polis Andersson adına tanıklık yapan bazı kişilerin ifadelerinde de tuhaflıklar yakaladı. Dahası Andersson silahını bir yabancıya satarak da suç işlemişti.
Andersson'un silah taşıma lisansı da televizyona ateş ettiği için askıya alınmıştı. İddialara göre o sırada ekranda Başbakan Palme vardı. Andersson ise savunma olarak televizyona kasten ateş etmediğini, bir kaza olduğunu söylemişti.
Tüm bu tuhaflıklara karşın polis Andersson'u soruşturmayı bıraktı. 1995-1998 yılları arasında beş kez sorgulanan Andersson, 2008'de polisin bir kez daha kapısını çalmasına dayanamayarak intihar etti.
Jordas, polisin Andersson'u soruşturmayı bırakmasının sebebinin, suikastın arkasında terör örgütü PKK'nın bulunduğuna inanılması olduğunu belirtti.
Daily Mail'in aktardığına göre, The Times'a konuşan Jordas, "Koşullara bakarsanız ve pratik açıdan düşünürseniz, birçok şey bunun bir yalnız kurdun işi olduğuna işaret ediyor" dedi.
Mart 1986 tarihli haberlerde bir gün suikastı Kızıl Ordu Fraksiyonu üstlenirken birkaç gün sonra katilin Latin ya da Orta Doğu kökenli olduğu söyleniyor veya bir büyükelçilikte saklandığı iddia ediliyordu.
DOSYA YENİDEN AÇILACAK MI?
Teorilerini "The Last Book on the Murder of Olof Palme" (Olof Palme Cinayeti Üzerine Son Kitap) isimli çalışmasında bir araya getiren Jordas, Andersson'un Palme'yi sinemaya girerken gördüğünü ve eline silahını oralarda dolaşmaya başladığını iddia etti.
Palme ailesi ve İsveç makamları henüz bu yeni teoriyle ilgili bir açıklama yapmış değil. Marten Palme, 2020'de İsveç Radyosu'na yaptığı açıklamada savcıların doğru sonuca vardıklarına inandığını ve soruşturmayı kapatmakta haklı olduklarını söylemişti.
Jordas'ın bulgularının dosyanın yeniden açılmasına yol açıp açmayacağını zaman gösterecek. Ancak Andersson'un da artık hayatta olmadığını ve Savcı Petersson'un Engström'le ilgili kullandığı "Katil zanlısını sorgulama ihtimalimiz kalmadığı için dosyayı kapatmak durumunda kaldık" sözlerinin burada da geçerli olabileceğini hatırlamakta fayda var.
Daily Mail'in "Has AI solved 38-year-old mystery of Swedish PM's assassination? Sleuth's analysis of forgotten facial composite yields new clue in 1986 killing of Olof Palme as findings point to 'private investor'" haberinden ve arşivdeki haberlerden derlenmiştir.