Son dakika: Türkiye Suriye'deki saldırı ile ilgili ilk tespitleri açıkladı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Suriye'deki kimyasal saldırıda ölen 2 kişi ile 30 hastanın Türkiye'ye getirildiği belirterek, "Bir kimyasal saldırı olduğuna dair bizde bulgular mevcut. Bu bulguları dokümante ederek Dünya Sağlık Örgütüne de gönderiyoruz. İnsanlığın bu meseleye duyarsız kalmaması lazım." dedi.

Bakan Akdağ, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin, İdlib ilinin Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal saldırıyla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, dün itibarıyla 2 ölü, 30 hastanın Türkiye'ye getirildiğini bildirdi.

Saldırıda ölen 2 kişinin de Türkiye'ye getirildiğini belirten Akdağ, "Ayrıca dün itibarıyla müdahale ettiğimiz hasta sayısı yaklaşık 30 kişiydi. Tabi bunlar bize ulaşabilenler. Bize ulaşamayan çok büyük bir sayı var. Yüzlerce insan... Ölenler, ağır biçimde hasar görenler. Bir kimyasal saldırı olduğuna dair bizde bulgular mevcut. Bu bulguları dokümante ederek Dünya Sağlık Örgütü'ne de gönderiyoruz. İnsanlığın bu meseleye duyarsız kalmaması lazım." diye konuştu.

Bakan Akdağ, Suriye'de yaşananlara sessiz kalınmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:  "Dünyanın bütün güçlü ülkelerinin artık bu gidişe bir 'dur' demesi gerekiyor. Zalim bir rejimin, zalimce çoluk çocuk demeden, genç yaşlı demeden, hamile hasta demeden insanların üstüne bombalar yağdırması, hele hele kimyasal bombalarla saldırması insanlık dışı bir vahşet. Bu vahşete sebep olanları şiddetle lanetliyorum. Mübarek aylardayız, Cenabıhak, onların cezasını versin."

Suriye konusunda Türkiye'nin elinden geleni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirten Akdağ, "Güvenlik temin edildiği ölçüde, bizden talep edildiğinde sınır ötesine sağlık personeli gönderiyoruz. Yine ihtiyaç olursa yine gönderebiliriz. Güvenlik meselesi tabi ki burada önemli. Bu kimyasal saldırılardan sonra ciddi bir temizleme yapmak gerekiyor. Hastanelerimizin bu özellikleri var. Bu temizlikleri yapabilecek karakterlere sahibiz. Müdahale eden arkadaşlarımızı koruyacak korumalı elbiselerimiz de mevcut. İhtiyaç duyanları daha içerideki hastanelere gönderiyoruz." ifadesini kullandı.
Akdağ, Türkiye'de tedavi altına alınan hastaların Gaziantep, Hatay'da tedavi altına alındığını sözlerine ekledi.

NELER YAŞANDI?

Salı günü İdlib'de yaşanan saldırılarda kimyasal silah kullanıldığı yönünde haberler gelmiş, 20'si çocuk 72 kişinin zehirli gaz nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanmıştı. Muhalif gruplara yakın Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, saldırıda sarin gazının kullanıldığını ve saldırıyı Suriye ordusu ya da Rus hava kuvvetlerinin düzenlediğini belirtiyordu.

Rusya Savunma Bakanlığı ise açıklamasında İdlib sınırları içinde bulunan Han Şeyhun kasabasındaki bir cephaneliğin Suriye savaş uçakları tarafından hedef alındığını, cephanelikte bomba ve mayın yapımında kullanılan zehirli gazların bulunduğunu iddia etti.

'SAVAŞ SUÇU'

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi bugün kimyasal silah kullanımı iddialarını görüşmek üzere olağanüstü gündemle toplanıyor.
BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura bölgedeki son gelişmeleri "dehşet verici" olarak nitelendirdi, Konsey'in sorumluların hesap vermesini talep etmek amacıyla toplanacağını belirtti.

Mistura ayrıca kimyasal silah kullanımının savaş suçu olacağını da hatırlattı.

SURİYE İDDİALARI REDDEDİYOR

Suriye ise 'kimyasal saldırı' iddialarını reddediyor.  Birleşmiş Milletler Güvenlik Suriye'nin kuzeybatısında bulunan muhaliflerin kontrolündeki İdlib'te "kimyasal gaz" kullanıldığı iddiası üzerine Fransa ve İngiltere'nin çağrısıyla bugün TSİ 17:00'da olağanüstü toplanacak.

BUGÜN DE 5 HAVA SALDIRISI

Öte yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, bölgeye yönelik bugün de 5 hava saldırısı düzenlendiğini duyurdu.

DÜNYA TEPKİ GÖSTERDİ

Suriye’de yaşanan katliam sonrası dünyadan gelen en ilginç tepki, ABD Devlet Başkanı Donald Trump’a aitti. Trump, doğrudan Suriye lideri Beşar Esad’ı sorumluğu tuttuğu saldırı nedeniyle selefi Barack Obama’yı da suçladı. Trump, yaşananların Obama Yönetimi’nin “zayıflığı” ve “kararsızlığı”nın bir sonucu olduğunu savundu.

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ise “Beşar Esad’ın bu şekilde hareket ettiği açık: zalim, utanmaz barbarlıkla” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Rusya lideri Vladimir Putin’le telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Reuters’ın haberine göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya lideri Putin’in Suriye’deki ateşkesin sürdürülmesinin önemine dikkat çektikleri belirtildi.
Erdoğan, “İdlib’de sivillere yönelik bu insanlıkdışı saldırı kabul edilemez” dedi. Cumhurbaşkanı, son gelişmelerin Astana sürecindeki emeklerin heba edilmesi riski taşıdığını da sözlerine ekledi.

Başbakan Binali Yıldırım da BM’nin, Suriye’deki bütün kimyasal silahların imha edilmesi yönünde adım atması gerektiğini söyledi. Yıldırım, dün akşam İstanbul Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde sanatçılara hitaben yaptığı konuşmada konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:

“BM umarım konuyu ciddi şekilde ele alır. Suriye’deki bütün kimyasal silahların imha edilmesi yönünde adımlar atarak bunu yapanlara da gerekli cezayı verir. Zayıf da olsa ümidimizi muhafaza ediyoruz.”

FRANSA: OLAY CANAVARCA

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault olayı “canavarca” olarak nitelendirdi ve saldırıda “kimyasal silah” kullanılmasının “Suriyelilerin bunca yıldır yaşadığı vahşetin somut bir kanıtı daha” olduğunu söyledi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye lideri Esad'ın İdlib saldırısının “baş sorumlusu” olduğunu savundu. Mogherini saldırıyı “korkunç” diye nitelendirdi.