Güncelleme Tarihi:
İlk kez Aralık 2019’da Çin’de tespit edilen COVID-19 virüsü, aradan geçen 3 yıla rağmen dünyanın endişesi olmayı sürdürüyor. Virüs tüm dünyaya dalgalar halinde yayılıp inişli-çıkışlı bir grafik izlese de günümüzde nispeten büyük bir tehdit olmayı bıraktı. Ancak koronavirüsün Çin’de başlayan yolculuğu dönüp dolaşıp yine bu ülkeyi vurdu. Bir süredir vaka ile ölü sayısının açıklanmadığı ülkede tablonun vehameti net olarak bilinmezken, günlük vaka sayısı yaklaşık 2 milyon olarak hesaplanıyor.
SIFIR VAKA ÇÖKTÜ
Ülkede pandeminin başından beri izlenen ‘sıfır vaka’ politikasından bir anda vazgeçilmesinin ise bu tabloda payı büyük. Geçen ay kısıtlama ve karantina tedbirlerinin halkta büyük tepki yaratması üzerine bu uygulamalardan vazgeçilmiş, günlük verilerin paylaşılmasına son verilmiş, test zorunluluğu da kaldırılmıştı. Sıkı önlemlerin bir anda gevşetilmesi ise virüsün hızla yayılmasına yol açtı.
AŞI SORUNU
Bunun en büyük sebebi olarak, Çin’de özellikle risk grubundaki yaşlı nüfusun aşılama oranının oldukça düşük olması ve Çin’deki aşılarının etkin olmamaları gösterildi. Özellikle bu iki unsur, COVID-19’un daha bulaşıcı olan Omikron gibi altvaryantlarının ülkede kontrolsüzce yayılmasına yol açtı. Hükümet ile sağlık yetkilileri ise halkın isyanına karşılık, virüsün yayılmasını göze almış görünüyor.
ANORMAL YOĞUNLUK
Ülkede salgının seyrine ilişkin veriler paylaşılmazken, krematoryumlar ile hastanelerin acil servislerindeki anormal yoğunluk göze çarpıyor. Birçok hemşire ve doktorun enfekte olduğu, ancak yoğunluk nedeniyle semptomsuz olanların işbaşı yaptığı da belirtiliyor. Uluslararası ajanslara konuşan Chengdu şehrindeki bir ambulans şoförü, “30 yıldır bu işi yapıyorum ve bu, şu ana kadar bildiğim en yoğun dönem” diyor.
1 MİLYON KİŞİ ÖLEBİLİR
ABD merkezli Sağlık Metrikleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün (IHME) verilerine göre, Çin’de 2023 yılında 1 milyon kişinin COVID-19 nedeniyle hayatını kaybedebileceği öngörülüyor. 1.4 milyar nüfuslu dünyanın en kalabalık ülkesinde, nüfusun yüzde 60’ının da enfekte olacağı tahmin ediliyor. Hal böyle olunca, Çin’deki yeni dalganın dünyada yeni dalgalara ve varyantlara yol açacağı endişesi hâkim.
ÜLKELER ÇİN’E KISITLAMA GETİRİYOR
Yeni salgın endişesini artıran bir diğer unsur da Çin yeni yılının kutlanacağı 21 Ocak tarihinin yaklaşması. Bu dönemde milyonlarca kişi memleketlerine dönüyor ya da yurtiçi, yurtdışı tatile gidiyor. Koronavirüs önlemlerini kaldıran Çin, pandemi nedeniyle 2020 yılı başından beri durdurduğu yabancılara vize ve kendi vatandaşlarına pasaport vermeye başlayacağını açıkladı. Buna karşılık, bazı ülkeler Çin’e karşı yeni önlemler açıklarken birçoğu da önlem almaya hazırlanıyor.
ÜLKELER TEDBİR ALIYOR
İlk olarak Japonya, Çin anakarasından gelecek yolculardan COVID-19 testi isteneceğini açıkladı. Buna göre, 30 Aralık’tan itibaren testi pozitif çıkanlar 7, virüs belirtisi taşımayanlar 5 gün süreli karantinaya girecek. ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de Çin’den gelen yolculara negatif COVID testi ibraz etme zorunluluğu getirildiğini açıkladı. Hindistan ve İtalya da Çin’den seyahat eden yolculara COVID-19 testi yaptırmaları zorunluluğu getirdi.
BİLGİ NOTU
2019 yılında Çin’in Vuhan kentinde tespit edilen koronavirüsün ilk dalgasının da seyahatler yoluyla yayıldığı konuşulmuştu. Özellikle Çinli turistlerin büyük ilgi gösterdiği İtalya’nın Bergamo bölgesinde vakalarda ve ölümlerde rekor kırılmıştı.