Güncelleme Tarihi:
Adam Smith, milyonlarca kişiyi doyurmanın yolunu bulduğunu düşünüyor. Hem de hiç ek gıda üretmeden.
Bu, Adam Smith'in çok yakından igilendiği bir konu, çünkü açlığı ve "tam anlamıyla hiçbir şeye sahip olmamayı" bizzat tecrübe etmiş.
Adam yaşamının ilk döneminin kötü geçtiğini anlatıyor. Çok içiyormuş, uyuşturucu kullanıyormuş ve kendini öldürmeye çalışmış.
Umutsuzca daha iyi bir yaşam ararken, İngiltere'den Avustralya'ya göç etmeye karar vermiş.
Çocukken, 10 yaşında hapse girdim. İngiltere'nin Leeds kentinde 12 yaşındayken sokaklarda yaşıyordum.
Avustralya'daki Melbourne'de bir restoranda bulaşıkçılık yapmaya başladığını anlatıyor.
Lüks bir restoranın mutfağında aradığını buldu ve yılda 100 bin dolardan fazla kazanan bir şef olmayı başardı.
Ancak Adam'ın hayatı yine de alkol ve uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle mükemmel olmaktan çok uzaktı.
ŞAŞIRTICI GIDA İSRAFI
Avustralya vatandaşı olmaya çalışırken, birkaç aylığına bir çiftlikte çalıştı. İşte burada gördüğü gıda israfı karşısında hayretler içinde kaldı.
Süpermarketlerin satamadığı gıda ürünleri hayvanlara veriliyordu.
"Domuzlara verilen yiyeceklerin aynısını ben de yiyordum. Bu saçmalık diye düşündüm. Süpermarketler son dakikada siparişlerini iptal edebiliyor ve bu çiftçiler yiyecekleri insanlar yerine domuzlara veriyordu. Anlamsız bir şeydi" diye açıklıyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre her yıl üretilen gıdanın üçte biri çöpe gidiyor.
"Bir çiftlikteydim. Elimde sopayla ağaçlara vurup, yemiş topluyordum. Sonra bir çiftçiye, "Gerçek Abur Cubur Gıda Projesi"ni başlatıp, dünyayı doyuracağımı söyledim".
Adam Smith, İngiltere'ye geri taşınır taşınmaz dediğini yaptı.
32 yaşındaki Adam Smith, projesini 2013'te Avustralya'daki o ilham anından bir yıldan az süre sonra başlattı.
Fikir basit. Kullanma tarihleri geçtiği, ya da hafif zarar gördüğü ya da sipariş iptal edildiği için süpermarketlerin ya da gıda toptancılarının satamadığı mallar toplanıyor.
Adam, söz konusu gıda ürünlerini yemenin kesinlikle güvenli olduğunu ve "gönlünden ne koparsa onu ödeyen" kafelere, dükkanlara ve depolara dağıtıldığını söylüyor.
Projeyle iki sorun birden çözülüyor. Gıda israfı azalıyor ve çok az parası olan ya da hiç olmayanlar karnını doyurabiliyor.
Proje, bazıları 30 kafe birden işleten 120 ortağında destek ve danışmanlık veriyor.
Bu kafeler Avustralya, Fransa, Almanya, İsrail, Japonya, Güney Afrika, Güney Kore ve İngiltere'de bulunabiliyor.
Wigan kentindeki Fur Clemt kafesi Adam'ın proje ortaklarından biri. Müşteriler yiyeceklere gönüllerinden ne koparsa onu ödüyor.
Projenin şu ana dek dört yıl içinde dünya genelinde 1 milyondan fazla kişiyi doyurduğu ve 350 bin ton gıda tasaruffu sağladığı tahmin ediliyor.
Projeyle okullardaki çocuklar da doyuruluyor. Sadece Leeds'te haftada 15 bin öğrenci faydalanıyor.
'BU DURUMDA OLMAMALIYIZ'
Ancak projenin küresel başarısı Adam Smith'i tatmin etmiyor. "Bu durumda olmamalıyız" diyen Adam, Gerçek Abur Cubur Gıda Projesi'nin başarı ölçütü ne kadar büyüdüğümüz değil, artık bize ihtiyaç duyulmaması" diye konuşuyor.
BM Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre dünyada üretilen gıda maddelerinin üçte biri ya kaybediliyor ya çürüyor ya da atılıyor.
Bu da, bu gıdanın üretilmesi için gereken işçilik, su, enerji ve toprağın israf edilmesi de demek. Dünyada milyonlarca kişi açlık çekerken, bir yanda çöplükler gıda ürünleriyle doluyor.
Dünyada milyonlar açlık çekerken, çöplükler israf edilen gıda maddeleriyle doluyor.
Hayatının bazı dönemlerinde evsiz kalan Adam Smith, açlığın ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Ancak empatiyle değil, mantıkla motive olduğunu söylüyor.
BAZI MARKALAR 'YOKSUL İNSANLARLA' ANILMAK İSTEMİYOR
Bazı şirketler Adam Smith'in projesine destek veriyor ama hepsi değil.
Smith, "İngiltere'deki bazı şirketler gıda bağışı yapmak istemediklerini, çünkü markalarını taşıyan ürünlerin yoksul insanlar tarafından yenilmesine gösteren görüntülerin ortaya çıkmasına karşı olduklarını söylediler" diyor.
Bana gelip "Hayatımızı kurtardın" diyen insanlar oldu.
Ancak projeye katkıda bulunan bağışı yapan süpermarketler, dükkanlar ve depolar bu gıdaları yiyen insanlar tarafından çok takdir ediliyor.
Projenin bir parçası olan Wigan kentindeki Fur Clemt adlı kafeye giden Andy, kafenin eşi kendisini terk ettikten sonra dört çocuğunu doyurmasına yardı ettiğini anlatıyor.
Danielle de haftada dört kez kafede yemek yediğini söylüyor.
Adam'ın kendisi de "Bana gelip sarılan hiç tanımadığım insanlar oldu. 'Hayatımı kurtardın' dediler" diye konuşuyor.
Dünyada açlığa son vermek
Peki, bir sonraki adım ne? Adam misyonunun dünyada açlığa son vermek olduğunu söylüyor ve bunu 10 yıl içinde başaracağını vurguluyor ve ekliyor:
"10-15 yıl içinde hala bu noktadaysak, başaramadık demektir"