Güncelleme Tarihi:
Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nın ‘gezegen avcısı’ uzay teleskopu Kepler, 500 ışık yılı mesafedeki (1 ışık yılı = 10 trilyon km) gezegenin, kendi yıldızına olan uzaklığı sebebiyle ‘yaşanabilir bölge’ içerisinde bulunduğunu tespit etti. Bu da yüzeyinin ne çok fazla sıcak ne de soğuk olduğu anlamına geliyor. Üzerinde deniz ve okyanuslar yer aldığı düşünülen gezegene ‘Kepler-186f’ adı verildi.
BİR YILI 130 GÜN
Kepler-186f, Kuğu Takımyıldızı’ndaki Kepler-186 yıldızının çevresinde dönen 5 gezegenden biri. Kepler-186 yıldızı, bizim Güneşimizin yarısı kadar büyüklükte. Daha önce gözlemlenen ‘yaşanabilir’ gezegenler, Dünya’dan en az yüzde 40 daha büyüktü. Bu da onların fiziksel yapılarını belirlemede güçlüklere sebep oluyordu. Ancak Kepler-186f, birçok özelliği ile Dünya’yı andırıyor.
Gezegenin büyüklüğü belirlenebilse de kütlesi ve bileşimi henüz bilinmiyor. Karasal bölgelerinin dağlık ve kayalık bir yapısının olduğu tahmin ediliyor. 52,5 milyon kilometre uzaklıkta bulunan kendi yıldızı etrafındaki dönüşünü 130 günde tamamlıyor. Dünya’nın Güneş’ten aldığının üçte biri kadar kendi yıldızından enerji alıyor. Kepler-186f’in yüzeyindeki en aydınlık saatlerde, Dünya’daki günbatımından bir saat önceki kadar gün ışığı görülüyor.
NASA’daki bilim insanları, atmosferinde bol miktarda karbondioksit olduğu tahmin edilen gezegen için “Dünya’nın ikizi olmaktan öte onun kuzeni” yorumunu yapıyor.
“BÜYÜK BİR ADIM”
ABD’nin California eyaletinde yer alan NASA Ames Araştırma Merkezi’nde, Kepler-186f araştırmasını yürüten Elisa Quintana, “Yaşamın var olduğunu bildiğimiz tek gezegen Dünyamız. Güneş Sistemimizin dışında yaşam araştırması yaparken Dünya’nın karakteristik özelliklerini taklit eden gezegenleri bulmaya odaklanıyoruz. Yaşanabilir bölge içerisinde kalan ve Dünya ile aynı boyutta olan bir gezegen bulmak büyük bir adım” dedi.
NASA’nın Washington’daki merkezinde Astrofizik departmanı direktörü olan Paul Hertz ise, “Gelecekteki NASA görevleri olan James Webb Uzay Teleskopu ile dış gezegen araştırma uydusu sayesinde uzak gezegenlerin fiziksel yapılarını ve atmosferik koşullarını daha iyi görebileceğiz. İnsanlığın Dünya benzeri gezegen arayışını sürdürebileceğiz” açıklamasını yaptı.
5 YILDA 961 GEZEGEN KEŞFEDİLDİ
2009 yılında uzaya fırlatılan Kepler Uzay Teleskopu, 961 gezegenin gözlemlenmesini sağladı. Bunlardan çok azı bilinen yaşama uygun özellikte. Büyük bir kısmını Jüpiter ve Satürn gibi gaz devleri oluşturuyor. Kepler-186f araştırmasının sonuçları bugün bilim dergisi Science’ta yayınlandı.