Güncelleme Tarihi:
Lübnan'da Yakıt Dağıtım Şirketleri Temsilcisi Fadi Ebu Şakra, yerel basına yaptığı açıklamada, stoklarda ciddi düşüş olduğunu belirterek, benzin istasyonlarında tümüyle pompaların kapanmaması için ivedilikle harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
Halihazırda ülkedeki tüm benzin istasyonlarının mevcut stoklarını kullandığını aktaran Ebu Şakra, "Yakıtın tümüyle bitmesine çok yaklaştık." uyarısında bulundu.
Bunun ertelenmeye gelmeyecek bir mesele olduğunu vurgulayan Ebu Şakra, ilgili makamlarla iletişimlerini sürdürdüklerini ifade etti.
DEVLETİN SÜBVANSE ETTİĞİ YAKIT YASA DIŞI YOLLARLA SURİYE'YE GİDİYOR
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan'da devlet, günlük olarak tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden yüzde 85 sübvanse ediyor.
Lübnan Enerji Bakanı Rimun Gacar, nisan ayında yaptığı açıklamada, fiyat farkı nedeniyle benzinin yasa dışı yollarla Lübnan'dan Suriye'ye götürüldüğünü belirtmişti.
Ekonomi uzmanları da Lübnan Merkez Bankası sübvansiyonu sürdüğü sürece Lübnan-Suriye sınırındaki akaryakıt kaçakçılığının durmayacağına dikkat çekiyor.
LÜBNAN'DA DOLARIN SERT YÜKSELİŞİYLE DERİNLEŞEN EKONOMİK KRİZ İLAÇ SEKTÖRÜNÜ DE VURDU
Ekonomik krizin ilaç ithalatını vurması ve kaçakçılık eylemleri sonucu piyasada ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Lübnan'da siyasi kriz ile yerel para biriminin dolar karşısındaki değer kaybının yol açtığı ekonomik krizin yanı sıra kaçakçılık, ilaç sektörünü ciddi şekilde etkiliyor.
Ekim 2019'da patlak veren ve 4 Ağustos 2020'de Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamayla daha da derinleşen ekonomik kriz, ülkedeki çeşitli sektörleri vurmaya devam ediyor.
Merkez Bankasının 1510 lira olarak belirlediği döviz kuruna karşılık, karaborsada serbest kur an itibarıyla 13 binin üzerinden işlem görüyor. Öte yandan ülkede Merkez Bankasının, döviz mevduatlarını çekmek isteyen vatandaşlar için belirlediği 3 bin 900 olarak işlem gören üçüncü bir kur daha bulunuyor.
Ekonomik ve siyasi kriz nedeniyle yerel para birimindeki değer kaybı devam ederken, ülkedeki ilaç sektörü ayakta kalmaya çalışıyor. Doların sert yükselişi neticesinde derinleşen ekonomik krizin, ilaç ithalatını vurması sonucu piyasada ilaç sıkıntısı yaşanıyor.
Ülkede faaliyet gösteren eczaneler birçok kez grev kararı alırken, bazı sağlık kurumları ve eczaneler malzeme sıkıntısından dolayı laboratuvar testlerini ve ilaç satışını karneye bağlamak zorunda kaldı.
Ekonomik kriz baş gösterdiğinden beri ülkede 600 eczanenin kapandığı ve bu sayının daha da yükselebileceği ifade ediliyor.