Güncelleme Tarihi:
Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) Genel Merkezini ziyaret eden AB Yeşiller Partisi Eş Başkanı Daniel Cohn Bendit, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin AB üyelik sürecinden, Ermeni iddialarına, laiklikten sivil anayasa tartışmalarına kadar pek çok konuda görüşlerini ifade etti.
“DTP’NİN KAPATILMA ÖNERİSİ YANLIŞ”
Türkiye'nin PKK’ya karşı savaşma hakkı bulunduğunu, buna karşılık Türk ordusunun Kuzey Irak’a askeri bir operasyon yapmasının çılgınca ve aynı zamanda yanlış olacağını belirten Bendit, şunları kaydetti:
“Burada önemli olan PKK’nın Kürt halkından ayrıştırılması meselesidir. Yargıtay’ın DTP hakkında ortaya attığı kapatma önerisi kesinlikle yanlıştır. Biz Kürtlerin parlamentoda demokratik olarak temsil edilmesini, silahlı temsiline tercih ederiz. Türkiye uzun yıllar Kürt partilerini yasaklayarak büyük hata yapmıştır. Demokrasiye ve onlara bir şans verin, bunun daha doğru olacağını göreceksiniz. Yaser Arafat BM toplantısına gittiğinde yanında silahı vardı. Halkının silahı bırakıp barış içinde yaşamasını istiyordu. DTP ise şimdi silahlarını bıraktı ve meclise girdi demokratik yollarla. Bu sürdükçe PKK kaybedecek. DTP demokrasiden uzaklaşırsa silahına yakınlaşacak ve bu defa her iki taraf da kaybedecek. PKK komünist ve terörist bir örgüttür, doğru adımlar atılarak örgütten uzaklaşmalar başladığını göreceksiniz.”
“BAŞÖRTÜSÜ TAKMAYANLAR İÇİN DE MÜCADELE EDİLMELİ”
Bendit, Anayasa değişikliklerine değinirken, Türkiye’nin daha çağdaş Anayasaya sahip olması gerektiğini söyledi. Şu anki Anayasanın yukardan dikte edildiğini ifade eden Bendit, demokrasinin aynı zamanda Atatürk’ün kurallarını da aşmak anlamına geldiğini kaydetti. “Sizin Atatürk ve laiklik anlayışınız devlet tarafından topluma empoze edilmiştir. Bunun bir göstergesi de Cumhurbaşkanının eşinin başörtüsü takıp takmaması tartışmalarıdır” diyen Cohn Bendit, şöyle devam etti:
“Ben tanrıya inanmıyorum. Ailem de Yahudi kökenli fakat Sinagoga falan gitmiyorum. Bunu size söylememin sebebi beni daha iyi anlayabilmeniz. Benim demokrasi anlayışıma göre, bir ülkede çok sayıda insan başörtüsü takıyorsa Cumhurbaşkanının eşinin de takması gayet normal. Bu özgürlük için mücadele edebilirsiniz ama aynı zamanda başörtüsü takmayanlar için de mücadele etmelisiniz. Demokratik bir ülkede özgürlükler her iki kutup için de işlemeli. Başbakan Erdoğan buna çok dikkat etmeli. AB için din ve devletin birbirinden ayrı işlemesi önemlidir fakat Cumhurbaşkanı’nın başörtüsü önemsizdir, bu onun inancı gereğidir”
“BOĞAZİÇİ’NİN GÜZELLİKLERİ AB SINIRLARI İÇİNDE YER ALMALI”
Türkiye’nin AB üyeliğine tam destek vererek, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den farklı düşündüğünü ortaya koyduğunu dile getiren Bendit, Boğaziçi’nin güzelliklerinin AB sınırları içinde yer alması için çalışacağını söyledi. Fransa ve Almanya arasında uzun yıllar süren sorunları yok etmenin tek yönteminin nehir ve dağlardan oluşan sınırları kaldırmaktan geçtiğini vurgulayan Bendit, “Ben 1945 yılında doğdum. Eğer 5 yaşındayken ben anne babama ‘50 yıl sonra Almanya ve Fransa arasındaki sınır kalkacak ve her iki taraf da elini kolunu sallayarak asker kontrolü olmaksızın geçiş yapabilecek’ desem herhalde benim deli olduğumu ya da psikolojik sorunlarım olduğunu düşünürlerdi. Bu imkansız rüya bugün gerçek oldu” dedi.
Bendit, şimdiki rüyalarını ise “Boğaziçi’nin güzelliklerinin de AB sınırları içinde yer alması” olarak ifade ederken, Türkiye’nin tam üyeliğinin AB ve Türkiye için “kazan kazan” anlamına geleceğini kaydetti. Bendit, “Şu anki durum müzakerelerle falan açıklanamaz. Tamamen Avrupa milletlerinin Türkiye’ye şüpheyle yaklaşması ve önyargılarından kaynaklanıyor. Bu imajı düzeltmenin yolu da Türkiye’nin demokrasiyi tam olarak yerleştirmesiyle sağlanır” değerlendirmesi yaptı.
Yeşiller Partisi olarak Türkiye’nin AB’ye üye olmasına tam destek verdiklerini vurgulayan Bendit, geçen hafta Cumhurbaşkanı Sarkozy ile Türkiye hakkındaki görüşleri nedeniyle ateşli bir tartışmaya girdiklerini anımsattı. Sarkozy ve onunla aynı fikirde olanları yenmenin mümkün olduğunu dile getiren Bendit, “Kendinizi küçük görmeyin. 90 milyonluk Türkiye bir Malta ile nasıl eşit muamele isteyebilir? Çek, Macaristan, Polonya, Bulgaristan’la aynı hakkı istemeyin. Sadece siz tüm bu ülkelerin toplamından bile daha büyüksünüz. Fakat şunu da unutmayın AB egemenliklerin paylaşıldığı bir organizasyon ve siz de egemenliklerinizi paylaşmaya hazır hale gelmelisiniz” diye konuştu.
“HOMOSEKSÜEL İSTANBUL BELEDİYE BAŞKANINA HAZIR OLMALISINIZ”
Fransa’da Paris Belediye Başkanının ve pek çok siyasetçinin eşcinsel olduğunu açıklamaktan çekinmediğine dikkat çeken Bendit, kimsenin de bu durumu fazla yadırgamadığını söyledi. “İlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın homoseksüel olabileceğine şimdiden kendinizi hazırlamalısınız” diyen Bendit, “Şimdi bu sözlerime gülebilirsiniz ama 20 yıl önce ben de gülüyordum. 20 yıl önce Fransa’da boşanmış birinin Cumhurbaşkanı olması bile imkansızdı” dedi.
TUSKON Başkanı Rıza Nur Meral de, Yeşiller Partisi’nin Türkiye’nin AB üyelik sürecinde ciddi destek verdiğini, Türkiye’nin ise üzerine düşen sorumluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Meral, “Bugün Güneydoğuda yaşanan terör olayları geçicidir. Terörle mücadelede askeri önlemlerin yanı sıra ekonomik ve sosyal reformlara da önem verilmelidir. Askeri mücadele tek başına yetersizdir” dedi.