Dost dinlerse başkaları haydi haydi dinler

ANCAK daha sonraki yıllarda Almanya’nın dış istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Servisi’nin (BND) Türkiye de dahil bir dizi dost ülkenin hassas birimlerini ve çeşitli kurumlarını gizlice dinlediği ortaya çıktı.
Hem de yıllarca.
Buna rağmen Almanya Türkiye’den özür dileme yerine, Alman yetkililer Türkiye’yi ABD, İngiltere ve Fransa gibi dost ülke olarak görmediklerini açıkladılar.
NATO’nun dost ve müttefiki Türkiye’yi birden dost ülke kategorisinden çıkarıverdiler.
Yani bir yerde bu yüzden de BND’nin Türkiye’de gizlice bilgiler toplamasında hiçbir sakınca görmediklerini ilan ettiler.

***
2015 yılında Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’nun bilgisayarlarına siber saldırıda bulunulduğu ortaya çıktı.
Alman tarafı bunda Rusya’nın parmağı olduğu suçlamalarında bulundu.
Tabii Rusya bu yöndeki suçlamaları derhal geri çevirdi.
Alman Parlamentosu’ndaki tüm bilgisayarlar değiştirildi.
Bilgisayar sistemi de.
2016 yılında da ABD Başkanı seçimleri öncesi Demokratik Parti’nin adayı Hillary Clinton’ın kampanya bilgisayarlarına siber saldırıda bulunuldu.
Bu saldırıda da “Rusya’nın parmağı var” denildi.
Rusya’nın Donald Trump’a destek vermek için böyle bir yönteme başvurduğu ileri sürüldü.
Tabii Rusya bu yöndeki suçlamaları da geri çevirdi.
Moskova “Bu suçlamalar tamamen terbiyesizliktir” açıklamasında bile bulundu.

***
2017 yılında Fransa’da yapılan cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde de benzer saldırılar yaşandı.
Rusya Savunma Bakanlığı televizyonu Swesda TV, “Je vote Marine” (Oyum Marine’e) diye bir kampanya bile başlattı.
Rusya lideri Vladimir Putin’in Emmanuel Macron’un önünü kesmek için aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine le Pen’i desteklemek amacıyla devlet güdümlü medyayı yönlendirdiği ileri sürüldü.
Tabii Rusya bu yöndeki suçlamaları da geri çevirdi.

***
İşte bugünlerde Almanya yeni bir siber saldırı eylemi ile yatıp kalkmaya başladı.
Federal Hükümet, Federal Dışişleri Bakanlığı ve Federal Savunma Bakanlığı’nın veri ağlarına siber saldırıda bulunulduğu ortaya çıktı.
“Bunda da Rusya’nın parmağı var” denildi.
Hatta isim bile verildi.
Rus Hacker Grubu APT28.
Veya Snake.
Bu korsanların arkasında da Rus devlet kurumlarının olduğu da yazıldı çizildi.
Her zaman olduğu gibi Rusya bu yöndeki suçlamaları yine geri çevirdi.
Ancak bu siber saldırının yalnız Almanya’ya dönük değil, diğer Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de hedef olarak seçildiği iddiaları yoğunlaştı.
Bu yöndeki gelişmeler hiç şüphesiz önümüzdeki günlerde biraz daha somutlaşacak.
Ama ilgili birimlerin bu son siber saldırıyı aralık ayından bildikleri halde Federal Meclis’in Parlamenter Kontrol Birimi’nin (PKGr) olayı Alman Haber Ajansı’nın (DPA) yayınladığı haberden öğrenmesi politik atmosferi bulandırdı.
Almanya’da İstihbarat Teşkilatlarının koordinasyonundan Başbakanlık Dairesi sorumlu olduğu için bazı milletvekilleri, Başbakan Angela Merkel’e “Şayet biliyorduysa bize niye bilgi vermedi” diye yüklenmeye bile başladılar.
Merkel’in önceden haberi olup olmadığı henüz açıklanmadı.
Yani henüz bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var.
Dostlar bile gizlice dinlerse, düşmanlar haydi haydi dinler.
Bunun şaşılacak bir yönü yok.