Dört liderden ‘Çok vitesli AB’ye tam destek
Güncelleme Tarihi:
İngiltere’nin ayrılma kararı, içten ve dıştan gelen yeni zorluklar karşısında Avrupa Birliği, ‘çok vitesli yapı’ya geçişi tartışıyor. Önceki akşam Paris’te bir araya gelen AB’nin dört büyük ülkesi Fransa, Almanya, İspanya ve İtalya, hızlı hareket edebilmek için bazı ülkelerin AB içinde farklı bir topluluk oluşturması anlamına gelecek yapıya destek verdi.
KARŞI karşıya kaldığı iç ve dış zorlukları aşma konusunda oldukça zorlanan Avrupa Birliği’nde çok vitesli yapı yaklaşımı giderek zemin kazanmaya başladı. Önceki akşam Fransa’nın başkenti Paris yakınlarındaki Versailles Sarayı’nda, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın ev sahipliğinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy ve İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni’nin katılımıyla yapılan mini zirveden çok vitesli yapıya tam destek çıktı. Kabul edilmesi halinde bu yapı Türkiye açısından da fırsat oluşturabilir.
YOKSA TEHLİKEYE GİRER
Hollande, “Birlik tek tip olmak anlamına gelmiyor. Bu nedenle yeni işbirliği şekillerini destekliyorum” derken Merkel de Avrupalıları bazı ülkelerin diğerlerinden daha hızlı ilerlemesini kabul etme cesaretini göstermeye teşvik etti. AB’nin ilerleyebilmesi gerektiğini vurgulayan ve çok vitesli yapının gereklilik olduğunu savunan Merkel, “Aksi takdirde bloke olacağız” diye konuştu. AB’nin bloke olması ve daha fazla ilerleyememesi halinde “Bu barış projesinin bazılarının düşündüğünden daha hızlı şekilde tehlikeye düşeceği” uyarısı da Merkel’in vurguları arasında yer aldı. Öne çıkan çok vitesli Avrupa fikri, bazı ülkelerin bazı konularda daha hızlı ve daha derin entegrasyona gitmesinin yolunu açacak bir opsiyon olarak görülüyor. AB’nin mevcut yapısında, Euro Bölgesi, Schengen Alanı gibi farklı entegrasyon grupları olsa da çok vitesli yapı şu ana kadar ilk kez resmi bir politika opsiyonu olarak masaya getiriliyor ve teşvik ediliyor.
TÜRKİYE İÇİN FIRSAT MI
AB’nin gelecekte çok vitesli hareket etmeye başlaması, kuralları ve işleyişi net şekilde belirlenmesi halinde, Türkiye açısından fırsat oluşturabilir. Entegrasyon düzeyleri arasında geçişe olanak sağlayacak yeni bir yapıya Türkiye’nin dahil olması daha kolay olabilir. Bu sistemde Türkiye, daha çok kendi kontrolünde olacak şekilde kademeli ve zamana yayarak iç çembere doğru ilerleyeceğinden mevcut sıkıntıların daha kolay aşılması da beklenebilir.
Versailles’daki mini zirvede somut projeler açıklanmadı. Bunun nedeni ise AB’nin geleceğine ilişkin olasılıkların 25 Mart’ta Roma’da yapılacak sembolik önemi yüksek zirvede ele alınacak olması. AB’nin kurucu belgesi olan Roma Antlaşması’nın 60’ıncı yılına denk düşen toplantı Brüksel’de ‘yeni bir başlangıç’ için en önemli fırsatlardan biri olarak görülüyor.