Güncelleme Tarihi:
TEMİZ, yenilenebilir ya da yeşil enerji olarak adlandırılan enerji türleri, fosil yakıt kullanmayan, sürekli devam eden doğal süreçlerdeki varolan enerji akışından elde edilen enerjileri tarif ediyor. Bu kaynaklar da güneş ışığı, rüzgâr, su, bioyakıt ve jeotermal enerjiler olarak gösteriliyor. Rüzgar ve güneşin aksine doğalgaz yenilenebilir bir enerji değil. Fakat genelde kömürden daha “temiz” olduğu kabul ediliyor.
Türkiye’de 1987’den bu yana doğalgaz kullanımı sürekli artıyor, ancak rezervimiz çok az. Abone sayısı ise 2011 yılı sonunda yaklaşık 9 milyondu. Breakthrough (Çığır) Enstitüsü’nün başında, TIME dergisinin 2008’de “Çevre Kahramanı” seçtiği Michael Shellenberger var. Başkan Obama, enerjinin yanısıra iklim değişikliği ve yenilikçilik gibi konularda da Breakthrough imzalı araştırmalara defalarca gönderme yaptı. Örgütün temel amacı, temiz enerjinin ucuzlaması için devleti teknolojiye yatırım yapmaya teşvik etmek. Ancak son dönemde “Kömür Katili” başlıklı 66 sayfalık araştırmalarıyla gündemdeler. Enstitü’nün San Francisco’daki merkezinde görüştüğümüz Siyasal Analisti Alex Trembath’a, Obama’nın geçen haziranda açıkladığı iddialı stratejiyi sorduk. Özetle şu yanıtı verdi:
KÖMÜRE GÖRE TEMİZ İKLİME YARARI VAR
Doğalgaz kömüre göre çok daha temiz. İklime ciddi bir yararı var. ABD’nin kömür tüketimini ve ihracatını azaltıp kömüre bağımlı ülkelere doğalgaz ihraç etmesi gerektiğini söylüyoruz. Doğalgaz şirketleriyle hiçbir bağımızın olmadığını ve endüstriden bağış kabul etmediğimizi de belirteyim. Aklın yolu bir, o kadar.
Enerji sorununu çözmek için daha çok şey yapılmalı. BM’ye göre 2 milyar insan enerji açlığı çekiyor. Biz siyasetçileri ve medyayı yönlendirmeye çalışıyoruz. 2008-2014 döneminde ABD temiz enerjiye 150 milyar dolar yatırmış olacak. Bu süreçte güneş enerjisi yüzde 75, rüzgar yüzde 25 ucuzladı. Geçen yıl tarihte ilk kez ABD’de kömür ve doğalgaz enerjisi üretimi eşitlendi.
METANDAN KİMSE BAHSETMİYOR
Breakthrough Enstitüsü’nün bilimsel veriler, istatistikler ve grafiklerle desteklenmiş sunumu ikna edici olsa da, aynı camianın içinden bir karşıt görüş duymak üzere, etkili çevre örgütü Sierra Club’da Yardımcı Direktör Bruce Hamilton’a gittik. Breakthrough’nun “doğalgazın faydalarını abartırken, zararlarını görmezden geldiğini” savunan Hamilton özetle şunları söyledi:
Onlar hep bugünkü enerji israfının süreceğinden, hatta büyüyeceğinden hareketle iddialı planlara girişiyorlar. Oysa öncelikle bu israf durmalı. Sonra, yenilenebilir enerjiye odaklanılmalı. Obama’nın yeni stratejisindeki birçok noktaya katılmasak da, genel olarak bu adımı takdir ediyoruz. Mesela emisyonları yüzde 70 azaltma hedefi olumlu, ama yetersiz.
Seçilmeden önce başkanlığını desteklediğimiz Obama’nın yeni stratejisi, aslında ilk döneminde çevre konusunda elde ettiği başarıyı tekrarlamayı amaçlıyor. Oysa çevre krizini çözmek için bu performanstan çok daha fazlası gerekiyor.
TEMİZ KÖMÜR TEZATTIR
Başkan doğalgaz ihraç etme hedefi koyuyor ki, bu krizi çözmez. “Temiz kömür” ifadesi bir tezattan ibarettir, temiz ile kömür yanyana olmaz. Obama her yakıtın temizlenebileceğini düşünüyor. Şimdi ABD’nin elinde bol olduğu ortaya çıktı diye doğalgazın nimeti vurgulanıyor. Ama doğalgaz santrallerindeki metan sızıntısının atmosferde yarattığı sera gazı etkisinin kömürden beter olduğunu kimse söylemiyor.
BU GİDİŞLE İKLİM SAVAŞI ÇIKACAK
Böyle giderse dünyada ortalama 6 derecelik sıcaklık artışı öngörüsünü de aşacağız ve iklim savaşları çıkacak. Oysa çözümler elde mevcut. Mesela Stanford Üniversitesi, New York’un 2030’da tamamen yenilenebilir enerjiye geçmesini öngören somut bir plan sundu.
Tüm dünya için bu yapılabilir.