Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Portekiz'in Cascais kentinde Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'nın 10. Küresel Forumu'na katıldı. Fidan forumda yaptığı konuşmada, Türkiye ve İspanya'nın uluslararası toplumun artan kutuplaşma, hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık nedeniyle sınama altında olduğu bir dönemde Medeniyetler İttifakı girişimini başlattığını hatırlattı. Barış, hoşgörü ve insan onuru değerlerini teşvik etmek için birlikte çalışılabileceğini güçlü bir şekilde savunduklarını vurgulayan Fidan, “Her türlü şiddet içeren aşırıcılığa karşı dünyanın birlik olabileceğine ilişkin hiçbir şüphemiz yoktu. Amacımız bölücü ve yıkıcı hareketlere karşı toplu bir yanıt ortaya koymaktı. İttifak'ın çalışmalarına geniş ve çeşitlilik arz eden katılım, İttifak'ın öneminin bir kanıtıdır” dedi.
Kuruluşundan bu yana geçen 20 yılın ardından İttifak'a bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Fidan, “Küresel düzen parçalanıyor ve nefret kasıtlı olarak körükleniyor. Aşırıcılık, yabancı düşmanlığı ve ırkçılık yükselişte. İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımı bu sorunları daha da kötüleştirmiştir. Bu durum, toplumların arasında ve içinde giderek artan nefreti körüklemektedir” şeklinde konuştu.
İnsanlığın farklı ülkelerdeki toplumların protestolarına ve çığlıklarına tanık olduğunu belirten Fidan, “Medeniyetler çatışmasına gerçek anlamda hiç bu kadar yakın olmamıştık. Bu insanlık için bir uyarıdır. Ne kadar sessiz kalırsak uluslararası sistemde o kadar çok parçalanma meydana gelecektir” diye konuştu.
Orta Doğu'daki sorunları çözmeden küresel anlamda kalıcı bir barışa ulaşmanın mümkün olmayacağını vurgulayan Bakan Fidan, “Gazze'de masum çocuklar da dahil olmak üzere on binlerce insan öldürüldüğü ve milyonlarca insan açlığa, yokluğa ve ölüme terk edildiği müddetçe ufukta barış görünmeyecektir. Medeniyetler İttifakı'nı ve onun temel değerlerini destekleyen ülkeler Gazze'de yaşanan insani felakete sessiz kalamaz.
Bu nedenle Filistin'de barış isteyen ülkelerin bugün bu salonda olması tesadüf değildir. ‘Ateşkes' kelimesini telaffuz bile edemeyenler ise salonda yoklar. Uluslararası hukuka ve evrensel değerlere saygı duymadan, bu konularda bize ders verenler bugün bu salonda değil. Çünkü bu bir barış ittifakıdır. Sadece Batı'da değil, Filistin dahil olmak üzere dünyanın geri kalanında da barış ittifakıdır” dedi.
Dinî nefretten kaynaklanan her türlü şiddet eylemine verilecek karşılığın dayanışma ve eşitlik olduğuna dikkat çeken Fidan, “Hepimiz ayrımcı, dışlayıcı ve hoşgörüsüz politikalara karşı direnç geliştirmeli, başkalarının dini ve kültüler uygulamalarına saygı duymalıyız. İslam karşıtlığı, antisemitizm ve din veya inanç temelli ayrımcılık dâhil olmak üzere hiçbir ayrımcılık kabul edilemez. Her birimizin müteyakkız olma, tanık olduğumuz her türlü adaletsizliği dile getirme ve dini inanç temelli hoşgörüsüzlük, kışkırtma ve saldırıyı kınama konularında bireysel sorumluluğu var” şeklinde konuştu.
İttifakın birçok ülkenin aynı vizyonu paylaştığını ve mevcut uluslararası sistemi daha iyi bir sisteme dönüştürmeye hazır olduğunu göstermek için çok önemli bir platform olduğunu vurgulayan Fidan, “Bu Küresel Forum, yanlış algılar, nefret, şiddet ve çatışma kısır döngüsüne son verme çağrısının yinelenmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Akan kanın durdurulması konusundaki kararlılığımızı yeniden ortaya koyalım. Barışın inşa edilmesi için diyaloğa başvuralım. Türkiye, bu yöndeki tüm çabalara güçlü destek vermeye hazırdır” diye konuştu.