Güncelleme Tarihi:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Fransa’da yayınlanan Le Monde gazetesinin internet yayınında çıkan mülakatında, ikili ve bölgesel Türk dış politikasına ilişkin soruları yanıtladı.
''İstanbul'da Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen saldırıyla DAEŞ Türkiye’ye savaş ilanı arasında bir bağ var. Stratejinizi değiştirecek misiniz?’’ şeklindeki soru üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi:
''Bu yeni bir şey değil. DAEŞ Türkiye’ye daha önce de saldırdı. Havalimanı saldırısı daha sofistike. Bir taktik değişikliği söz konusu olabilir ama bir strateji değişikliği değil. DAEŞ tüm imkanlarımızla savaşıyoruz. İncirlik’teki hava üssümüzü açarak, (Kürt) Peşmergeleri ve Iraklı yerel güçleri (Hristiyanlar, Yezidiler, Sünniler, Türkmenler) Irak’ın kuzeyinde eğiterek, DAEŞ karşıtı koalisyonda çok aktiftik. Uzun zamandan beri yabancı savaşçı akışını durdurduk. Yurda girişi yasaklılar listemizde 50 bin isim var, 3 binden fazla kişiyi geri gönderdik, bin civarında kişi de Türkiye’de tutuklu.''
''Türkiye DAEŞ ve PKK’ya karşı bir savaşın içinde. Cephede bu iki mücadeleyi yürütmek mantıklı mı?'' sorusu üzerine Çavuşoğlu, Türkiye’nin ikisiyle de mücadele etmekten başka seçeneği olmadığını ifade etti. ''PKK’nın Suriye’de IŞİD'e karşı mücadele ettiğinin" söylenmesi üzerine Çavuşoğlu, şunları kaydetti: ''Sonunda Çavuşoğlu, ''Teröristler tarafından kim olurlarsa olsunlar, saldırıya uğradığınızda öncelik belirlemezsiniz. Bize göre bu iki örgütün her biri en az diğeri kadar tehlikeli. Gündüz bize saldıran DAEŞ, gece PKK. İkisiyle birlikte mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok.'' dedi.
Çavuşoğlu, şimdi Menbiç Anlaşmasıyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri’nin sonuca bağlanan anlaşmaya uyduğunu ve hiçbir sorun olmadığını kaydetti. ''Menbiç’in geleceği konusunda nasıl bir anlaşmaya vardınız?'' şeklindeki soru ise Çavuşoğlu, ''Bu gizli bir askeri anlaşma, bunun hakkında konuşmak istemiyorum'' yanıtını verdi.
"İlişkilerin normalleşmesi adına çok faydalı bir mektup gönderdik"
Rusya ile ilişkilerdeki yeni dönemle ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, "İlişkilerin normalleşmesi adına çok faydalı bir mektup gönderdik. Rus halkına ve pilotun ailesine üzüntülerimizi ifade ettik. Kimin ne dediği önemli değil, önemli olan ilişkilerimizi nasıl güçlendirebileceğimiz ve derinleştirebileceğimiz.’’ dedi.
''Rusların yaptırımları kalktı mı?’’ sorusu üzerine ise Çavuşoğlu, şunları söyledi:
''Ruslar hepsini kaldıracaklarını söylediler ve ilk sonuçlarını turizmde gördük. Ruslar yeniden gelmeye başladılar, vizesiz özgürce gelebilirler. Bu kararların nasıl uygulanacağını görmek için bakanlar seviyesinde, üst düzey memurlar seviyesinde ve ayrıca Çin’deki G20 Zirvesi’nden önce Devlet Başkanları seviyesinde bir araya geleceğiz.''
''Rus hava ihlallerinin devam etmesi durumunda NATO’dan garanti aldınız mı?’’ sorusunu Çavuşoğlu, ''NATO zaten, tüm Türk hava sahasını koruyan bir hava savunma sistemini yerleştirme kararı almıştı. Bir kısmı hala yerleştirilmekte. Varşova Zirvesi’nde bunu hatırlatacağım.'' diye yanıtladı.
Le Monde’un, ''Rusya ile uzlaşınıza rağmen, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın kaderi ve geleceği hakkında hala anlaşmazlık içindesiniz’’ şeklindeki ifadesi ve Cenevre barış görüşmeleri ile ilgili sorusu üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi: ''Biz hala Suriye halkının ve muhalefetin Esed’i kabul etmek istemediğini düşünüyoruz çünkü Esed 500 bin vatandaşını öldürmek için kimyasal silahlar ve varil bombaları kullandı. Rusya ve İran bu konuda farklı düşünüyorlar ama müzakere ediyoruz.
Cenevre ile ilgili süreç devam ediyor ama Staffan de Mistura (BM Özel Temsilcisi) yeniden başlama için bir tarih verme kabiliyetinde değil. Bir yol haritası vardı: Savaşın durması, insani yardımların dağıtımı ve gerçek siyasi görüşmeler ama ateşkes birçok kez (Suriye) rejim ve destekçileri tarafından ihlal edildi. Rejimin engellemeleri sebebiyle kuşatılmış bölgelere insani yardım ulaşmadı. Son olarak, rejim siyasi geçiş için müzakere etmek istemiyor. Biz muhalefete her zaman müzakere için Cenevre’ye gitmelerini söyledik ama bu şartlarda ne yapılabileceğini göremiyoruz.''
"Siyasi çözüm en iyisi olmaya devam ediyor''
''Suudi Arabistan 'B Planı'na geçilmesini öneriyor, bu Esad üzerinde baskı kurmak için ılımlı isyancılara yardımları artırmak anlamına mı geliyor?’’ sorusu üzerine Çavuşoğlu, şöyle dedi:
''En iyi çözüm siyasi olan. Bu başarılı olmazsa maalesef savaş asla bitmeyecek ve daha fazla sivil kayıp, daha fazla yerlerinden edilmiş kişi ve sizde, Avrupa’da olduğu gibi bizde de daha fazla mülteci olacak. Suudi Arabistan ve bölgedeki birçok ülkenin sabrı tükeniyor çünkü şekillenecek bir manzara görmüyorlar. Bu yüzden bir 'B Planı' üzerinde düşünmek gerekiyor ama siyasi çözüm en iyisi olmaya devam ediyor.''
"Gazze şeridinin altyapısının yeniden inşasında yerimizi alıyoruz"
''İsrail ile de ilişkilerinizi normalleştirdiniz. İsrail’den neler elde ettiniz?’’ sorusuna Çavuşoğlu, şu yanıtı verdi: ''Gazze şeridi üzerindeki ambargonun kaldırılması, özür ve tazminatla birlikte normalleşme için koyduğumuz üç şarttan biriydi. İlk insani yardım gemisi Gazze’ye gitmek için Mersin’den bu Cuma ayrıldı. Gazze şeridinin altyapısının yeniden inşasında yerimizi alıyoruz. Bir hastane inşa ediyoruz ve Türk bankaları Gazze’ye para transfer edebilecekler. Son olarak, Cenin’de (Batı Şeria) bir sanayi bölgesi kuracağız."
"Güçlü, istikrarlı ve güvenli bir Mısır istiyoruz"
Çavuşoğlu, ''Mısır ile de normalleşiyor musunuz?'' sorusuna ise Bakan seviyesinde temas etmekte herhangi bir sıkıntı yok. Ülkede durum çok kırılgan. Biz güçlü, istikrarlı ve güvenli bir Mısır istiyoruz ama ne yazık ki böyle değil'' yanıtını verdi.
''Mısır Hükümeti ile Müslüman Kardeşler arasında bir arabuluculuğa hazır mısınız?'' sorusu üzerine Çavuşoğlu, ''Onların buna hazır olduğuna inanmıyorum ama eğer isterlerse biz yaparız.'' dedi.