Oluşturulma Tarihi: Mart 17, 2010 15:04
Amerikan uzay kurumu NASA, Kennedy Uzay Merkezindeki kritik yakıt doldurma işlemi sırasında tespit edilen valf sorununa rağmen Discovery uzay mekiğini uçurmanın güvenli olup olmadığını belirlemek için bu hafta birtakım testler yapacak.
NASA yetkilileri, testler başarılı olursa, mekiğin 5 Nisanda fırlatılabileceğini ve Uluslararası Uzay İstasyonuna (UUİ) güvenli bir uçuş yapabileceğini belirtti.
Testlerin sonuçlarına bağlı yapılacak seyahatte, Discovery 7 astronotla birlikte UUİ'ye yönelik binlerce ton ikmal malzemesiyle fırlatılacak. Bu uçuş, mekiklerin emekliye ayrılmasından önceki dördüncü uçuş olacak.
Testler başarısız olursa, Discovery onarım için hangara geri taşınacak, bu da 5 Nisandaki uçuşun ertelenmesine yol açacak.
NASA mühendisleri, mekiğin kuyruğunda yörüngede manevra yapmasını sağlayan sistemlerinde bulunan valflerden birinde helyum sızıntısı tespit etmişti.
Discovery'nin fırlatılmasına karar verilirse, mekiğin UUİ'ye taşıyacakları arasında, istasyondaki laboratuvarlar için bilimsel raflarla dolu, çok amaçlı bir lojistik modül bulunuyor. Mekik mürettebatının yapması öngörülen üç uzay yürüyüşü sırasında bir amonyak tankı değiştirilecek ve istasyonun çatısında bir onarım yapılacak.
İNSANSIZ ÜÇÜNCÜ İKMAL ARACI
Öte yandan Avrupa Uzay Ajansı (ESA), UUİ'ye gönderilecek insansız üçüncü ikmal aracına İtalyan fizikçi Edoardo Amaldi'nin (1908-1989) isminin verileceğini açıkladı.
Alman astronom Johannes Kepler'in adını taşıyan ve kasımda UUİ'ye gönderilmesi planlanan ikinci araç, şu anda Almanya'nın Bremen kentindeki EADS Astriu tesisinde test safhasında bulunuyor.
6,5 ton gıda, su, mobilya ve teçhizat taşıyan Jules Verne isimli insansız ilk ikmal aracı, 2008'de UUİ'ye 5 aydan fazla kenetli kalmış ve sonrasında öngörüldüğü üzere atmosfere girişinde parçalanmıştı.
3. araca adını verecek İtalyan Edoardo Amaldi, 1930'lu yıllarda, nükleer reaktörlerin inşasını açan yolda, yavaş nötronları keşfeden bilim adamlarından Enrico Fermi ile birlikte çalışmıştı.
Amaldi'nin çalışmaları, ayrıca kozmik ışınlar ve parçacık fiziğinin yanı sıra 1970'li yıllarda çekimsel dalgalar üzerinde yoğunlaşmıştı.